Görünüşe bakılırsa İskender ateşli bünyesi nedeniyle hem içkiyi severdi, hem de epeyce asabi idi.
Buna rağmen İskender çocukluğundan beri kendine hakim olmasını bilen, aşırılıktan sakınan bir kişiliğe sahipti. Genellikle sert ve öfkeli biri olarak bilinse de eğlence ve cinsel haz konusunda çok dikkatli davranırdı. Genç yaşına karşın dünya görüşü inançları son derece ölçülüydü. Güzel konuşma kabiliyetiyle övünen, olimpiyatlardaki zaferlerini sikkelerin üstüne kazıtan babası Philippos’un tersine şan ve şöhretten pek hoşlanmazdı. Çok hızlı koşan İskender’e, bir gün olimpiyatlarda koşu yarışına katılıp katılmayacağını sordular, o da “Yarışmacılar kral olsaydı seve seve katılırdım,” cevabını verdi. İskender’in sporcuları pek sevmediği bilinir, çünkü tragedya yazarları, flüt ya da lir çalanlar, şehirleri dolaşıp şiirler okuyan ozanlar, hatta avcılar için yarışlar düzenlediği hâlde güreş ve buna benzer oyunlara hiç önem vermedi.
Sayfa 6 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları