Bakireydim madem neden o gül sıcağında, kendimi o denli iştahla açıverdim ona? O duygular içimde onca zaman uyumuş, nerdeyse bir ölüm uykusu, o kadar derin, ama tek bir bakış yetti dipdiri uyanmalarına.
Sayfa 241 - Can YayınlarıKitabı okudu
303 syf.
·
Puan vermedi
Christie beni kandıramadı
Belki de çok fazla bu tür de kitaplar okuduğum ve filmler izlediğim içindir. Katili anlamam için şu cümle yetti’’ Daha o gün öğleden sonra Raplh’le konuştuğumda delikanlının ne kadar içten ve candan davrandığını anımsadım’’ yüzeysel bir okura bunu yedirebilirsin ama her cümlenin anlamından birşey çıkarmaya çalışan bir okur kolay kolay kanmaz. Delikanlı kime içten davranıyor; kendisine… İçten davranmaması için sebep ne olur; doktor hakkında kötü birşey duymuş olması. Bu cümleden sonra katili bilerek okuduğum için çok fazla yerde ipucu keşfettim ve benim için sürpriz olmadı. Ama bu kadının kitaplarını okumayı şu sebepten seviyorum; Dedektifin sorduğu, yaptığı hiçbirşey havada kalmıyor. O küçük ayrıntıları çok merak ediyorum. Bu kitapta da katili merak ettiğimden değil, o koltuğa neden kafayı taktığını öğrenmek hemen bitirdim kitabı.
Roger Ackroyd Cinayeti
Roger Ackroyd CinayetiAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20214,067 okunma
Reklam
Dündar Taşer'in Yazarlığı Hakkında Dündar ağabeyin vefatı Dündar Taşer'in yazı hayatı ile ilgili çok fazla bir bilgi elimizde bulunmamaktadır. Onu kamuoyu 27 Mayıs 1960 ihtilali ve 13 Kasım darbesinden sonra tanımaya başlamış, milliyetçi camia ise Devlet'teki yazıları ile tanımış ve benimsemiştir. Taşer'in ilk yazısına 27
Sonra kâbuslarım, dengesizliğim, takıntılarım, birileri bana bakınca cildimde çıkan yaralar, sakalımı yolmalarım, dişlerimi gıcırdatmalarım, ansızın kusmalarım, saç dökülmelerim o kadar sıklaştı ki doktora gittim. "Kendini sev." dedi. Sevemedim ama bunun söylenmesi bile yetti. Sonra sofistime gittim, "Kendini tanı." dedi. Bu da iyi geldi. Tanısam sevmezdim kendimi ama bu sevişleri tanıyışları ayrı ayrı yapınca yaradı, iyi geldi. Cemiyete karışma yalvarışım biraz dindi. Kaçtım sonra, nefret ettim ve bu nefret bana iyi geldi. Maskeler yaptım, atölye açtım, herkesle arama onulmaz bir mesafe koydum. Bu mesafede kendi utancımı kendim yaşadım sessizce. Onlara tiksinç bir yalvarış ile sürünerek gitmek ve uzattığım dilenci tasıma acıyan salyalarının damlaması ve maskesizken maskeli suratımdaki o ezik, müteşekkir ifade artık yoktu. Nefret kalbimi büzüyor olsa da tüm diğer boğulma nöbetlerim geçti. Hiç değilse biraz uyuyabilir oldum. İnsandan kaçmak, beni iyileştirdi. İyileştikçe de kaçtım insandan.
