Şu koşmak istediğimiz insanlara tek adım atamayıp keşke bunu da söyleseydim dediğimiz ne çok şey kaldı içimizde. Okuma ihtimali olsaydı ne yazmak isterdik ?
Sonsuzlukta Sen (Yazdıklarımdan...)
Geceler boyu yıldızlara bakarak, Seni düşündüm, sessiz ve derinden. Her yıldız senin gözlerinin parıltısı, Her gece senin sesinin yankısı. Bir ömür boyu beklemeye değer, Senin adını anmak bile yeter. Sensiz geçen her gün, bir ömür gibi,
Reklam
Yazmak ölümün yıkıcı gücünü bertaraf etmeye, onarıcı gücünü öncelemeye teşebbüs etmektir.
Yaşamak için ayağa kalkmamışken, yazmak için oturmak nasıl da beyhudedir.” Henry David Thoreau
İlk defa yazacağım buraya, güzel yürekli insanların olduğu bir topluluğa yazıp bu defteri kendi içimde kapatmak için. Defalarca kez mektuplarımda yer verdim ona, yine yazıyorum ona mı, içimde ona dair kalan hislere mi bilmiyorum ama sadece yazmak istiyorum, bir gün ortaya çıkacak çünkü biliyorum. Her şey bitti, onunla hikayemiz bu kadarmış bizim. Değer miydi? İlk defa dürüst konuşmak istiyorum bu konu hakkında; değmezmiş. Ona adadığım kendime, sevgime, saygıma değmezmiş. Adını dahi anmayacağıma yemin ettim, bunun bende bıraktığı ağırlığı bilsen kendini sende affetmezdin. Fikrime düştüğünde dilim lâl oluyordu zaten, sen tamamen kapattın ağzımı. Ben artık ben değilim, kendimi düzelteceğim biliyorum bunu geç olacak belki ama olacak sadece artık eskisi gibi olmayacak hiçbir şey. Biz bittik, yarım mı kaldık hikayemiz mi bu kadardı bilmiyorum ama defterimiz kapandı, bir daha ancak mahşerde, Allah katında açılır. Sen benim devrimim, sen benim miladım, sen benim her şeyim oldun. Ve benim her şeyim öylece gitti, olsun canın sağ olsun. İçimde bitmeyen bazı mevzuular var, ondan geldim. Bitmedi eminim ama bir daha çıkıp yazar mıyım böyle sana bilmiyorum. Ben artık hiçbir şey bilmiyorum. Sonumuz geldi sanırım, kendine iyi bak olur mu? Güzel zamanlardı, güzel yapan bizdik. Hoşça kal. -zeynep.
Okumak , yazmanın , yazmak ise , şair olmanın yarısıdır
Franz kara
Franz kara
Reklam
Yine de bırakmıyor ellerimi yokluğun Daha da bir gönlümcesin Varlığından bin kat güzel O yalımsal çıplaklığın yalaz yalaz Ve en gizlerden konuşurken ellerin İçimden gelmiyor mektup yazmak demeden Sevişiyoruz yirmi beş bin kilometreden
Aziz Nesin
Aziz Nesin
Merhaba eski dostum; Yazıp yazıp sildim. Nasıl başlıyacağımı bilemedim. Durdum ne yazacam diye, düşündüm. Karşımda olsan göz göze gelsek yine diyecek bir şey olur mu bilmiyorum ama içim çok dolu. Neydi bizi ayıran? Ölüm değilmiş.. yazıklar olsun ikimizede. Ne olmuş bize böyle? Bugün çok yakından gördüm seni ellerim titredi. Vücudum titredi. Aslında kızgınım sana afet beni desen sarılsan geçer miydi bilmiyorum ama yemin ederim ki bende sarılırdım. O kadar özledim ki o kadar içimde aradım ki seni o kadar çok şey birikti ki çok şey anlatmam lazım sana şu içimi dökmem lazım sana ama çok imkansız biliyor musun artık. Ne oldu bize.. hiç yazmak istedin mi bana? Hiç özledin mi? Ya da hiç bu kız gerçekten iyi dosttu dedin mi ? Hiç kapıma baktın mi belki görürüm diye ? Hiç köşe başından geçerken karşıma çıkar diye merak ettin mi? Ben ettim. Herkese söz geçiren şu kalbim bi içimdeki sana geçiremedi. Haklımıyım haksız mıyım bilmiyorum ama yemin ederim seni çok özledim.
Çekmeli şu göğe beyaz bayrağı Çünkü savaş bitmedikçe Hiçbir zaman tam manasıyla huzura eremeyecek gönlüm tamamı: antoloji.com/bir-yazmak-sevd...
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.