250 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Dikkat! Aşırı uzunluk içerir!
Öncelikle bir konuda herkesle anlaşalım. Bu soruların incelemesini 15 güne yakın bir sürede anca yazdım. Sonu nerede bu yazının, diyerek kontrol edilmeden önce, bu sitedeki en uzun inceleme bu olmuştur, diyebilirim. Kimseden bu Evren incelemesini komple okumasını beklemiyorum. Bu incelemenin %10'una sahip incelemeler bile genelde burada uzun
50 Soruda Evren
50 Soruda EvrenÇağlar Sunay · Bilim ve Gelecek Yayınları · 2011162 okunma
Tekrar sessizlik oldu. Üstlerinde delice uçuşan bulutlar bir an durdular, aralarından gözüken yıldızlar söndü. Bütün evren titreyip durdu. Bir an mutlak bir karanlık oldu. Tüm ışıklar söndü, tüm hareketler durdu. O korkunç anda, olmuş olan, olmakta olan ve olacak olan her şey, aynı Kehanetin doğrultusuna giriverdi. Hepsi iki olmuş olan, birdi artık.
Reklam
O geceden sonra her gece evdekiler uyur uyumaz sıcak yataklarından doğrulup dama çıktılar. Birbirlerine sokulup uzakta yanıp sönen ışıklara, parıldayan denize, tepelerin üstünde hışırdayıp kayan , gri bulutları aralayan aya baktılar. Ay gelip üstlerinde durdu . Deniz köpürüp dalgalarını yıldızlara vurdu . Yıldızlar söndü.
Sayfa 119
Ay gelip üstlerinde durdu. Deniz köpürüp dalgalarını yıldızlara vurdu. Yıldızlar söndü.
Sayfa 132Kitabı okudu
YILDIZLAR ÜSTLERİNDE Orda şehitler Afgan Derler ki gel iman armağanıyla boyan Kan sancağı Cennet sedirlerinin basamağı Yanlarında savaş atlarının cezbesi
"Birbirlerine sokulup uzakta yanıp sönen ışıklara, parıldayan denize, tepelerin üstünde hışırdayıp kayan, gri bulutları aralayan aya baktılar. Ay gelip üstlerinde durdu. Deniz köpürüp dalgalarını yıldızlara vurdu. Yıldızlar söndü."
Sayfa 119Kitabı okudu
Reklam
...uzakta yanıp sönen ışıklara, parıldayan denize, tepelerin üstünde hışırdayıp kayan, gri bulutları aralayan aya baktılar. Ay gelip üstlerinde durdu. Deniz köpürüp dalgalarını yıldızlara vurdu. Yıldızlar söndü.
Sayfa 119Kitabı okudu
O gece Mahmut’la Dirmit gözyaşlarını yastıkların üstüne yatırıp yorganlara sardılar. Usulca kalkıp gün ağarmadan odadan çıktılar. Ayakparmaklarının ucuna basıp aralığa merdiven kurdular. Dama tırmandılar. Bağdaş kurup kiremitlerin üstüne oturdular. Şehrin en yüksek tepelerinin birinin üstünde, al kiremitlerin başında arkadaş oldular. O geceden sonra, her gece, evdekiler uyur uyumaz sıcak yataklarından doğrulup dama çıktılar. Terli göğüslerini rüzgara açtılar. Birbirlerine sokulup uzakta yanıp sönen ışıklara, parıldayan denize, tepelerin üstünde hışırdayıp kayan, gri bulutları aralayan aya baktılar. Ay gelip üstlerinde durdu. Deniz köpürüp dalgalarım yıldızlara vurdu. Yıldızlar söndü.
"Bütün Lübnan donanmıştır. Acemice çizilmiş aylar ve yanlış yıldızlar, fakat ne kadar çok Osmanlı bayrağı var. Lübnan kızları bütün kırmızı entarilerini ve beyaz çoraplarını kesip kullanmışlar. Yolda cirit oynuyorlar, deve üstünde göbek atan kadınlar, güzel hayvan tüyleri ile süslenmiş mızraklar, bütün Afrika fantazyası, üstlerinde yırtmaçlı gecelik, ayaklarında don, başlarında agel ve kefye, bütün Dürzî halkı ve sonra akşam yemeği... Sofra dağ çiçekleri ile bezenmişti, îçki yerine soğuk su, temiz ayran, iki tarafımda Tanzimat'tan kalma bir sürü insan var. Hepsi siyah istambolin giyinmiş, klasik fes, Sultan Aziz terzilerinin elinden çıkma efendiler, sizin susmanızı kendi aleyhlerinde bir düşünüş sandıklarından, hepsi söz bulmak ve terkip yapmakla meşgul. Cemal Paşa ayakta idi: - Muhterem efendiler dedi; bugüne kadar Lübnan'ın büyük bir acısı vardı; Lübnan mustarip idi. îşte ben bu ıstırabı dindirmeye geldim. Size haber veriyorum ki, Lübnan artık Konya kadar Osmanlıdır. Artık bu güzel toprağımızda yabancı imtiyazlarından hiçbiri kalmamıştır."
Sayfa 49
Tevrat'tan intihal edilen altı günlük "yaradılış" kıssası
Diğer yıldızlar gibi Güneş etrafında da bulunan ve çok küçük taneciklerden oluşan yıldızlar arası gaz maddeleri, gruplar halinde ve değişik yörüngelerde Güneş etrafında dolaşır­ken meydana gelen çarpışmalar sonucunda, bu gaz maddelerinde yaşanan toplulaşma ve yoğunlaşmadan gezegenler oluş­muştur. İşte bu gezegenlerden biri olan Dünyamızca dört buçuk milyar yıl önce böyle oluşmuştur. Görüleceği üzere bu süreçte, olmasına karar veren bir gücün "ol" demesiyle "oluveren" bir sihirbazlığa yer yoktur. Bilimsel ifadeyle; bilinçsiz doğal güçlerin karşılıklı etkileriyle ve milyarlarca yıllık nicel birikimler sonucunda ortaya çıkan bir nitel sıçrama söz konusudur. Her şey kendinden önceki bir maddeler topluluğundan ve onu kuşatan çevrenin zaman ve mekan olarak uygun koşulları yaratmasından oluşmuştur. Yani sonlu zaman ve mekanlardan oluşup, kendisi sonsuz bir zaman ve mekan olan uzaycia yer alan maddelerin evrimsel dönüşüm ve değişiminin ürünüdür her şey. Can sıkıntısından başka izahı olmayan ani bir düşünceyle, sınava çekeceği insanlar yaratmaya karar veren ve salt bu sınav süresinde yaşam için gerekli bir mekan olarak yer ve üstlerinde gökkubbe ve gökte Güneş ve diğer "süsler"(!), yerde gıdalar yaratma şek­lindeki bir "yaratılış" söylencesi her boyutuyla sırıtmaktadır.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.