Anlatıcımız Vanya annesi babası olmayan, başka bir ailede yetişmiş, beğenilen ama fakir bir yazar.
Her gün bir pastanede cılız köpeğiyle insanları gözlemleyen kimsesiz bir yaşlının ölümüyle kitabın iskeletini oluşturan hikayelerden birine giriş yapmış oluyoruz. Vanya üzücü bir halde vefat eden yaşlımızın dairesine taşınıyor ve küçük, hırçın, hayatın sillesini yemiş Yelena'yla (diğer bir deyişle Nelli) yolları kesişiyor.
Kitabı oluşturan öteki dal da Vanya'yı yanına alıp büyüten İhmenevler'in başından geçenler. Baba Nikolay Sergeyiç İhmenev, anne Anna Andreyevna ve biricik kızları Nataşa. Nataşa'nın zalim Prens'in saf oğluyla yaşadığı "acıma"yı temel alan aşk ailesinden, özellikle gururlu babasından tamamen kopmasına sebep oluyor.
Kitapta bu iki apayrı kolun nasıl iç içe geçtiğini, aralarındaki gizli bağı görüyoruz. Romanın gidişatında tahmin ediyoruz, ara ara da üstü kapalı gösteriyor zaten Dostoyevski.
Okurken Nelli'ye üzülecek, Prens'in kötülüğüne sinirleneceksiniz. Kitap elinizde akıp gidecek. Herkese iyi okumalar dilerim.