361 syf.
·
Not rated
Tasavvufu değişik
Tasavvufa değişik bakış açılarıyla bakmanızı sağlayacak güzel bir roman ”Bana,”Yunus!” dedi, parmağını kalbimin üzerinde gezdirerek “ burası kalbinin en değerli yeridir. Burada siyah bir nokta vardır. Canın canı, sevenin cananı buradadır. O nokta yoğun bir damla kandan ibarettir. Adına ‘süveyda’ yahut ‘sevda’ derler. Siyaha çalan rengi yüzündendir bu isim. Çünkü sevda, kara talih içinde, o kara kan damlasında büyür. Bütün tecelli denizleri, bütün aşk fırtınaları, işte o bir damla kanda dalgalanıp çırpınır. Aşırı sevgi bu damlayı tahrip edip dağıtırsa, parçaları bütün vücuda dağılır. Aşk, işte bu dağılmanın adıdır ve o dağılırsa aşık artık ne yaptığını bilmez olur
Od
Odİskender Pala · Kapı Yayınları · 202241.8k okunma
Evrenin siyah silin­dir şapkasından çekip çıkarılan tavşanın yoğun tüylerle dolu kürkünün diplerine doğru ilerlemeye başlamış olduğunu fark ediyordu.
Reklam
255 syf.
·
Not rated
Hşbize Allahın 1lütfu olarak verilmiştir, Allahı tanımak için geldiysen, bunu ona gösterirsen, kalbine hikmet ilham edecektir 102 Muhammediliğin batini tarafını anlamak istiyorsan, tarikata girmen, derviş olman gerekir çünkü gerçek manada öğrenmek sadece kişisel tecrübeyle mümkündür 49 1çok Avrupalı entelektüel, bilgin islam hakkında araştırma
Dervişler Arasında İki Hafta
Dervişler Arasında İki HaftaCarl Vett · Kaknüs Yayınları · 201740 okunma
Mustafa Kemal meclisi açarken yaptığı konuşmada özel olarak şapkadan söz etmedi ama 25 Kasım’da çıkan yasada tanım biraz daha genişletilmişti, “Türk halkının genel başlığı şapka olup, buna aykırı bir alışkanlığın sürdürülmesini hükümet yasaklar.” Sakallı Nurettin Paşa, bu yasanın anayasaya aykırı olduğunu ileri sürünce, milletvekilleri onu halk
Sayfa 504Kitabı okudu
60 syf.
5/10 puan verdi
Öncelikle kitabı ekleyen kütüphaneci arkadaşa teşekkür ediyorum. İncelememe kitabın kapağından başlamak istiyorum. Kapak içeriği değil bildiğiniz kapağından. Kapağı dokunduğunuzda çok güzel bir hissiyat veriyor cidden kaliteli bi kartonla yapılmış. Kitap incelemede kasıt bu değil belki ama kitabı fiziksel bir forma sokan kağıdı da bir kez olsun değerlendirmek istedim. Yazarın kapak içeriğinde seçtiği resimi aşırı yaratıcı veya entresan bulmayacağım. Ama tek ilginç bulduğum şey arka kapaktaki kendi beyaz-siyah kalitesiz resmi (siyah beyaz değil cidden beyaz siyah) ve şu yazısı "09.06.1957'de İstanbulda doğdu... Halen yaşıyor!". Kendi biyografisini böyle özetleyene rastlamadım daha önce -ki internette de ona dair hiç birşey bulamadım- ve "halen yaşıyor" ifadesi ama ölünce bu ifade artık doğru olmayacak filan diyebiliriz ama kitap var olduğu sürece hep yaşayacak aslında bu bütün kitaplar ve yazarları için böyle. Bunu hatırlatıyor bize adeta. Baskısı olmayan hatta bağımsız olarak basıldığı için eseri bulamayacak insanlara bilgi vereyim kitap şiir kitabı. Şiirlerinden bir gecekondu mahallesi ve bir arabesk bir hava alabiliyoruz. İsyankar, öfkeli, bıkmışlık çok yoğun işleniyor şiirlerinde. Yer yer mahrem kelimlere kullanıyor ve beni rahatsız eden bir kısım oldu bu. Ama yazar muhtemelen bunu dediğimi duysa "Mahallenin Kızı" şiiri ile bana cevap verirdi. Ama onun haricinde yaşanmış aşk, melankoli insanı ümitsizliğe sürüklemeden işlenmiş. Sade bir dil kullanmış şair. Beğendim mi kitabı genel olarak hayır. Zaten isteseniz de bulmanız zor bir eser.
Yanlış Olan Zamandı
Yanlış Olan ZamandıHulusi Taşkıran · Can Matbaa · 19971 okunma
Büyük aynanın çerçevesini siyaha boyamıştın - Sonra da kalpler çizmiştin siyahın üstüne. Ve eski siyah Singer dikiş makinenin üstünde Kalpler. Siyah üstüne yoğun kırmızı, küçük lambalar gibi. Bir kalp - Siyahın üstünde yoğun kırmızı, bir kan lekesi gibi.
Reklam
Ana yemek hiç tereddütsüz mürekkep balıklı risotto oldu, hem de bir günahkârın kara ruhu gibi yoğun ve siyah sosu içinde..
Sayfa 43 - Sonsuz KitapKitabı okudu
Bana, " Yunus!" dedi, parmağını kal­bimin üzerinde gezdirerek, "Burası kalbinin en değerli ye­ridir. Burada siyah bir nokta vardır. Canın canı, sevenin cananı buradadır. O nokta, yoğun bir damla kandan iba­rettir. Adına 'süveyda' yahut 'sevda' derler. Siyaha çalan rengi yüzündendir bu isim. Çünkü sevda, kara talih için­ de, o kara kan damlasında büyür. Bütün tecelli denizleri, bütün aşk fırtınaları, işte o bir damla kanda dalgalanıp çır­pınır. Aşırı sevgi bu damlayı tahrip edip dağıtırsa, parçala­rı bütün vücuda dağılır. Aşk, işte bu dağılmanın adıdır ve o dağılırsa aşık artık ne yaptığını bilmez olur. " Bütün bun­ları bir yerden okur gibi söylemişti. Kimden dinlemiş ya­hut hangi kitaptan okuyup öğrenmişti elbette bilemedim. "Sevda, Yunus'um, sevda!.." diye devam etti sonra, yut­kundu ve mırıldandı: " O noktanın adına sevda demişler!.."
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.