İkinci Basıma Önsöz
En kötü yazar kendine karşı içtenliği olmayandır. Kendine karşı içten olmayan hem kendini, hem de kendi dışındakileri kandırır. Bu nedenle içimde hissetmediğim, bilincimin kabul etmediği hiçbir şeyi yazmak istemiyorum, yazmıyorum. Size itiraf etmem gerekiyor: İnsan Olması Engellenmiş İnsan kitabını ne zaman okusam yüreğim ıstıraplı yollarda kendi
Sayfa 7 - Etki yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sevgili Bilge, Bana bir mektup yazmış olsaydın, ben de sana cevap vermiş olsaydım. Ya da son buluşmamızda büyük bir fırtına kopmuş olsaydı aramızda ve birçok söz yarım kalsaydı,birçok mesele çözüme bağlanmadan büyük bir öfke ve şiddet içinde ayrılmış olsaydık da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konuşmak kaçınılmaz olsaydı. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydım. Bütün meselelerden kaçtığım gibi uzaklaşmasaydım senden de.
Bazen insan, yüreğinde sıkışıp kalan cümleleri dile dökmekte çok zorlanıyor değil mi? Yazmak daha kolay. Üstelik tüm engellenmelere rağmen... Özgürlük alanını başkalarının belirlemesi çok zor olmalı.
Sayfa 310 - Alfa KitapKitabı okuyor
1920’lerin sonlarına doğru Dünya Tanrıları isimli eserini yazdığı dönemde, bir gece kar yağıyorken, dışarıda yazmak ister eserini. Dışarı çıkar ve Central Park’a gider. Yanına gelen polisler Cibran’a nereli olduğunu sorduktan sonra, polislerden bir tanesi ona şöyle der: “Sizin oradan bir yazar var, ne zaman ki kitapları evime girdi, eşim bana itaat etmeyi bıraktı, artık benimle tartışabiliyor. Sanırım o yazarın ismi Halil Cibran’dı. Hiç duydun mu bu adamı?” der. Cibran da cevap olarak “Evet duymuştum” der.
"Okumak bir insana bu kadar iyi gelebiliyorsa, yazmak kim bilir nasıl başkalaştırır."
Sayfa 230 - Alfa KitapKitabı okuyor
Reklam
"Sayfalarca Nazeer'i yazdım.Kalp gidenleri hiç unutmaz ama yaşarken nasıl göründükleri hafızanızdan silinir zamanla.Nazeer'i hatırası solmadan yazmak istiyordum.Yırtıcı bir hayvanın bakışlarına sahip gözlerini.Gezegenin en tepesinden bakan ve mağaralarında nadiren şefkat ışıklarının yandığı,o dağ gözleri. Suratını buruşturduğunda, yüzündeki çizgilerin arasına gizlenen muzipliği yazdım.Güneşin altında dursa bile,hazin sonu ta en baştan beri oraya kazınmışçasına, yüzünün hep gölgede kalışını."
Sayfa 625Kitabı okudu
Yol bir yazgıdır,yazmak da bu yazgının içinde bir yolculuk...
Çocuğunun gözleri önünde vurulan polis memuru için, cinayet çarşının orta yerinde işlendiği halde, onca esnafın arasından tek bir görgü şahidi çıkaramayan toplumda vicdan kalmış mıdır, sizce? Bilmem hatırlar mısınız, Cudi Dağı'nın eteklerinde öldürülen çocuklar vardı. Bu çocukların cesetlerinin resim altlarını yazmak bana düşmüştü gazetede. Kaç yaşındaydılar biliyor musunuz? Kızların biri sekiz, diğeri dokuz, oğlancık da üç yaşındaydı. B. Köyü baskınında mesela, erkekleri cami duvarına yanyana dizip, çocuklarının, kanlarının ve analarının gözü önünde taradılar. Bu eylemlere mi bağımsızlık savaşı diyordunuz, demin?
Nisan
İmkânsız şey Şiir yazmak, Âşıksan eğer; Ve yazmamak, Aylardan nisansa.
Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Yazı yazmak için, bütün dünya ile ilgiyi koparmak gerek."
Sessizlik, yazının tinidir: Yazmak gereksinimi.
Sayfa 18 - YKYKitabı okuyor
Sevgili Bilge, bana bir mektup yazmis olsaydin, ben de sana cevap vermis olsaydim. Ya da son bulusmamizda büyük bir firtina kopmus olsaydi aramizda ve birçok söz yarim kalsaydi, birçok mesele çözüme baglanamadan büyük bir öfke ve giddet içinde ayrilmis olsaydik da yazmak, anlatmak, birbirini seven iki insan olarak konusmak kaginilmaz olsaydi. Sana, durup dururken yazmak zorunda kalmasaydim.
Aramadıkça bulamazsın- Aşığın kârı da budur: Sen kör oldukça O’nu arayamazsın ki bulasın.( Mevlânâ Rumî)
Yazmak için hep bir neden vardır. Yazmak dediğimiz belki de budur.
Sayfa 9 - YKYKitabı okuyor
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.