Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yeryüzü ayetleri
O zaman Güneş soğudu Ve bereket topraklardan gitti Ve çöllerde yeşillikler kurudu Ve balıklar denizlerde kurudu Ve toprak Ölülerini kabul etmez oldu artık.
Şimdi'si yitik diziyor diziyor notalarını, göğe ışık üzerine boncuklarını, ucuza getiriyor varlığını sonsuzun sessizliğiyle sonlunun gürültüsü arasında, O bitirince kıyısında gezindiği yol çöküyor. .. Şimdi'si yitik bundan yazıyor yazıyor enine boyuna içini ve dışını ve yeri ve göğü ve suyu, bindiği kadırga o inince batıyor
Sayfa 181 - Everest Yayınları
Reklam
144 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
İnsanlık
Sezai Karakoç, insanlık düzeninin kalesini inşa ederken kullandığı metaforlara dikkat etmek gerekir. Yitik Cennet, tasavvur ettiği diriliş kentinin mimari olarak yansımasıdir. Peygamberlerle insanlığın yol haritasını çizerek diriliş kentinin maneviyatını ortaya koyar. Adem(as) ile bizleri yeşerten, Nuh(as) ile kurtuluşa erdiren, Yahya(as) ile bedel ödettiren, İbrahim(as) ile teslimiyeti öğreten Karakoç, diriliş ülkesinin dinamiklerini, sarsılmaz kalelerini teker teker inşa eder. Her biri ülkenin ayrı bir sırrıdır. Nefsin arzularına gem vurmayı, ülkenin peygamberlerin getirdiği ahlak ve yaşam idealleri doğrultusunda yaşamayı hedefler. Bu bayrak sonsuza kadar dalgalanacak, diriliş nesli sonsuza kadar ufak da olsa kendini sürdürmeyi devam ettirecektir.
Yitik Cennet
Yitik CennetSezai Karakoç · Diriliş Yayınları · 20229,1bin okunma
Mırıldandıklarım
Mırıldandıklarım
masumlar ne anlatır yüzlerinde? cennet, neyi yitirdikten sonra aramaya başladığımız şeydir? içimizdeki boşluktan başka nedir ki ölüm? bu boşlukla nereye dek gidilebilir?
sanırım bütün yıldızlar yitik bir göğe göçüp gitmişler ve şehir, şehir ne sessizdi yol boyu solgun heykellerden ve süprüntü ve tütün kokan birkaç çöpçüden ve uykulu, yorgun bir bekçiden başka hiçbir şey çıkmadı karşıma
Reklam
Ve ona yaklaşan her eğri, düzelip dümdüz, dosdoğru oluyordu. Doğru yol, apaçık, ortada, aydınlıkta duruyordu.
Sayfa 137Kitabı okudu
sanırım bütün yıldızlar yitik bir göğe göçüp gitmişler ve şehir, şehir ne sessizdi yol boyu solgun heykellerden ve süprüntü ve tütün kokan birkaç çöpçüden ve uykulu, yorgun bir bekçiden başka hiçbir şey çıkmadı karşıma
Dil konusunda, önce bunu düşünmek gerek bence...
"Türkçe, zengin bir dil" cümlesi, bir züğürt tesellisi ve temennisi mi, yoksa yitik bir hazinenin keşfi için yol haritası mı?
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.