Yeşim

68 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 1 hours
"Sana, beni asla tanımamış olan sana." cümlesi tüm kitabın anahtarı gibi.. Okuduğum incelemelerde bilinmeyen kadının saplantılı aşkını anlamsız ve gerçeklikten uzak bulanlar olmuş ve bu beni bir hayli üzdü. Çünkü bilinmeyen bir kadın kesinlikle var olduğuna inandığım ve derin bir şekilde özdeşleştiğim bir karakter. Hikaye yüzde seksen
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022226.4k okunma
Reklam
132 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Okuduğum ilk Bulgakov eseriydi. Konusunun farklılığı adına alıp merak ederek okudum. Bir hayvanın deneysel bir ameliyat sonrası kısmen insan kısmen de hayvan olarak kalması gibi bir konuyu işlemesiyle masalımsı bir havada kendini okutuyor. Ancak yaptığım araştırmalar sonucu Bulgakov okumak için öncesinde yazar ve kitap incelemelerinin okunması gerektiği kanısına vardım. Öykü tamamen hicivlerden, Rus siyasetine göndermelerden oluşmaktaydı. Kitap hakkında uzun detaylara girmek istemiyorum. Fakat her okuduğum distopik eserde farkına varıyorum ki sınıfsal ayrımlar, siyaset, çıkarlar, sistemler, toplumlar arasında ne kadar kültürel farklılıklar barındırırsa barındırsın o kadar çok birbirine benziyor ki aslında. Köpeğe verilen sucuk at etinden yapılmış, normalde bilmeden insanların da tükettiği ucuz bir sucuk. Ama bunun at eti olduğunu, insanların bu sucuğu tüketemeyeceğini eserde Şarik köpekten öğreniyoruz. Köpeğe hayır diyemeyeceği vaatler vererek, bir süre istediği yaşamı sunarak kendi sistemlerinin bir kölesi haline getirip kendi emelleri için kullanıyorlar. Bu da bana göre yalnızca Rus halkını değil tüm milletlerin yaşadığı, yaşamak zorunda kaldığı bir sistemi gözler önüne seriyor. İnsanların kendi içlerinde ki sistemde dahil olmak üzere böyle çalışıyor. Önce iyi davranmak, beslemek, vaatler vermek, kendi eline mahkum etmek; hemen ardından kendi emellerine mahkum etmek... Hayat maalesef ki her zaman bu döngüden oluşmuş ve oluşmaya devam ediyor. İnsanlık adına birgün her şeyin düzelmesi dileğiyle...
Köpek Kalbi
Köpek KalbiMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201919k okunma
224 syf.
7/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 26 hours
Okuduğum ikinci Balzac kitabı. Dostoyevski ilk kitabı olan İnsancıklar eserini Balzac'ın bu eserinin çevirmenliğini yaptıktan hemen sonra kaleme alıyor. Balzac kitaplarını yoğun betimlemelerden oluşturuyor ve betimlemeler arasında olay akışını yakalamak için okuma sırasında sık sık geriye dönme ihtiyacı hissedebiliyorsunuz. Kitabın konusu
Eugénie Grandet
Eugénie GrandetHonore de Balzac · Can Yayınları · 20203,068 okunma

Reader Follow Recommendations

See All
240 syf.
5/10 puan verdi
·
Read in 28 hours
Bu kitabı büyük bir hevesle almıştım. Ama üzülerek söylüyorum ki gerek konuyu ele alış biçimi olarak gerek yazım dili olarak beklentimi kesinlikle karşılamadı. Yazar okuyucuyu bunaltacak kadar çok tekrara düşmüştü. Diyaloglar çok yapaydı ve doyurucu değildi. Kitabın ana fikri tatmin edici şekilde desteklenmemişti. Kendimi Kadınlar Ülkesi'nde hissetmek isterdim ama hissedemedim. Bir şeyler hep yavan kaldı. Kitap hakkında çok fazla insanın güzel yorumlarda bulunduğunu görüyorum. Belki de beklentimi çok yüksek tuttuğum için bu kadar hüsrana uğradım. Okunabilir elbette ki ama beklentinizi benim gibi çok yükseklerde tutmayın derim.
Kadınlar Ülkesi
Kadınlar ÜlkesiCharlotte Perkins Gilman · Otonom Yayıncılık · 201812.4k okunma
218 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 32 hours
17 yaşında ki Franz maddi sıkıntılardan dolayı annesinin yanından ayrılıp Viyana'ya yerleşir ve bir tütüncünün yanında çırak olarak işe başlar. Tütün satıcısı Otto Trsnjek'ten tütün, sigara, puro ve gazateler konusunda bilgiler edinir. Tütüncünün daimi müşterisi olan Sigmund Frued ile dostluk kurmaya başlar. Bu süreçte ilk aşkını, ilk sevişmesini, terkediliş acısını birlikte yaşayacaktır. Profosör Frued'dan da bu konuda kendisine yol gösterici olmasını ister. Franz ve Frued arasında geçen çok tatlı dostane diyaloglar gülümsemenize sebep olacaktır. Fakat sonrasında aşkın, dostluğun tatlı süreci sonlanmaya ve hikaye hüzünlü bir sona evrilmeye başlar. Ve tabi en önemliside yaşananlarla birlikte Franz'ın olgunlaşma sürecine... Zamanla artan Hitler rejimiyle birlikte Yahudilere olan düşmanlık artar. Yahudilerle tütün alışverişi yapmak konusunda halktan tepki almaya başlarlar. Dönemin ırkçılık sorunundan etkilenen Frued Viyana'yı terketmek zorunda kalır. Tütün satıcısı Otto Trsnjek ise Yahudilere satış yapmak suçundan düştüğü hapishanede ölür. Nazi Almanyası ekseninde Franz'ın çocukluktan olgunluğa geçişini, duygularında ki değişikliği, hayatı anlamlandırma sürecini okuyoruz aslında. Bu yüzden romanın geçtiği dönemin tüm sorunlarının ayrıntılarıyla ele alındığı düşünülmesin. Kitabın diline, diyaloglarına ve Franz ile Frued'un masumane dostluk ilişkisine bayıldığımı da söylemek isterim. Keyifli okumalar...
Tütüncü Çırağı
Tütüncü ÇırağıRobert Seethaler · Jaguar Kitap · 20211,181 okunma
Reklam
Reklam
Reklam