İsabetli tek bir hareket veya fikri olmadığını, her gün hadiselerin yumruğuyla yeni baştan bir daha öğrenen bir toplulukta, bu tecrübe kelimesinden ne kastedilirdi, bunu çok sonra anladım. Meğer bu tecrübe denen şey, bizim kitaplardan öğrendiğimiz mânasından çok ayrı bir yerde kullanılırmış.
Sayfa 49
Pişman olmamak için her şeyin farkında olmak… bu korkunç bir kaygı hatta nerdeyse ölümcül… insan her an her şeyi farkında olamaz. Her an her şeyi kontrol edemez… dışarıda akıp giden hayata yetişme telaşı … hayatın gerisinde kalma korkusu… kitap satın alma konusundaki kontrolsüzlüğü de onun çağın yeni sorunlarından biri olan gündemi kaçırma korkusunu yaşadığını gösteriyor bize. Hayatın gerisinde kalma korkusu. Her şeyi bilmek, duymak, öğrenmek, her şeyden haberdar olmak istiyoruz. Kaçırdığımız her şey bizi hayatın gerisinde bırakacak diye korkuyoruz.
Reklam
Tanrı Zeus kendine oyuncak yaratmak istiyor
Ve günlerden bir gün Zeus müthiş bir neşe, heyecan ve dâhiyane bir fikirle uyandırıyor kırlarda uyuklayan Prometheus'u. "Hayat çok sıkıcı, her şey aynı, her şey düzenli. Ve en tepede yaşamak çok yalnız hissettiriyor beni. Hem de sonsuza dek. Ama aklıma öyle bir fikir geldi ki hayat renklenecek, yeni bir tür yaratacağız seninle birlikte. Bir kafası, iki kolu, iki bacağı olan. İnsan... Bir erkek insan. Akılları olacak ama bizden fazla değil, meraklı olacak ama en fazla bizim kadar, bilinçleri olacak beslenmek, avlanmak, yaşamak için, ama bize muhtaç. Bize şükredecek, bize tapacak, bize hizmet edecek minyatür bir ırk yaratacağız" diyor.
Sayfa 74 - AlfaKitabı okuyor
Einstein bize yeni bir şey gösterdi: Bir nesneyi ne kadar zorlarsanız zorlayın, belli bir noktada bundan daha fazla hız alamayacaksınız. Satoshi de bize yeni bir şey gösterdi: Bu dijital altın için ne kadar kazsanız da belirli bir noktada bundan daha fazla bitcoin elde edemezsiniz. İnsanlık tarihinde ilk defa, ne kadar uğraşırsanız uğraşın daha fazlasını üretemeyeceğiniz parasal bir araca sahibiz.
İşte şimdi bu bekleme durumu, hem bilinmezlik, hem de önceki hayatından vazgeçmenin verdiği pişmanlık bitiyor ve yeni bir hayat başlıyordu. Bu yeni yaşamın bilinmezlik açısından korkunç olmaması mümkün değildi; ancak korkunç olsa da olmasa da altı hafta önceden ruhunda gerçeklik kazanmıştı; şimdi de ruhunda artık çoktan olup bitmiş bir şey aydınlanıyordu.
Sayfa 592
Reklam
336 syf.
·
Not rated
Seriye başlarken her kitabın farklı karakterlerden oluştuğunu vs düşünmüştüm. Ama meğer devam kitaplarıymış hepsi. Zaten ilk kitabın sonu öyle bir yerde bitiyor ki iyi de böyleymiş dedirtiyor. Öncelikle kurgunun çok sert olduğunu belirtmek isterim, ben buna bilerek başladım ama bir yerden sonra açıkçası Adrian adlı baş karakterimizin ısrarlı
Yalanın Yemini
Yalanın YeminiRina Kent · Ren Kitap · 2023774 okunma
368 syf.
·
Not rated
·
Read in 27 days
Harlan Coben okumadığım ya da izlemediğim bir dönem hatırlamıyorum. @otantikkitap dan yeni kitapların basılacağını öğrendiğimde aşırı mutlu oldum zira okumadığım kitabı kalmamıştı. Çok bir beklenti ile baslamazsaniz dümdüz okunuyor. Öyle aman aman bir merakta bırakmıyor, hatta bazı yerler 'ne kolay oldu' dedirtiyor. Bu kısımlarda 'Harlan'cım okuduğum diğer kitaplarındaki olağanüstü kurguyu da sen yazdın bu ne şimdi!' diyebilirsiniz. İşte bu yüzden beklentiniz minimum seviyede tutun... . David, oğlunu öldürmekten dolayı müebbet hapis yatan bir mahkum. Beş yıl önce yaşanılanlar kabus dolu geceye dair hatırladığı tek şey kendine geldiğinde attığı çığlık. Tüm deliller kendisini gösterdiği ve olayın şokundan dolayı kendini savunmaz. . Beş yıl sonra ziyaretine gelen baldızı ona bir fotoğraf gösterir. Fotoğrafta oğluna birebir benzeyen bir çocuk vardır. Şimdi yillar sonra karşısına çıkan bu fotoğraf sayesinde hayatına bir amaç girer. Oğluna benzeyen bu çocuğu bulmak. Ama bunun için önce özgürlüğe kavuşması gerekiyor... . Bir çok şey gibi arka sayfayı merak ettiğiniz sayfalar da bir elin parmağını geçmez. Kitaptan keyif almamış olmam yeni çıkan kitaplarını okumayacağım anlamına gelmesi. Tabii ki okuyacağım...Ama bu kitabı tavsiye edemiyorum ne yazık ki . . Okumak Iptiladir Müptelalara Selam Olsun...
