Yayinevinin çıkarttığı kitapların hepsi birbirinden güzel. Yazara ait okuduğum ilk eser.Din,ten rengi ayrımcılığını ustalıkla harmanlanmış. Eserde geçen konunun gerçek yaşanmış bir olay olması ise okuyucuyu dahada kitabın içine çekiyor.
Olay 1966 yılının Amerika'sında geçiyor.
Madeline zengin bir avukat ile evlidir . Hayatında hiçbirzaman maddi bir zorluk çekmemiştir. Elinde verdiği bir davet sonucu kendini boşanma kararı alan bir kadın olarak bulur.Canı gibi sevdiği oğlunu bile bırakıp kendine bir ev kiralar.Kiraladığı ev orta bütçeli bir mahallededir. Sarrafta tanıdığı bir genç kız ile birde zenci polis memuru ile yeni yaşama tutunmaya çalışır. Polis memuru sevgilisi ile gizli görüşür ve kimsenin bilgisi yoktur.
Genç kız arkadaşı ile ormanda yürüyüş yaptığı sırada bir kadının cesedini görür. Polisi arayan Madeline olayların içinde kendini bulur .Hep yapmak istediği işi yapmaya karar verir . Bu iş bir gazetede yazmak işidir.
Artık olayların içindeki Madeline bu cinayet ile ilgili gazetede yazı yazmaya başlar.
Madeline araştırmaları sırasında birçok kişi ile görüşme yapar.İş yüzünden ihtiraslarına kapılan Madeline gönlünü kaptırdığı polis memurunun olmak üzere birçok kişinin hayatını altüst edecek kararlar verir .
@arkadya_kitap
@arkadya_okumayadevam
@songulungunleri
ESRA AKGÜN
Kapkara Bir İntikam Ordusu Ağır Ağır Yeşeriyor
“En sessiz sözler fırtınayı getirenlerdir. Güvercinin ayağıyla gelen düşünceler dünyaya yön verir." - 
Thus Spoke Zarathustra
Başlarda beni sıkacağını düşündüğüm bu kitap sonrasında fazlasıyla sardı. Devrim konusu aslında hiç devrim bile olmayan ve sadece devrim düşüncesiyle yanıp tutuşan bie avuç madencu hakkındaki bu hikayede o kadar iyi işlenmiş ki,
