Home
Search
What to Read?
Sign In
Sign Up
Shopping
Explore
Books
Authors
Readers
1000Kitap Android ApplicationFREE – Download from Google Play
1000Kitap iOS ApplicationFREE – Get it from App Store
©2024 · 1000Kitap Web Application · 2.37.24
Bir kitap daha karanlığın, çirkefliğin tarihinin ne kadar eski olduğunu kanıtladı. İslam'ın hakim olmadığı dönemlerin ne kadar iğrenç ve zulüm dolu geçtiğine tanıklık etmiş oldu bu kitap. Zaten bu dönem de İslamsız, kuransız toplumların ne kadar gerici, zalim ve maddeci olduğunu acı tecrübelerle gösterdi bize. Filistin'i Gazze'yi yakıp yıkanların ataları da geçmişte aynı cürmü fazlasıyla işlemiş. Ürpererek, yok artık diyerek okuduğum bir kitaptı.
Öncelikle bu kitabı bir proje ödevi olarak okudum. Ama beni gerçekten etkileyen bir kitaptı. Aslında başta biraz önyargılı bir yaklaşımda bulundum. Kitabı okudukça biraz da olsa ilgimi çekti. Ancak şunu söylemek istiyorum ki eğer macera kitaplarını, akıcı olan kitapları seviyorsanız pek tavsiye etmem. Sebebiyse kitap ne kadar güzel de olsa okurken biraz sıkıcı ve yavaştı. Doğrusu beni ortalarından sonra pek sarmadı yine de yarım bırakmamak için okudum. İyi ki de okumuşum. Konusuna geçecek olursak kitap bir gün aniden Rüya'nın Galip'e 19 kelimelik bir terk mektubu yazıp "annemleri sen idare edersin" notunu bırakmasıyla başlıyor. Galip ne yapacağını bilemeyip aklına gelen her yere bakıyor. Rüya'nın ilk eşine, üvey abisi Celal'e ve birçok yere gidiyor. Ama burada tuhaf olan şey Rüya kaybolduğunda üvey abisi Celal'in de kaybolması. Galip ikisinin birlikte kaçtığını, saklandığını düşünüyor ve artık Celal ile ilgili her şeyi inceliyor. Bu arada Celal bir köşe yazarı ve Galip ile Rüya onun en büyük hayranlarından. Galip bir süre sonra Celal'in ev anahtarını bulup evine gidiyor ve Celal gibi yaşamaya başlıyor. Celal gibi saatlerce masa başında yazı yazıp, eski yazılarını düzenleyip, mektuplara bakıyor, eski fotoğrafları inceliyor ve daha birçok şey yapıyor. Daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum çünkü okumak isteyenler olabilir. Kitabımız Galip'in arayışıyla geçiyor ve söylediğim gibi çok fazla akıcı, sürükleyici bir anlatımı yok bolca betimlemelere yer verilmiş bir kitap. Eğer bu tür kitapları seviyorsanız okumanızı tavsiye ederim. İyi okumalar!
Genel itibarıyla distopik romanlarda karakterler direkt olarak böyle bir dünyanın içinde var olurlar. Fakat bu romanda karakterler distopik bir dünyaya doğmayıp, halihazırda tanıdığımız, bildiğimiz dünyadan distopik evrene bir geçiş aşamasında yer alıyorlar.
Bilindiği üzere iyi ya da kötü olsun her işin her zaman en baskıcı, en zorlayıcı kısmı
Ç𝗼𝗰𝘂𝗸𝗹𝘂ğ𝘂𝗻 𝗸𝗮𝗿şı𝗻𝗱𝗮 𝗼𝗹𝘀𝗮 𝗻𝗲 𝗱𝗲𝗺𝗲𝗸 𝗶𝘀𝘁𝗲𝗿𝘀𝗶𝗻 𝗼𝗻𝗮?
Merhaba, bugün sizlere Kırdığın Yerden Kırıl kitabının yorumu ile geldim Hayatta kırıldığımız noktalar yok değil! Biri tarafından, birileri tarafından..
Kitabımız isminden de anlaşılacağı gibi kırgınlıklarla dolu Okuduğunuzda sizlerin de kendini bulacağı birçok nokta var kitapta.Okudukça sizleri de güçlü yapacak aslında..
