Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ustaca icra edilen bir şeyin aynı zamanda sahih olması gerekmiyor; bir sahtelik de ustaca icra edilmiş olabilir. Böyle bir ayrımın değeri yazıda da kendini belli ediyor. İnsan bazen bir yazıyı okurken onda herhangi bir pürüz görmez, yazı akıp gidiyormuş gibi okunabilir; buna rağmen orada rahatsız edici bir şeylerin bulunduğu hissinden kurtulamazsınız. (....) Bukowski’nin anlatmak istediği de sanıyorum buna benzer bir şey olmalı: “Ne zaman elime bir kitap alıp okumaya kalkışsam o kadar... çalışılmış... buluyorum ki, iyi özümsenmiş bir tarz gibi. Çok ve çok uzun zamandır okudum belki de. Bir de elli yıldır yazan biri olarak (ve kamyon yükü ile yazdım) başka bir yazarı okurken nerde numara yaptığını hemen hissettiğime inanıyorum. Yalanlar göze batıyor, cila gıcırdıyor. İyi öğrendikleri bir işi yapıyorlar; damlayan musluğun contasını değiştirmek gibi.” diyor. ( Kaptan Yemeğe Çıktı ve Tayfalar Gemiyi Ele Geçirdi)
"Sözcüklerin kalıbına dökülmeden, bütünüyle... Ama yetersiz de olsa duygularımızı algılaya bilmemizi sağlayan işte bu sözcükler, bu imgeler..."
Sayfa 25 - (Can Y. İst. 1997, s.12)Kitabı okudu
Reklam
Niçin Yazmak
İyi de, bir meselesi olmadan yola çıkan biri ne yazabilir? Bir meselesi olmak, dünya karşısında bir tavrı olma anlamını da içeriyor olmalıdır.
Sayfa 51
London'ın bazı romanlarında anlatılan kurtlara, köpeklere dair öyküler, ancak o köpeklerle insanların ilişkisi açısından anlam taşır, yoksa köpeğin ya da kurdun bir başına bir hayvan olarak bir öyküsünün bulunması imkânsız bir şeydir.
Sayfa 185Kitabı okudu
Üslûbu beyan aynıyla kişidir, denir: üslûp kişiyi yansıtır. Ve kişi de kendini kendi üslûbunda bulur.
Bir şey söylüyormuş izlenimi verip de bir şey söylemeyen uzun yazı yerine, bir şey söylemiyormuş gibi durup söyleyeceği şeyi asırlarca tüketmeyen kısa yazı.. benim tercihim bu.
Reklam
Korkunun ve korkaklığın bulunmadığı bir yerde, cesaret de bulunmaz ya da en azından cesaretin anlamı kalmaz.
Bir film senaryosunu okumakla o senaryonun yapılmış bir filmini seyretmek de bir değildir. Aynı şekilde bir tiyatro oyununu kitaptan okumakla onu sahnede seyretmek arasında da aynı fark vardır. Biz senaryosunu okuduğumuz eseri kendi eserimiz olarak okuruz; aynı senaryonun filmini ise yöneticisinin adesesinden bakarak okuruz.
Sayfa 43 - İz Yayıncılık 2002 BaskısıKitabı okudu
Tasarlanmadan ve tümüyle çağrışımlara kapılarak yazıldığı söylenen bir şiir, bir öykü veya herhangi bir yazı bile, aslında gizli bir tasarının (bir ön hazırlığın) ürünü olarak ortaya çıkıyor.
Demek ki, söyleyecek sözü olmak yetmiyor, aynı zamanda onu nasıl söylemek gerektiğini de bilmek gerekiyor. Ve de son tahlilde, insanın hem söyleyecek sözü olduğunu, hem de onu nasıl söylemesi gerektiğini fark etmesi öne çıkıyor.
462 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.