Maria
Birkaç yıl önce, geçmişe doğru yaptığım zaman yolculuğunun birinde Maria adında genç bir kadınla tanıştım ve ona âşık oldum. O da benim gibi bir zaman yolcusuydu. Zamanlar arasında dolaşarak güzelliğiyle, zekasıyla, parıltısıyla her dönemin sanatçılarına ilham verebilecek özel bir kadındı. Şimdi bulunduğum zamandan, geçmişte çizilmiş en güzel
Varlığımın Güneş'i
Gökyüzündeydim. Dünyanın etrafında dolaşarak insanları izliyordum. Orada manzara çok güzeldi. Her şeyi net bir şekilde görebiliyordum. Herkes bir yerlere koşturup duruyordu, çeşitli şeylerle oyalanıyorlardı. İnsanları izlemek güzeldi. Kendi gözlemlerim sonucu, zihnimde oluşturduğum tanımlamalara göre onları yazmak bana büyük bir keyif verirdi. Ama
Nasıl Yapmalı
Yazarlar ve şairler yazdıkları kitap ve şiirlerinde; her insan gibi hata ve yanlış yapabilir. Bu nedenle yazılan her kitap ve şiirleri okuduktan sonra irdeliyorum.
Çernişevskiy
Değerli Şair-Yazar Habil Yaşar İle Söyleşi
(BETÜL ALTINSOY)-Merhabalar. Öncelikle kendinizi bize tanıtabilir misiniz? Sizi, sizin kelimelerinizle tanıyalım.
Ben Nabiyev Habil Yaşar oğlu (Habil Yaşar), 26 Şubat 1983'te (“Hocalı soykırımı” nedeniyle doğum günümü kutlamıyorum) Bakü'de doğdum. 271 numaralı ortaokuldan mezun olduktan sonra Azerbaycan Devlet Pedagoji Üniversitesi
~
Her insan saçmalar. Cahiller, ergenler, aşıklar, bazen biz, kendimiz ve tabii ki boş beleş insanlar...
Ama şairler, yazarlar ve özellikle de düşünürler saçmaladığı zaman, gökyüzünde ömrünü tamamlamış yıldızlar gibi, gözümden son sürat kayıp, hiçliğe doğru yok oluyorlar...
Aklınız başınıza devşirin efendiler! Hanım efendiler!
O sıfatlara sahip olduktan sonra saçmalama halkından feragat etmiş oluyorsunuz. Okurlarınız, takipçileriniz (sosyal medya takipçileri değil tabii ki) saçmalamanız için değil, onlara yol göstermeniz, hayatlarına ışık tutmanız, fikirlerini aydınlatmanız, gönüllerinde bir nebze ferahlık olmanız için veriyorlar, kendilerinden talep ettiğiniz lüks içinde yaşama bedellerinizin her bir kuruşunu, lirasını...
~
Bülent Kaya
Edebiyat Dünyası Devlet Üstüdür
Dreyfus ve E Zola’nın anısına; saygıyla…
Hiçbir resmi kurum ve kuruluş,
Hiçbir siyasi parti ve STK,
Hiçbir örgüt ve aşiret,
Hiçbir cemaat ve tarikat,
Hiç kimse, ama hiç kimse;
Filozoflar’a, Şairler’e ve Yazarlar’a
Talimat veremez;
Emrivaki yapamaz.
Evrensel insan hakları yasalarında da
ön görüldüğü gibi:
Filozoflar, Şairler ve Yazarlar
Devlet üstü insanlardırlar;
Savcılar ve Hakimler, önlerinde eğilin.
Onların devlete karşı olan hür sesi,
Adalet gereğinin gereksinimlerini
Sizlere hatırlatmak içindir;
Savcılar ve Hakimler, önlerinde eğilin.
Deniz Sarıtop
Yaşam Fanzin Ağustos 1023
VİCTOR HUGO'NUN SÖYLEVİ
Victor Hugo 
Voltaire 
Kandid ya da İyimserlik
ViCTOR HUGO'NUN SÖYLEVİ
Yüz yıl önce bugün bir insan ölüyordu. Ölümsüz olarak ölüyordu. Sırtında yılları, eserleri, sorumlulukların en önlüsünü ve en korkuncunu, yani insan vicdanını uyarıp düzeltmiş olmanın sorumluluğunu yüklenmiş olarak gidiyordu. Lânetlenmiş ve kutsanmış, geçmişce lânetlenmiş, gelecekce kutsanmış
Gülşen-i Râz'ı okudun mu? Orada şöyle diyor Şebusterî:
'Felsefenin iki gözü de şaşıdır.
O yüzden tek göremez hakikati'
İşte akletmeden yapılan tefekkür, hakikati gözünüzün bebeğinden alır uzaklaştırır. Tefekkür, yani düşünce sebepten hikmete vardırırsa faaliyettir.
Yani kesreti vahdete bağlarsa anlamlıdır. Yoksa öyle bir an
Balkonda hafiften esen rüzgâr eşliğinde Fırata vuran ayın yansımasını izliyordum. Sadece o andaydım. Sanki hiç dert yokmuş gibi sanki yarına uyanmak yokmuş gibi.. annemin babamın sesi hiç varolmamış gibi.. hüzünlendim birden geldik ve gidiyorduk peki bunca endişe bunca gürültü kavga niye niyeydi ? Ekmek davası niyeydi?Güzelim memleketim hak
Geleceğe yazılan kitaplar.
Bazı yazarlar,şairler ve düşünürler yaşadıkları çağın çok ötesindedirler ve eserlerinin yazdıkları dönemde anlaşılamaması onların eserlerini değersiz ve önemsiz kılmaz.Bazı yazarlar geleceğe yazarlar eserlerini.Her eseri herkes anlayacak diye bir kural yok.Mevlana'nın dediği gibi "Herkes kabına göre alır." Kitap bir reçete gibi okunmaz.Okuma süreci diyalektik bir süreçtir.İyi bir okur somuttan soyuta bir gelişim yaşar.Varacağı nokta felsefi metinlerdir.İhtiyaç duyarsa kendi de yazmaya başlayabilir.Kitapları her okuduğumuzda zihnimizde yeniden yazarız.Özellikle iyi kitaplarda bu daha da zengin bir şekilde gerçekleşir.O nedenle kitaplardan bize belli formüller sunmalarını ya da hayatın anlamına dair sırlar vermelerini beklemek yerine bir arı gibi kitaptan kitaba konup okuduğumuz kitabın özünü özümsememiz daha yerinde bir tutum olur.Kitaplar hakkında fikir beyan ederken oldukça özenli olmak gerektiğine inanıyorum.Özellikle klasikleşmiş başucu kitapları hakkında.
Yunus Çinçin
Evrensel insan hakları yasalarında da
ön görüldüğü gibi:
Filozoflar, Şairler ve Yazarlar
Devlet üstü insanlardırlar;
Savcılar ve Hakimler, önlerinde eğilin.
Deniz Sarıtop
Yaşam Fanzin Ağustos 2023
Siz hiç haklı olduğunuz hâlde suçlu bulundunuz mu? Eminim bunu büyük bir çoğumuz yaşamıştır.
Peki ya en çok zararı gören siz olduğunuz hâlde, en çok zarar vereni siz ilan ettiler mi? Muhtemelen evet. Zalim insanlar dünyanın her yerindeler.
Peki ya huzur bulamadığınız yaşam alanından kovuldunuz mu? Yaşamış olanlarımız vardır illaki. Durun