Güzel bir çocuk güzel bir soru sormuştu birkaç ay önce. "Ziya Hocam hayattaki en büyük başarınız nedir?" demişti. O anda, hemencecik, duraksamadan "Annemin rızasını kazanmak" demiştim. Ve o çocuk yanındaki koltukta oturan annesine sanki bin yıl sonra kavuşmuş gibi bakmıştı, sanki annesinin içine akmıştı.
Varlığı en çok yokluğunda hissedilenmiş anne. Sesi sesime düğümlü kalanmış. Elimmiş, ayağımmış, kanatlarımın altındaki rüzgarmış.
Ama olsun, öptüğün gözlerimdeki sıcaklığın kaldı. Tenime sinmiş topraksı kokun kaldı. Arabamda asılı iğde dalından yonttuğun nazarlığım kaldı. "Ne kadar büyürsen büyü, benden küçüksün kuzum" deyişin kaldı. Senin azametin, benim kırılganlığım kaldı.
Şimdi anlıyorum ki ölen sen değilmişsin. Şimdi bildim ki akıl yeşerttiğin kalpteymiş nazarım.
Güzel bir çocuk güzel bir soru sormuştu birkaç ay önce. "Ziya Hocam hayattaki en büyük başarınız nedir?" demişti. O anda, hemencecik, duraksamadan "Annemin rızasını kazanmak" demiştim. Ve o çocuk yanındaki koltukta oturan annesine sanki bin yıl sonra kavuşmuş gibi bakmıştı, sanki annesinin içine akmıştı.
Varlığı en çok yokluğunda hissedilenmiş anne. Sesi sesime düğümlü kalanmış. Elimmiş, ayağımmış, kanatlarımın altındaki rüzgarmış.
Ama olsun, öptüğün gözlerimdeki sıcaklığın kaldı. Tenime sinmiş topraksı kokun kaldı. Arabamda asılı iğde dalından yonttuğun nazarlığım kaldı. "Ne kadar büyürsen büyü, benden küçüksün kuzum" deyişin kaldı. Senin azametin, benim kırılganlığım kaldı.
Şimdi anlıyorum ki ölen sen değilmişsin. Şimdi bildim ki akıl yeşerttiğin kalpteymiş nazarım.
O dönemki adlandırmayla bir akıl hastanesinde staj yaparken kendi çocuğunu ve annesini öldürmüş bir hastayla karşılaşmıştım. Hastanenin bahçesinde yuvasına yiyecek götüren karıncaları ezmekten büyük zevk alıyordu bu hastalıklı zihin. Karıncaları öldürmezse kendisini yiyeceklerinden endişe ediyordu.
Benzer bir habis zihin, yardım kamyonuna koşan insanları ve çocukları katleden İsrail yönetiminde fazlasıyla var. Çocuğunun gözünde oluşacak küçücük pırıltı için canını adamış yüzlerce anneyi, babayı katletmek için akıl hastalığından fazlası, lanetlenmiş olmak gerekir. Küçücük bir çocuğun ellerine sığacak kadar bir yiyecek alabilme umudunu öldürmek için tarifsiz bir vahşilik gerekir. Tüm insanlığın, kurdun, kuşun ruhunu inciten böyle bir laneti alınlarında taşıyan katillerin zulümlerinde boğulması en büyük duam.