Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Yoruldum patron. Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. Yanımda hiç arkadaş olmamasından yoruldum. Nereye gideceğimizi,nereden geldiğimizi söylecek biri. En çok da insanların birbirine kötü davranmasından yoruldum." #YeşilYol #TheGreenMile
Kaderleri birbirlerine bağlanmış insanların kaçınılmaz karşılaşmalarına yol açan hareketlerin izini sürmek ilginçtir.
Reklam
Hurilerin cilveleri
Hasan'ı Basrinin şöyle dediği nakletmiştir "Allah dostu cennette huri eşi ile birlikte kırmızı yakuttan yapılmış bir yatağın üstünde ve üzerinde nurdan bir kubbe varken eşine senin yürüyüşünü özledim der bunun üzerine eşi kırmızı yakuttan yapılmış yataktan iner ve yeşil mercandan yapılmış bahçeye geçer Allah Teala onun için o yeşil bahçede nurdan yapılmış iki yol kılar bu yollardan birinde zaferan diğerinde kafur vardır huri zeferan yolundan gider kafur yolundan döner yetmiş bin çeşit kırıtmayı icra ederek yürür
Sayfa 778 - PolenKitabı okuyor
Bağdat'ta dirilirim, Şam'da vurulurum Endülüs'te bir berberi çiçeğiyim Kurtuba'da açarım Ben Küçük ve mavi gözlü bir balkan çocuğuyum Topaçlarım dağıldı Yüreğim dağlandı Bosna'da bilge kralım Mostar'da duru akan bir suyum Şehr-i Filibe'den huşu ile Bursa'ya bakarım. Ben Kafkas doruklarında uçan bir
Kayıklara binin! Lakin ilkbaşl arda dikkatli olun!"
"Bu sözlere kulak verin!" dedi diğer elfler. "Bu kayıklar çok hafif yapılmıştır ve oynaktırlar, diğer halkların kayıklarına benzemezler. Ne kadar yüklerseniz yükleyin batmaz, ama yanlış idare edilirlerse yoldan şaşarlar. Hazır burada iskele varken kendinizi nehrin sularına bırakmadan evvel kayıklara binip inmeyi biraz talim etseniz iyi olur." Grup şu şekilde ayrılmıştı kayıklara: Aragorn, Frodo ve Sam bir kayığa; Boromir, Merry ve Pippin bir diğerine; üçüncüsüne de artık çok sıkı dost olmuş olan Legolas ile Gimli binmişti. Eşyaların ve denklerin çoğunu bu son kayığa istif lemişlerdi. Kayıklar kısa saplı, enli yaprak biçiminde uçlan olan küreklerle hareket ettiriliyor ve yönlendiriliyordu. Herkes hazır olunca Aragorn onları Gümüşdamarı'nda bir deneme gezisine çıkarttı. Akıntı hızlıydı, onlar da ileri doğru yavaş yavaş yol aldılar. Sam kayığın her iki yanına yapışmış bir şekilde buruna oturmuş, özlemle karaya bakmaktaydı. Suyun üzerinde pırıldayan güneş ışıkları gözlerini kamaştırıyordu. Dil'in yeşil tarhını geçtiklerinde ağaçlar nehrin kıyısına kadar indi. Orada burada, kıpırtılı akıntı üzerinde altın yapraklar savrulup yüzmekteydi. Hava çok parlak ve durgundu; tarlakuşlarının uzaktan gelen tiz şarkıları hariç bir sessizlik vardı.
Bulmak
Bir an kayboldun gibi! yaşadım kıyameti Yoruldun ama buldun ey kalbim emaneti Yeniden su yürüdü dalıma yaprağıma Bir bakışın can verdi kurumuş toprağıma Çiçeğe durdu kalbim içtim parmaklarından Göz çeşmem suya erdi sevda kaynaklarından
Reklam
ATSIZ'DA ASKERLİK-ORDU-SAVAŞ-DİSİPLİN 31 Ağustos 1962 tarihinde çıkan Millî Yol dergisinin 31. sayısını elimize alınca, İzmirli Türkçü gençler olarak ne kadar heyecanlandığımızı hatırlıyorum. Orta sayfada Atsız'ın "30 Ağustos ve Türk Ordusu" başlıklı yazısı yer alıyordu. Yazıyı defalarca okumuş, birbirimize aktarmıştık. O
Gollum - Smeagol Hikayesi
"Uzun bir zaman sonra, ama yine de zamanımızdan çok yıllar önce. Ulu Nehrin kıyısında Yabandiyar'ın sınırında eli uz, ayağı sessiz küçük bir ahali yaşarmış. Sanırım, Ülkenler'in babalarının babalarıyla akraba bir hobbit türündenmişler bunlar, çünkü Nehir'i çok seviyorlar ve içinde yüzüp kamıştan küçük kayıklar yapıyorlarmış.
Pipo Otları Hakkında
"Sonuç olarak güneye kendi başıma yaptığım yolculuklar sonucu yaptığım gözlemler, otun kendisinin dünyanın bize ait olan bölümüne has olmadığı, aşağı Anduin'den kuzeye geldiği ve buraya da ilk olarak Batıil insanları tarafından Deniz üzerinden getirilmiş olduğu konusunda beni ikna etmeye yetti. Bu ot Gondor'da bol bol yetişmektedir; ot burada, hiçbir zaman yabani halde bulunmadığı ve sadece Uzundip gibi ılık ve korunaklı yerlerde yetişebildiği Kuzey'dekinden daha gür ve daha büyükür. Gondor'lu tnsanlar ota tatlı galenas adını takmıştır ve çiçeğinin kokusu için ota kıymet verirler. O topraklardan, Elendi!' in gelişi ile günümüze kadar geçen uzun yüzyıllar boyunca Yeşil Yol üzerinden taşınmış olmalıdır. Fakat Gondor'lu Dünedain dahi bizi bu konuda takdir eder: Otu pipoya ilk koyanlar hobbitler olmuştur. Büyücüler bile bunu bizden önce akıl edememiştir. Gerçi benim tanıdığım bir büyücü bu sanatı ele alarak, aklını koyduğu bütün diğer konularda olduğu gibi bu işte de tam bir usta olmuş bulunmaktadır."
Kuba fuze krizi
Karayiplerdeki durum, 1959'da Kubali devrimci Fidel Castro'nun ulkenin yonetimini halk ayaklanmasi sonucu ele gecirip ulkeyi Sovyetler'in yorungesine sokmasindan sonra gerilmisti. 1960'da Kuba ve Sovyet yakinlasmasi ekonomik alanda resmiyete binince Washington yonetimi ofkelenmis ve adaya ekonomik ambargo uygulamaya
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.