rüzgar uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum, onu çok arıyorum
her yerimde vücudumun ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyor
ayrılığımızı hissettiğim an demirler eriyor hırsımdan
ay ışığına batmış karabiber ağaçları gümüş tozu
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
yaseminler unutulmuş, tedirgin gülümser
çünkü ayrılıklar da sevdaya dahil, çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili