Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şeytan Tanrı'da Benim Diyordu? Hala Diyor! İnsan olmayanı ya da olmak istemeyeni zorla insan yapacak durumda değiliz. Herkes kendi yolundan gitmeye serbesttir. Türk'ün içinde yaşayıp düzenini bozmaya kalkmayı, onu kendine kul köle etmeye kalkmayı kabul etmiyoruz. Ne zaman kabul etti ki Türkler? Bizi yaratan Tanrı kendini tanrı
-En Güzel Melodi- Şiiri (Ali Parlak- Ozan Türkmen)
-Ögrencilerime- Kiminiz kardelen, kiminiz nergis, Kiminiz hayalde adlı karınca... Dört mevsimde açan çiçek hepiniz, Sınıfın tadı yok, siz olmayınca!.. Soru sorulanda, tetikte gözler, Havada işaret parmaklarınız... "Öğretmenim" diye başlar ilk sözler, Akınca durulmaz ırmaklarınız... Sizdedir hep coşku, sizde heyecan, Oyunlarınızda öyle hürsünüz. Gülsünüz hepiniz gönlümde açan, Adı, "çocuk" olan taze gülsünüz... Tarife ne hacet, ne lüzum var ki, Arı peteğinde bal gibisiniz... Yeni bestelenmiş yanık bir türkü, En güzel melodi sizin sesiniz... Andımız söylenir her sabah erken, Kabarır hislerim sizi görünce... İstiklâl Marşı'nı söyleyin yeter, Ve bir gül gönderin bana ölünce...
Sayfa 21 - Ay YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Yeni harflere, kadının hayatını kazanmasına, tiyatro ve operaya, hatta yüksek sesle türkü söylemeye muarızdır. Bunların tam tersini yaptırmak için eskiden gizli, şimdi ise mevcut hürriyetten istifade edip daha cüretli ve açıktan çalışır..."
Netsem, neylesem, benim sekiz yönlü dileğim? Biliyorum, bütün yolların birleştiği noktada beni bekliyorsun. Bu engelleri sen koydun araya. Bu engeller sana ulaşmama değmezse, yeni engeller isterim. Alnım ak, yüzüm açık sana gelirim.
"Bütün büyük sanatçılar geleneği değiştirenlerdir. Örneğin şiirde Nâzım, Muhip, Orhan Veli. Yaşar Kemal’in yaptığı da gelenekle ilgili değildir. Yukarda söylediğim bir konuya değineyim: Örneğin Veysel, şimdilerde dikkatimizi çekmeyen bir sürü şiirinde geleneği yinelediği için o şiirler unutulup gitmiştir. Daha da unutulur. Ama Toprak, Sazıma, Güzelliğin On Para Etmez, Yeni Mektup Aldım Gül Yüzlü Yardan, vb. gibi birkaç şiirinde geleneğe arkasını döndüğü için, bu yapıtlarıyla ölümsüz olmuştur. İçtenlikle belirteyim, ben Veysel’i halk şairi saymam. O bizler gibi bir şairdir." Cahit Külebi’nin özellikle belirttiği “geleneği yinelemek” sözü ilgimizi çekmelidir. Yaratıcı olmadan, geleneği değiştirmeden, türkü ağızlarda dolaşmış bir sakızı yeniden çiğner gibi, eskilerin söylediğini yinelemek, o şiire yeni bir güç kazandırmıyor.
Sayfa 14 - YKY
Sermayenin gözdesi "buluş-icat" tır. (Ne kadar Ar-Ge o kadar kazanç). Yeni teknoloji eskisini rafa kaldırır. Hız ile hazza ayarlı sonsuz koşunun nükleer santralidir. Bilimsel yönetim, verimlilik, ölçülebilirlik, nesnellik, bilimin şaşmaz hükmü hukukta, orduda, evde, okulda, fabrikada, hayatın her noktasında nöbet tutar. "Hayat tarzı" belirlenmiştir. Aynı otomobillere biner bazen model değiştiririz; hepimiz takım elbise giyer kravat takarız, benzer ofislerde çalışırız, aynı müziği dinler aynı filimleri seyrederiz. Cep telefonu elimiz- kolumuz-aklımız-hafızamız-dilimiz her şeyimizdir. İlerleme, zengin olma, kalkınma-gelişme, refah konfor; bütün bunları kim istemez? Bu yüzden herkes Silikon Vadisi'ne odaklanmıştır. Herkes yarışa 100 veya 500 metre geriden de olsa katılmıştır. Koşacaksın. Yarışta tökezleyen atları vururlar. Bu acımasız koşu iki korku sebebiyledir. 1. Aç kalırız. 2. Bizi esir alırlar. Korkular yersiz mi dersiniz? Nefsimize uymuşuz, hesap gününü unutmuşuz, ne yesek doymayız; teknolojinin, "bilim"in, modanın, paranın vb. esiri olmuşuz zaten takma kafana mı dersiniz? Bana sorarsanız yine bir türkü derim. Aşık Mahzunî'den "Sermayem derdimdir, servetim âhım".
Reklam
Radyoda, Yeni Türkü' nün bir şarkısı çalıyordu: Kalırsa bir soru kalır benden ...
