Doğru tasavvur et, iyi hisset, yanılma, aklanma, iş tecrübe edilmiş bilgilerdir, nasihattedir, doğrudadır, bunları ve doğruları şaşar sanma... Otururken okurken dinlenirken yürürken konuşurken uyurken dinlenirken gülerken yerken içerken EDEPLİ OL YAHÛ EDEP YAHÛ EDEP YAHÛ EDEPSİZDE EDEP OLMAZ YAHÛ YA HÛ YA HÛ YA HÛ
Master i Margarita
Bir süre kuşkuyla düşünen yabancı misafir, “İyi ama,” dedi, “izin verirseniz size sorayım: Tanrı’nın varlığını gösteren kanıtlara ne diyorsunuz? Herkesin bildiği gibi bunların sayısı beştir.” “Yazık!” diye, merhametle karşılık verdi Berlioz. “Bu kanıtlar beş para etmez. İnsanlık, hepsini tavan arasına kaldıralı çok oldu. Akıl yönünden,
Sayfa 19 - Can Yayınları - 1.Baskı: 2003 13.Baskı: Mart 2017Kitabı okuyacak
Reklam
Acaba başucunda bir kitap var mıdır? Bana bir defacık gülmüş olan bu kızın hülyalarına ne karışır bilmem ki. Yemeği nasıl yer? Hızlı mı, yavaş mı? Ne kadar merak ederim. Acaba birçok insanda olduğu gibi yemek yerken çirkinleşir mi? Çirkinleşince yüzündeki o iyi, harikulade çizgiler ne olur? Nereye gideler?
Onu tümüyle içine alacak; evhamlarını, paranoyalarını, tuhaflıklarını, anormalliklerini severek karşılayacak bir aşk istiyor. Her şeyine hayran bir sevgili. Öyle sevilesi yanlarını sevip, sevilmeyesi yanlarından kaçan birini istemiyor. Aşk dediğin iyi günde kötü günde, normallikte ve delilikte, düğün pastası yerken de, yanında avuç avuç sakinleştirici alırken de... Belki de deliler bu yüzden biriyle çıkmakta zorlanıyorlar, diye düşünüyor; çatlak olduklarından değil de, imkânsız aşkı aradıklarından.
Milla&Jimmy
Saat altıda Harrison Caddesi’ndeydim, yaşlı kadın yine çaydanlığının başındaydı. ... Bana bakarken bir an için ikimiz de birbirimizin içinde kaybolduk. Kim olduğumu merak etti; sadece bir an için. Sonra yüzünde beliren çarpıcı bir anlayışla gülümsedi. İnanılmayacak kadar sıcak bir gülümsemesi vardı. “Geleceğini biliyordum, Jimmy,” dedi.
Sayfa 64 - Martı YayınlarıKitabı okudu
Cidden aptal oldukları için koyunları nasıl aşağıladığımı hatırlıyorum. Onları sürekli yerken görüyordum. Sürekli yiyorlar başka hiçbir şey yapmıyor gibiydiler. Köpeklerin tüm bu yün kırpıntılarından daha akıllı olduklarını düşünürdüm. Onları kovalar ve koşturduklarını gördüğümde de gülerdim, saçma sapan durumlarda nasıl tepki verdiklerini izlerdim. Pirzola olmayı kesinlikle hak ettiklerini ya da yün makinelerinin onlar için en iyi şey olduğunu düşünürdüm. Gerçekte koyunların neyi temsil ettiğini nihayet anladığımda yıllar geçmiş ve bu geçen zaman uzun ve yavaş bir süreç olarak hafızamda kalmıştı. Onlar aptallıklarından böyle değillerdi; bizim gücümüz, açgözlülüğümüz ve egolarımız yüzünden böylelerdi.
Sayfa 197 - Koridor Yayıncılık
Reklam
734 öğeden 721 ile 730 arasındakiler gösteriliyor.