Birazdan seni becereceğim bebe­ğim
Aman Tanrım. Rüyam cinsel teşhircilikle ilgili değildi. Duygusal teşhircilikle ilgiliydi. Jonas’ın tüm dünyanın önünde bana duygusal açıdan sahip olmak istemesiyle... Aman Tanrım, yeni dövmeleriyle Jonas tam da bunu yapmıştı. Tüm vücudum güçlü bir orgazmla sarsılmaya başladı ve yüksek sesle inledim. Ağzımın her yerini kaplayan penis yüzünden sesin büyük bir kısmı bastırılmıştı tabii. Tüm bedenim titrerken çığlık attım ve onu emmeye devam etmek için elimden geleni yapmaya çalıştım fakat yapamıyordum. Ağzımdan çıktı. “Birazdan seni becereceğim bebe­ğim,” dedi. Orgazm sona ermişti. Az önce ne demişti? Tatmin olmuş halde başımı ona doğru kaldırdığımda sıcak su yüzü­me akmaya başladı. “Şimdi,” dedi mağara adamı tarzıyla ve beni ayağa kaldırdı. Sesi hamdı. Kontrolcüydü. “Seni becereceğim.” Kaba bir şekilde beni kendine çekti ve bacak arama dokundu. Vay canına, henüz işim bitmemişti. Hem de hiç. Hâlâ istek doluydum. Jonas beni çevirdi ve onun bu sözsüz emrine uysalca itaat ettim. “Eğil,” dedi hırıltılı sesiyle kulağıma yaklaşıp. “Eğilip bileklerini tut.” Aklımda ona itaat etmekten başka hiçbir şey yoktu. Her şeyi kontrol etme arzum tamamen kaybolmuştu. Eğildim ve bileklerimi tuttum. Hay anasını, bu pozisyondayken her yerim ortadaydı ve tamamen onun insafına kalmıştım. Bileklerime daha sıkı yapışıp sabırsızlıkla beklemeye başladım.
Şu an bu güzel adamın suratını beceriyordum
Sabit bakışları hâlâ üzerimdeydi. Elini uzatıp beni yataktan dışarı çıkardı. Beni hayvan gibi becerecekti. Tüm bedenim şarkının sade ritmiyle sarsılıyordu. Jonas henüz bana dokunmamış olmasına rağmen daha şimdiden kıvranmaya başlanıştım. Birlikte balkondaki ılık akşam gecesine çıktık. Yürürkenbana Ay ışığında ortaya çıkan kaslı kıçının güzel bir
Reklam
Ev, fiziksel açıdan olduğu kadar ruhsal olarak da perişan durumdaydı. Ruhsal açıdan bir tavşan deliğiydi, balık istifi bir yaşantının getirdiği sürtüşmeler yüzünden kavrulmuş, duygusallıktan kokuşmuş bir mezbelelik. Aile üyeleri arasındakı boğucu samimiyetler, delice müstehcen ilişkiler! Anne manyak bir şekilde çocuklarının üzerine titrerdi (kendi çocuklarının)... Bir kedinin, yavrularının üzerine titrediği gibi; ama konuşabilen ve tekrar tekrar "Bebeğim benim," diyen bir kedi. "Bebeğim, ah sütümü emiyor, minicik eller, açlık, ve o ağza alınmaz ızdırap verici zevk! Ta ki sonunda bebeğim uyuyana dek, sonunda bebeğim ağzının köşesinde beyaz bir süt baloncuğuyla uyuyana dek. Minik bebeğim uyuyana..."
Sadece kıvılcımlarla oynadık bebeğim. Yangın yeni başlıyor. Artık geri dönüş yok.
Tsunamiden önce gelen okyanus dalgaları gibi bir süre üze- rime hafiflik çöktü. Ardından, en sonunda, sıcak bir zevk dalgası kabararak tüm vücuduma vurdu ve bedenimdeki her bir kas ve sinir hücresini alabora etti. Kalbim göğüs kafesimden çıkacak gibi atıyordu. Vücudum şiddetle titreyip sarsılıncaya kadar ilk dalgayı di- ğerleri de takip etti.
Sayfa 302
Sabit bakışları hâlâ üzerimdeydi. Elini uzatıp beni yataktan dışarı çıkardı. Beni hayvan gibi becerecekti. Tüm bedenim şar- kının sade ritmiyle sarsılıyordu. Jonas henüz bana dokunmamış olmasına rağmen daha şimdiden kıvranmaya başlanıştım. Birlikte balkondaki ılık akşam gecesine çıktık. Yürürken bana Ay ışığında ortaya çıkan kaslı kıçının güzel
Sayfa 299
Reklam
110 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.