Alper, Güney Meydan'ın köşesindeki büfenin önünde duran dergilikten Uykusuz'u alıp kapağına baktı. Kapağın yarısından fazlasını kaplayan ve altında "Yeni Türkiye" yazan Türk bayrağının hilalinin yanına, yıldız olması gereken yere, müthiş bir hınçla tekme atan bir adam resmedilmişti. Penguen'i de çekip aldı ve onun
Sayfa 45 - Giriş, Aşka kılavuzmuş yavru kedilerKitabı okudu
Yorumsuz
Yeni tip Nazi'ye bakarken, babasının bir zamanlar anlattıklarını anımsadı Yıldız. Türkiye'de faşistler de her zaman devletin yanında olduklarını söylerlermiş. Ne zaman hak arayan grevci işçilere saldırsalar yahut hükümetlerin baskıcı politikalarını protesto eden gençlerin mitingini bassalar polisler geldiğinde hemen onların yanında yer alır, "Biz bozgunculara, vatan hainlerine karşı devletimizi, bayrağımızı savunuyoruz" derlermiş. Demek ki faşistin Almanı da Türkü de aynıydı. İnsani hiçbir değerleri yoktu.
Sayfa 136Kitabı okudu
“Gerçeği söylemek ya da dışlanmak uğruna, bir insanın kendisi hakkında imgesini çökertmek çok kötüdür. O insanın yaşamaya devam edebilmek için yeni bir imge oluşturmayı başarıp başaramayacağını kim bilebilir?”
Reklam
Yahya Kemal'in veciz bir cümlesi var. "Din milletin mektebidir" diyor. İnanç sisteminiz ve değerleriniz, anlam dünyanızın ürediği bir ocak görevi yapıyor. Müslümanlığı Türklerden öğrenenlerin, biz herhangi bir telkinde bulunmasak bile Türklüğün diğer değerlerine sempatisi otomatikman yükseliyor. Emperyalist Haçlı dünya, sömürdüğü
Sayfa 267 - Kırmızılar Yayıncılık, Baskı Tarihi: Mart 2020Kitabı okudu
ORHAN VELİ'NİN BESTELENMİŞ ŞİİRLERİ
1 - Anlatamıyorum - 21. Peron 2 - Anlatamıyorum - Alpay 3 - Anlatamıyorum - Hümeyra 4 - Anlatamıyorum - Kerem Güney 5 - Anlatamıyorum - Mine Koşan 6 - Anlatamıyorum - Orhan Hançerlioğlu (şiir) 7 - Ayrılış - Ezginin Günlüğü 8 - Bedava Yaşıyoruz - Cem Karaca 9 - Bedava Yaşıyoruz - Özdemir Erdoğan 10 - Bir Garip Orhan Veli - Ahmet
Kavim
Olamaz Türk’e baş, Türk’üm demeyen, Osmanlı kalamaz Türk’ü sevmeyen
Hasan-Âli özgürlük düşmanlarının bu şekilde bir genel çerçevesini çizdikten sonra bilhassa en tehlikeli türlerini çeşitli yazılarında şu şekilde belirtmiştir: "Yobazlık bir zihniyettir; cemiyeti geride tutmak, kıpırdatmamak, değiştirmemek, bir kelimeyle yaşatmamak istiyen bir zihniyet. Hiç okuma-yazma bilmeyeninden tutunuz, elinde Garb üniversitelerinin diplomaları olanlara kadar her soydan, her boydan bu zihniyette insan görebilirsiniz. ...İstiklal Savaşında ve ondan sonra inkılap devresinde işte bu zihniyeti dış düşmandan daha tehlikeli gören gerçek milliyetçi ruh, ona hürriyet tanımamıştır. Çünkü yobaz, hürriyetin baş düşmanıdır. Ona hürriyet vermek, hürriyeti öldürmeğe müsaade etmek demektir. Yobazı yere vuracak en emin kuvvet, hürriyet duygusunu ve terakki susuzluğunu iyi benimsemiş genç nesillerdir. Çünkü onu en şiddetli kanunlarla dahi yapmak istediklerinden alıkoyamazsınız. Yobaz için için işler. Yeni harflere, kadının hayatını kazanmasına, tiyatro ve operaya, hatta yüksek sesle türkü söylemeye muarızdır. Bunların tam tersini yaptırmak için eskiden gizli, şimdi ise mevcud hürriyetten istifade edip daha cüretli ve açıktan çalışır." Hasan-Ali tehlikeyi sırf sağdan değil, soldan da aynı şiddette görmektedir: "Fert ve cemiyet münasebetlerinde 'fert yok, cemiyet var' düsturunu mübalağa ile alan aşırı sosyalist ve komünist anlayış, nizam için hürriyeti yok etmekte hiçbir sakınca görmemektedir."
Sayfa 55 - 1. Bölüm: Doğa Bilimleri Açısından Özgürlük ve Tarih Kavramları - IIIKitabı okudu
Gerçeği söylemek ya da dışlamak uğruna, bir insanın kendisi hakkındaki imgesini çökertmek çok kötüdür. O insanın yaşamaya devam edebilmek için yeni bir imge oluşturmayı başarıp başaramayacağını kim bilebilir?
Sayfa 41 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
901 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.