Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
"Ağzından 'insan' sözcüğünü bir an düşürmeyen, tek kaygısını insan olduğunu iddia etmekten hiç bıkmayan bu Avrupa'nın, ruhunu zafere ulaştırmak için insanlığa ne acılar çektirdiğin artık biliyoruz."
Yukarıda yazdığım alıntı kitabın son sayfalarından ve okuduğum zaman aynı bu düşünceleri düşündüm. Fanon Cezayir'in kurtuluş zamanları, Cezayir'e psikiyatr olarak gittiği için oradaki kurtuluş mücadelesi nasıl olmalı neler yapmalı bundan bahsetmiş. Ancak bu eser bir sömürgenin insan üzerinde, millet üzerindeki etkisini net bir şekilde ifade ediyor. A milleti, B milleti fark etmez.
İnanılmaz bir eser olduğunu düşünüyorum. Bu kadar az okunmuş olmasını da kabul etmiyorum. Herkesin okuması gereken bir eser. Eserin son sayfalarında, Cezayir halkının sömürgeden ötürü maruz kaldığı hastalıklarla ilgili vakalar vardı. Tüyler ürpertici bir korkunçluğu vardı.
16 yaşında bir çocuğun sırf Avrupalı olduğu için bir çocuğu öldürmesi vardı. Ve çok savunmasında 'Fransızlar bizleri katletti ama ceza almadı' şeklinde bir açıklama yapıyor. Kelimesi kelimesine hatırlamıyorum ancak ana hat buydu.
Fransızların bu insanlara, çocuklara yaptıkları vahşetin geri dönüşü bu şekillerde oldu.
Medeniyet kavramını savunan Avrupa hiçbir zaman o dedikleri kavrama erişemediler. Eğer eriştikleri şeyi medeniyet ile ilişkilendiriyorlarsa, aynı düzlemde hayata bakmıyoruz demektir. Bir Avrupalı demek geçmişi kanla yıkanmış, zayıf görüneni ezmek demektir.
314 syf.
7/10 puan verdi
Frantz Fanon yeryüzünün lanetlileri kitabında Avrupada 20. Yy da sömürge devletinin ve sömürülen halkını psikolojisini ele alıyor. Yazar kitabında özgürleşmenin sömüren devlete baskı altına alan kolluk güçlerine direnmenin ve karşı çıkmanın sadece şiddete mümkün olabileceğini anlatmış, sömüren devletin kazanma uğruna sömürge halkına yaşadığı duygusal tahribatı ele alıyor.
Kitap sömürgeciliğe karşı başkaldırı nasıl yapılır onu anlatıyor kısaca. Ve sömürgeci güçlerin özellikle Avrupalı devletlerin yaptığı katliamların yöntemlerini anlatan bir eser. Kitabın son bölümünde de işkence sonrası oluşan Psikiyatrik rahatsızlıklara değiniliyor. Bence okunması gereken bir eser. Şimdiden iyi okumalar dilerim.
Frantz Fanon'un sömürgeciliğin sömürge halkları üzerindeki psikolojik sonuçlarını analiz etmeye çalıştığı en ünlü eseri olan Yeryüzünün Lanetlileri sömürgecilik-karşıtı mücadelenin ve Üçüncü Dünya'nın özgürlüğünün manifestosu olarak bilinmektedir.
Sömürgecilik Üzerine
Diyorlar ki, siz bilmezsiniz biz biliriz. Biz size demokrasi getireceğiz, bize itaat edin, itaat edilmeye layık olan biziz. Biz olmasaydık siz olmazdınız.
İşgal nedir?
Kendi toprağında yaşayıp gidiyon, sonra dışarıdan insanlar geliyor, sana benzemiyor, diyor ki bize, bak size medeniyet öğretcez, aksanınız var iğrenç, cahilsiniz siz, bedevisiniz, biz size güzellikve medeniyet vercez ama bize ve kurallarımıza tabi olcanız, bakın güzellikle diyoz anlayın bizi, eğer anlamazsanız size zorla anlattırmayı da biliriz!
İşte işgalci devlet bu.
