Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Gerçekten söylediğim kişiyim, toplumdışı bir insan, yersiz yurtsuz, serseri."
"Öyle hüzünlü yüzler, öyle yalnız kalpler Ve öyle ıssız ruhlar yaratmışsın Ve onları öyle güzel, öyle eşsiz hikayelerle Öyle büyük şiirlerle donatmışsın ki Allah'ım Onlardan birine rastlayınca insan sokakta, Senin de onunla, o an ve oralarda, İşte o kadar yakın, Ama sınırsız, sûretsiz ve süresiz Ve yersiz yurtsuz olduğunu hemen hissediveriyor yürek."
Reklam
..."İyi de, büyüyünce üzülüp duracaksa niye büyüsün ki insan?"
İnsan değişimler yaşamaya başladığında aidiyet duygusunu kaybetmeye başlıyor ve yersiz yurtsuz kalıyor.Nereye gitse oralıymış gibi davranıyor, hangi ortama girse kabul edilmek istiyor... Ama ne yaparsa yapsın, ne tekrar eski evine dönebiliyor ne de yeni bir yuva bulabiliyor...
200 syf.
10/10 puan verdi
Kimseler uyumasın artık, bu roman uykuyu öldürdü!
Yedi eski arkadaşın akşam yemeğinde bir araya gelerek yemek boyunca bir oyun oynamaya karar verdikleri, herkesin telefonlarını masaya koyarak, telefona gelen her mesaj ve bildirimi yüksek sesle okudukları, zaman ilerledikçe yeni sırların ortaya çıktığı, ilişki dengelerinin altüst olduğu, hiçbir şeyin aslında göründüğü gibi olmadığı 2016 İtalyan
Söyleme Bilmesinler
Söyleme BilmesinlerŞermin Yaşar · Doğan Kitap · 20234,611 okunma
Ah! şu çocukluk yaşantım, her türlü havada, hayal aleminde yüzlercesine sade, en kayıtsız dilenciden daha kayıtsız, yersiz yurtsuz, eşsiz dostsuz olmaktan gurur duyup dolaştığım büyük yol, ne aptallıktı - ayrımına yeni varıyorum!
Reklam
Osmanlıların son bir asrında tarihî şehirler ve İstanbul için giderek derinleşen ve yoğunlaşan iki önemli ve büyük problem alanının oluştuğunu görüyoruz. Bunlardan birincisini ıslahat teşebbüsleriyle irtibatlı olarak şehircilik, yerleşme (imar-iskan), merkez, mahalle, mabet, ev, sokak.... kısaca insan-mekân münasebetleri fikrindeki değişme diye özetleyebiliriz. Saray, üst bürokrasi, ilmiye, aydınlar sadece siyasi iktidarlarından değil şehirlerinden, mimari geleneklerinden, yerleşme ve oturma biçimlerin- den, sokak ve binalarından da şüpheye düşüyorlar... ... İkinci problem alanı mağlubiyetler ve çekilmelerle birlikte Rumeli'nden, Balkanlar'dan, Kafkaslar'dan, Kırım'dan, Ege adalarından... İstanbul başta olmak üzere tarihî şehirlere akıp dolan göçmen insanların getirdiği, biriktirdiği beklenmedik meselelerdir. Binlerce yersiz yurtsuz, savaş yorgunu ve bitkin, hasta, acılarla dolu, yoksul, çoluk çocuk, yaşlı genç insan mahşeri... Bu tablo aynı zamanda kural tanımayan/kaide tanımaya imkânı olmayan bir manzaraya, her bakımdan zor bir duruma işaret ediyor.
Sayfa 1058Kitabı okudu
272 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Bitkiler küçümsediğimiz kadar önemsizler mi?
Canlılar dünyasının geri kalanı kadar hareketli yaşamları olmayan bitkiler, anlaşılmak için bizim özel bir çabamıza ihtiyaç duyuyorlar. Neyse ki bu kitap bitkilerin, özellikle ağaçların yaşamına ışık tutuyor ve onları bir nebze de olsa anlayabiliyoruz. İnsanlar olarak bitkileri anlamamız neden önemli? Öncelikle psikoloji alanındaki araştırmalar gösteriyor ki ruh sağlığını korumak ve iyileştirmek konusunda yeşil çevrenin, doğayla etkileşimin büyük bir önemi var. Ancak belki de bunun da ötesinde, büyük resme baktığımızda insanlar olarak bedenlerimizin kendisi dünya ekosisteminin bir parçası ve bu ekosistemin temeli bitkilere dayanıyor. Eğer bitkileri korumazsak dünya ekosistemini geri dönülemez bir şekilde tahrip edebilir ve kendimizi yersiz yurtsuz bulabiliriz. Bir diğer dikkat çekmek istediğim nokta biraz daha manevi bir nokta olacak ki bunun da psikolojiyle çokça ilgisi var. Biz insanlar yaşadığımız dünyayı, varoluşu, yaşamı anlamak istiyoruz. Bu anlam neticesinde kendi varlığımıza ve yaşamamıza birtakım değerler, nedenler, hedefler atfediyoruz. İnançlar, manevi anlayışlar ruhun büyük bir ihtiyacıdır. Kendi hırslarımızın, çevremizdeki insanların taleplerinin, toplum ve hatta nesiller olarak çabalarımızın dışına çıktığımızda, ağaçların bile bizim gibi bir yaşama savaşı verdiğini anladığımızda kendi hayatımıza biçtiğimiz değer de bir o kadar gözle görülür, yaşama çabamız da bir o kadar taktir edilesi ve yeterli görünüyor zannımca. Bu kitap benim dünyayı, evreni, insan-doğa bütünlüğü çerçevesinde anlamama yardımcı oldu., başkalarına da neden böyle bir katkısı olmasın ki?
Ağaçların Gizli Yaşamı
Ağaçların Gizli YaşamıPeter Wohlleben · Kitap Kurdu Yayınevi · 2018611 okunma
İnsan zihni, yersiz yurtsuz bir soyut cevhere dönüşmüş durumda. Sürekli arayış içerisinde bir oraya, bir buraya dolanıyor. Tabii ki arayış içerisinde olmak önemli ama her yere gidebilen bir insan hiçbir yere gidemiyor demektir. Gideceği yerin, istikametin mahiyetiyle ilgili zihninde bir fikrin olması gerekir.
Sayfa 115Kitabı okudu
436 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.