Peri Gazozu’nu okumamız üzerine kulüp olarak Ercan Kesal ile Ali Bektaş moderatörlüğünde bir söyleşi gerçekleştirdik. Nezaketi ve özeniyle bizi yazarlığının ve sanatçılığının üzerine tekrar etkilemeyi başardı. Kendisini bir abimiz gibi hissettik, bu samimiyeti bize hissettirdi.
Cümlelerini tam kelimeleriyle aktaramayacak olsam da -hafızamın azizliği, söyleşi kaydına ulaşıp dinleyebilirsiniz- beni etkileyen birkaç cümlesini buraya bırakmak isterim.
“Peri Gazozu bir yas kitabıdır. Yasla baş etme kitabıdır.”
“Hatırlamak denilen şey seçerek unutmak.”
“Sanatçı, edebiyatçı; başkalarının fark etmediği şeyi fark eden, başkalarının ağlamadığı şeye ağlayandır.”
Canım dedemin, ikinci babamın vefatından sonra benim acımı yaşamama, yas tutmama yardım eden bir kitaptı Peri Gazozu. Bu kitapla beni tanıştıran ve bu söyleşinin gerçekleşmesine vesile olan kulübüme teşekkürlerimi iletiyorum.
Size de teşekkürler Ercan abi.
“Ona farklılıklar yaratmak çok saçma geliyordu çünkü Tanrı biliyordu ki, insanlar zaten yeterince farklıydı diğerlerinden.
Gerçek farklılıklar, diye düşündü yemek odasının penceresinin yanında dururken, yeterliydi, hem de çok.”
“Dedemden öğrendiğim, “insan olmak” kendi mutlu olduğun şeyleri yanındakilere de iletmektir. İnsan, kendinde olmasını istediği herhangi bir şeyi bir başkası için de aynı şiddette isteyebiliyorsa “insanım” diyebiliyor.”
“Şimdi onlara, bir baykuş gibi tünedikleri sandalyelerinde, susarak kurtulacaklarını zannettikleri bir vicdan ve bitirmeye çalıştıkları zavallı bir ömür kaldı.”