Duygularının her birini hareket ve mimiklerle görünür kılma özelliğinin bu insana büyülü bir şekilde bahşedildiğini size daha öce de söyledim; ama hiçbir şey, yeryüzünde hiçbir şey çaresizliği, kendinden ümidi kesmişliği, daha hayattayken ölmüş olmayı bu hareketsizlik, şakır şakır yağan yağmurun altında bu durgun ve duygusuz duruş, ayağa kalkamayacak kadar, korunacak bir dam altı bulmak için birkaç adım atamayacak kadar yorgun olmak, kendi varlığına karşı bu olağandışı ilgisizlik kadar sarsıcı bir şekilde ifade edemezdi.
“…Bu kitab yürmiüç sene boyunca inanılmaz bir hızla İslami hareketi yönlendirme fonksiyonunu icra etti.Eyleme bir tek kişinin feryadı olarak başladı,neticede insanın yeryüzünde Allah’ın halifesi olduğunu göstermekle sonuca erdirdi.Hakk ile batıl arasında uzun süre devam eden çatışmaların gerisindeki yapma ve yıkma projelerini adım adım merhale merhale gösteren bir kitabdır.Öyleyse sen,nasıl olurda onun birkaç kelimesini okuyup harflerini şöyle bir görmekle bütün esrar ve gerçeklerini gözünün önüne sermesini bekleyebilirsin?Siz; nasıl olur da küfür ile iman arasında cereyan eden meydan muharebesine ayağınızı atmadan,İslam ile cahiliye arasındaki mücadelenin içine girmeden ve bu savaşın herhangi bir cephesinde yara almadan onun esrarına nasıl vakıf olabilirsiniz?...”
Reklam
Duygularının her birini hareket ve mimiklerle görünür kılma özelliğinin bu insana büyülü bir şekilde bahşedildiğini size daha önce de söyledim; ama hiçbir şey, yeryüzünde hiçbir şey çaresizliği, kendinden ümidi kesmişliği, daha hayattayken ölmüş olmayı bu hareketsizlik, şakır şakır yağan yağmurun altında durgun ve duygusuz duruş, ayağa kalkamayacak kadar, korunacak bir dam altı bulmak için birkaç adım atamayacak kadar yorgun olmak, kendi varlığına karşı bu olağandışı ilgisizlik kadar sarsıcı bir şekilde ifade edemezdi. Hiçbir heykeltraş, hiçbir şair, ne Michelangelo ne de Dante, son ümitsizliğin jestlerini, kendini sağanak hliande yağan yağmura teslim etmiş, kendini korumak için parmağını bile oynatmayacak kadar kayıtsız ve yorgun olan bu yaşayan insan kadar güzel hissetmemi sağlayamazdı.
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
...ama hiçbir şey, yeryüzünde hiçbir şey çaresizliği, kendinden ümidi kesmişliği, daha hayattayken ölmüş olmayı bu hareketsizlik, şakır şakır yağan yağmurun altında bu durgun ve duygusuz duruş, ayağa kalkamayacak kadar, korunacak bir dam altı bulmak için birkaç adım atamayacak kadar yorgun olmak, kendi varlığına karşı bu olağandışı ilgisizlik kadar sarsıcı bir şekilde ifade edilemezdi.
Sayfa 32 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları/6.BasımKitabı okudu
Ertesi gün, öğleden sonra saat 2’de Franz-Josef Strasse’deki Cafe Wernbacher’e Seli ve Silvia Anne ile buluşmak için geldim. Bu asırlık kafeye adım attığımda içerdeki kalabalıktan onları seçmeye çalışıyordum. Sonunda Seli beni görüp seslendi ve antik kalabalıkların arasından geçerek onlara doğru yöneldim. Seli’nin yanında seksen yaşlarında,
... ama hiçbir şey, yeryüzünde hiçbir şey çaresizliği, kendinden ümidi kesmişliği, daha hayattayken ölmüş bu hareketsizlik, şakır şakır yağan yağmurun altında bu durgun ve duygusuz duruş, ayağa kalkamayacak kadar, korunacak bir dam altı bulmak için birkaç adım atamayacak kadar yorgun olmak, kendi varlığına karşı bu olağandışı ilgisizlik kadar sarsıcı bir şekilde ifade edemezdi.
Reklam
399 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.