Sonra kâbuslarım, dengesizliğim, takıntılarım, birileri bana bakınca cildimde çıkan yaralar, sakalımı yolmalarım, dişlerimi gıcırdatmalarım, ansızın kusmalarım, saç dökülmelerim o kadar sıklaştı ki doktora gittim. "Kendini sev." dedi. Sevemedim ama bunun söylenmesi bile yetti. Sonra sofistime gittim, "Kendini tanı." dedi. Bu da iyi geldi. Tanısam sevmezdim kendimi ama bu sevişleri tanıyışları ayrı ayrı yapınca yaradı, iyi geldi. Cemiyete karışma yalvarışım biraz dindi. Kaçtım sonra, nefret ettim ve bu nefret bana iyi geldi. Maskeler yaptım, atölye açtım, herkesle arama onulmaz bir mesafe koydum. Bu mesafede kendi utancımı kendim yaşadım sessizce. Onlara tiksinç bir yalvarış ile sürünerek gitmek ve uzattığım dilenci tasıma acıyan salyalarının damlaması ve maskesizken maskeli suratımdaki o ezik, müteşekkir ifade artık yoktu. Nefret kalbimi büzüyor olsa da tüm diğer boğulma nöbetlerim geçti. Hiç değilse biraz uyuyabilir oldum. İnsandan kaçmak, beni iyileştirdi. İyileştikçe de kaçtım insandan
"Yakaladık!" diye tısladı Gollum kulağına.
"Sonunda kıymetlim, onu yakaladık, evet, pis hobbiti yakaladık. Bunu bis alacağıs. O ise öbürüsünü alacak. Ah, evet, onu Shelob alacak, Smeagol değil: Smeagol sos verdi: O Bey'in canını hiç acıtmayacak. Ama seni eline geçirdi, seni kötü, piss minik sinssi!" Sam'in ensesine tükürdü. Bu ihanet karşısında duyduğu hiddet ve beyi
Reklam
Bir çicek sevdim kurudu Su olup göz yaşı döktüm Bir kuş sevdim bülbül Söz olup şakıdım Uçtu gitti Dünyayı sevdim dedim durdu Yaşamayı sevdim öldü Kime el versem
Hayattayım ama yaşıyormuş gibi hissetmiyorum Hissizleşiyorum ve her şeyden soğuyorum. Gerek yok daha fazlasına gördüklerim yetti bugüne kadar. Yaşamak ne bilmiyorum. Zaman öldürüyorum, Zamanla ölüyorum. Ruhu ölmüş kişinin cesedini taşıyorum. Ben bana ağır geliyorum. Artık dayanamıyorum. ~Lavinya~
256 syf.
·
Puan vermedi
Bu seriye bayılıyorum desem abartmış olmam. İlk kitabı severek okumuştum ama bana ikinci kitap sanki daha da bir keyifli geldi. Okurken bana enerji verdi. Biraz Şeker Portakalı okur gibi hissettim. Orada da Zeze yavaş yavaş her kitapta büyüyor ve farklı duygular hissetmeye başlıyordu. Burada da Çise artık biraz daha büyüdü ve aşkı bile tattı. Çise'nin dedesi ona ölmeden önce içinde bir not bulunan köstekli bir saat bırakıyor. Bu saati bulmak için zamanda yolculuk yapan Çise'ye Efendi Krono'nun bir şartı ve elbette öğütleri olacak. Buradaki konuşmalar ve Çise'nin geçmişte gittiği o an beni çok etkiledi. Çok güzel diyaloglar geçiyor aralarında. Peki saati bulmak yetti mi? Gwen'a aşık olan Çise'nin kalbinin yeniden nefes alması gerekiyor. Bunun için de ihtiyacı olan "Aether"i bulması gerekiyor. Çise oyuncak dünyasında yaptığı bu yolculukta ise bize sabrı, azmi ve cesareti gösterecek. Arkadaşları Vorlan ve Firlo ile aralarında geçen diyaloglar ise mükemmel. Her seferinde beni güldürmeyi başarıyor bu üçlü. Bu kitabın verdiği mesajlar ve değerleri çok beğendim. Bence bu seriyi hem sizler hem de biraz daha ileri yaştaki çocuklarınız rahatlıkla okuyabilir. Şimdi serinin son kitabı kaldı. Bakalım orada nasıl bir macera bizleri bekliyor?
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Her Ay Okuyanlar Kulübü
Keyifli okumalar dilerim
Lanetli Kalp II
Lanetli Kalp IIOytun Demir · Perseus Yayınları · 06 okunma
Yaz Şiirleri
Kendisiyle tanıştım, Aynı zaman diliminde, Aynı şehirde. Göz göze gelmek yetti öylece, Sonra rüzgârları izledik, Suskunken çok güzel konuştuk. Kendisiyle çoktandır tanışmışlığım var,
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.