Seni Bulacağım
Seni BulacağımHarlan Coben · Otantik Kitap · 202410 okunma
Talihsiz olana yardım etmek, besbelli ki iyi bir şey. Ama istenmeyen mu­tasyonların sonuçlarının torunlarımıza toptan geçişi ve türümüzün üyelerinin içinden çıktığı genetik havuzun gittikçe kirleni­şinin kötülüğü daha az bariz değildir. Ahlaksal bir ikilemin iki ucundayız ve orta yolu bulmak bizim tüm zekamızla tüm iyi ni­yetimizi gerektirecektir.
İkinci Basıma Önsöz
En kötü yazar kendine karşı içtenliği olmayandır. Kendine karşı içten olmayan hem kendini, hem de kendi dışındakileri kandırır. Bu nedenle içimde hissetmediğim, bilincimin kabul etmediği hiçbir şeyi yazmak istemiyorum, yazmıyorum. Size itiraf etmem gerekiyor: İnsan Olması Engellenmiş İnsan kitabını ne zaman okusam yüreğim ıstıraplı yollarda kendi
Sayfa 7 - Etki yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Daha önce en çok meraklısı olduğumuz şeylerden, günün birinde artık gitgide daha az söz eder oluveririz, ille de konuşmak gerektiğinde de zorlanırız. Hep kendi sesimizi duymaktan gına gelmiştir... Kısa keseriz... Vazgeçeriz... Otuz yıldır konuşup duruyoruzdur zaten... Haklı çıkmayı bile umursamamaya başlarız. Zevkler arasında kendimize ayırdığımız o küçük yeri bile koruma arzusunu yitiririz... Kendimizden iğreniriz... Azıcık karnını doyurmak, birazcık ısınmak ve hiçbir yere varmayan yolda giderken mümkün olduğu kadar çok uyuyabilmek artık yetiyor da artıyordur bile. Yeniden bir şeylere ilgi duymak için başkalarının önünde takınacak yeni surat ifadeleri bulmak gerek... Ancak artık repertuarımızı değiştirecek gücümüz kalmamıştır. Eveleyip geveleriz. Onların, yani dostların arasında kalabilmek için bin türlü numara ve bahane ararız, ancak ölüm de artık buradadır, leş kokulu, yanı başımızda, artık daima orada kalacaktır, bir el pişpirik kadar bile gizemi kalmamış olacaktır. Gözümüzde bir anlam ifade etmeye devam eden tek şey olarak ufak tefek üzüntülerimiz kalmıştır,
Sayfa 468 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
Solcuların “özgürlük” adını verdiği şey aslında ne?
Kadınların erkek baskısından, hayvanların insan istismarından, eşcinseller ve transseksüellerin "homofobi"den, hatta Müslümanların "İslamofobi"den kurtuluşu... Tüm bunlar sansürcü memurlar tarafından denetlenen yasalar ve komitelerde kutsanmak üzere, sol gündemlere dahil edildi. Sosyal düzenin eski normları yavaş yavaş marjinalleştirildi, hatta "insan hakları" ihlalleri olarak cezalandırıldı. Gerçekten de "özgürlük" davası, onu bastırmak için icat edilenden daha fazla yasanın çıkmasına tanık oldu. Şimdilerde "ayrımcılık yapmama" adına nelerin emredildiğini bir düşünün.
Dialog
Dialog Nasıl net gözlem yapa biliriz? Olanları bir birinden nasıl ayıra biliriz? Doğru,yanlış nasıl kolay anlarız? Nasıl nura ulaşıb yalnışdan arınırız? Derler insan çözülmez kutu bağlı. Açılmaz bu kutunun hiç bir zaman sırları.
Okumak, yeni şeyler öğrenmek her zaman en iyi baş etme yöntemim oldu. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğum bu günlerde de yine kitaplara sığınıyorum. Hem böylece sana anlatacak bir sürü şey biriktiriyorum,
Yakamoz& Papatya [1-8] hepsini okumak isteyenlere...
Aşk lafını ağzına almazdı Yakamoz. Nerede aşık görse garipser, aşk acısı gördü mü dayanamaz, gülerdi. Çok ketumdu, kimseye hiçbir şey söylemezdi. Bir kadının onu seveceğine inanmazdı, gerçek aşkın onu bulacağına ihtimal bile vermezdi. Sonra bir gün onu gördü, onu Papatyasını bakmaya kıyamadığı o narin çiçeğini hayatında hiç böyle hissetmemişti.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.