Biz hep burdaydık, dışarıdan geldiler. Dilimizi yasakladılar,.atalarımızı öldürdüler, bizi kendilerine benzetecek sistemin koynuna attılar. İşgalci devlet daha ötesi, anlatılmaz yaşanır, ben çeyreğinin birazını anlattım.
Fanon kitabında Fransız işgaline karşı Cezayir halkının içinde bulunduğu durumu, mücadelesini ve psikolojisini gayet akıcı ve tutarlı bir şekilde anlatmış.
Bu kitap beni etkiledi.
Fanon'un ve halkının mücadelesi diğer ezilen ve mücadele eden halklara ilham olacak türden. Bu çağrı yalnızca Cezayir halkına değil, Kürdistan, Filistin, Doğu Türkistan gibi zulm gören tüm halklara çağrı niteliğinde.
_ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ __ _ _ _ _ __ _ _ _ _
İşgal nedir?
Balkonumuzdan eve gelen karıncalar için, "Anne karıncalar evimizi basıp işgal etmiş!" dediğimde,,
Annem, 'Burası onların eviydi, biz işgal ettik' demişti.
Cezayir Direniş
1950’li yıların en kanlı ve en dik duruşlu bir direniş mücadelesi veren Cezayir halkı safında yer iki önemli düşünür. Fano ve Ali Şerati özellikle Fano bir psikiyatri doktoru Fransız asıl ama vicdan el vermeyip Cezayir safında yer alan bir isimsiz kahramandır. Fano hastalanır ve doktorlar der ki bir senelik ömrün kalmış o da meşhur kitabı olan Yer Yüzünün Lanetlileri yazar , çok sade ve akıcı bir kitaptır, ben okurken kendimi 1950’li yılları ve günümüzdeki Afrika diye bir kıtayı tanıdım!
Başkalarının kanı üzerine kurulmuş bir medeniyet! Avrupa
Frantz Fanon Fransa'da doğmasına rağmen Avrupa medeniyetinin! sömürge düzenini en ağır şekilde eleştirmiştir. 20. yy'da sömürgeciliği en güzel şekilde dile getiren 36 yaşında hayata veda eden bir Avrupalıdır. Sömüren ile sömürge halkı arasındaki ilişkiyi, halkın sömürülüşünü, Afrikanın köleliştirilmesini ve kültürünün yok edilişini, kadınların tecavüze uğradığı bir sömürü düzenini tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermiştir. Yerel burjuvazinin çıkarı adına yapmadığı ihanet kalmamıştır ona göre.Afrika’da yalnızca elitlerin üretim koşullarını, sömürgecilerle bağlarını analiz etmedi; doğal olarak yönetme rolüne sahip oldukları inancıyla ve kitlelerin olgunlaşmamışlığı söylemleriyle yetişmiş kategorilerin “şiddetli elitizmi”ni çok iyi vurguladı.Demokrasinin engellerinin bu elitizmde yattığını da belirtmiştir. İyi okumalar dilerim.
112 syf.
9/10 puan verdi
Kendince Kürtler üzerinden sosyolojik ve psikolojik analizler yaparak çıkarım sağlayan yazar, bu çıkarımlarını da yakın dönemde yaşanan olaylar zinciriyle güçlendirmek amacını taşımaktadır.
Yazarın birçok analiz sonuçlarından ziyade öznel yargılarına katılmasam bile çıkardığı profilde fikirlerimizin ortak yanı da yok değildir.
Sağlıklı bir analiz olduğu tartışılır ama sonuç itibariyle gelinen noktada haklılık payı baya yüksek. Kürtlerin tarih içindeki yeri ve ulus devlet statüsündeki yersizliği acı da olsa bir gerçek.
Eserde yakın dönem olayları da ele alınmış ve yazarının haklı soruları, cevaplanması gereken sorular niteliğinde. Geçmişten günümüze yaşanan birçok acının tohumlarında saklanan umut ışığı uzak görünse de yazarın parmak bastığı konular can alıcı nitelikte.
İsmen problemli bir kitap olduğu konusunda yazarını eleştirebilirim. Onun dışındaki bütün fikir analiz ve çıkarımlar tartışmaya açık gerçekliklerdir.
