Asla nereden geldiğini unutma, günkü mal mülk insanın hafızasını uçurur, unutuşlara sürükler. İmdi sen de, nimetçe senden aşağı olanlara kibirle bakma.
Ve daima hatırla!..
Kişi kalbini dünya nimetlerine bağlamaktan vazgeçmekle kalmamalı, eşyaya verdiği kıymeti düşürmeli yani kırılacak cam parçalarına elmas fiyatı vermekten vazgeçmeli! 
Çözüm basit aslında. Köklere inilmeli:
Bir tarafta ebedi yaşama isteği, diğer tarafta nasıl ebedi yaşayacağını bilememe, dünya üzerindeki insanların en büyük problemidir.
Her şey, tıpkı çiçek gibi bir devran içre yaşar, çiçeklerini verdiginde, artık solacak demektir. Büyük medeniyetler de aynı şeyi ders vermiştir bize, zira her medeniyet kemaline erişir erişmez zevale başlamıştır.
Bu gerçek, zevalin hakikatini anlamayan ehli dünyanın hali için de bir ibrettir. Dahası, bu insanlar bu dünyaya hak etmediği bir kıymet verirler. Nihayet dünya çiçeği solmaya yüz tutunca da her defasında acıyla irkilir, sonun eriştiğine bir türlü inanmak istemezler.
Zeval: Son, bitim, yok olmak