Birilerinin sizler için söylemediği cümleleri bulacağınız bir eser Sevgilinizden ayrıldıktan sonraki o boşluk hissi, kırılan kalbinizin artık eskisi gibi olmayacağını biliyorsunuz ama kitabı okuyunca aslında bir şeylerin mümkün olacağı gerekçesi çıkıyor karşınıza İşte o zaman anlıyorsunuz ki kimse için üzülmemek gerek aslında
𝐇𝐚𝐲𝐚𝐭 𝐲𝐚ş𝐚𝐦𝐚𝐲𝐚 𝐝𝐞ğ𝐞𝐫, 𝐧𝐞𝐟𝐞𝐬 𝐚𝐥𝐦𝐚𝐲𝐚 𝐝𝐞ğ𝐞𝐫, 𝐠ü𝐥ü𝐧, 𝐡𝐞𝐫 𝐳𝐚𝐦𝐚𝐧 𝐠ü𝐥ü𝐧...
𝘼𝙘ı 𝙜𝙚ç𝙢𝙚𝙯 𝙖𝙘ı𝙮𝙖 𝙖𝙡ışı𝙧𝙨ı𝙣.
Yazarımız da kendi hayatından dokunuyor bizlere..
Yaşanmışlıklar unutulmuyor olsa da daha güçlü kalkmamızı sağlayan bir eser olmuş diyebiliriz
Kitabın bir yerinde de denildiği gibi "𝕜𝕒𝕝𝕜 𝕓𝕚𝕣 𝕜𝕒𝕙𝕧𝕖 𝕪𝕒𝕡 ,𝕪𝕒𝕣ı𝕟ı 𝕕üşü𝕟 ,𝕘𝕖𝕝𝕖𝕔𝕖ğ𝕚 𝕡𝕝𝕒𝕟𝕝𝕒"mak vakti Siz de kendinize yön verecek, ruhunuza iyi gelecek kitap arıyorsanız mutlaka okuyun derim Kitapla ve sevgiyle kalın
Dorian Gray'in Gerçek Yüzü
Kitap hiç kimsenin kabul etmek istemediği güzelliğin çirkin tarafını çok güzel bir şekilde ortaya koymuş. Geçmiş zamandan bu yana güzel olan ya da toplumun güzellik standartlarına uyan insanlar her zaman daha iyi muamele görmüştür. Günlük hayatta sırf güzel olduğu için sevilen ya da güzel olduğu için öncelik verilen veya güzel olduğu için nefret
Gül dünya!
Kitapta o kadar kahredici şeyler okudum ki, yaşamış olanları düşünemiyorum bile. Her olay başlı başına trajedi lakin beni etkileyen, kalbimden bir şeylerin kopup gitmesine sebep olan o olay 'Güldünya Tören' hikayesi beni o kadar çok etkiledi ki okumamış veya bilmeyenler için paylaşacağım. Bu kitap okunmalı ve
Yazarın daha önce iki kitabını okumuştum. Bal Bela ve Yaz Gecesi. Bu kitap aslında diğer iki kitabın karakter devamı niteliğinde. Bal bela da tanıdık Tolga ve Meyra’yı ( Meyra’dan elektrik alamamıştım zaten. Bu kitapta da iyice sinir krizlerine soktu bizi sağolsun )
Ve hikayelerini okumak beni çok mutlu etti. Tolga #balbela da yan karakter
..ölüyorum, çünkü sevgiyi bulamadım. Kalbim ona sahip çıkmaya, onu kırmaya layık bir efendi bulamadığı için ölüyor şimdi.
Jakob Von Gunten ~ Robert Walser
Merhaba kitapseverler, sevgili @gurtuncagul çevirinden çok güzel bir kitapla geldim. Harika bir çeviriydi yine
Kafka gibi bir çok yazarı etkilemiş ve öncü olmuş olan İsviçreli yazar Robert
Bu bir inceleme değildir!
Hatırlıyorum da Richard Leppert'ın Sanatta Anlamın Görüntüsü kitabını üç yıl boyunca dönüp dönüp okumuştum. Sonra da aklımdaki anlamı tamamlamak için daha başka kimleri okumam gerektiğini anlamıştım. Çünkü anlam kırılmış lanet hakikatin aynası gibi parçalanmış ve bir araya getirilip tamamlanması gereken bir şeydir.
Ve hep şöyle derim asıl güzel kitaplar bizi başka asıl güzel kitaplara gönderenlerdir. Yolculuk bir kitapla başlasa da o kitapla bitmez asla. İşte bu kitap da sevdiğim bütün yönetmenlerin izlediğim filmlerin en gözdelerini kapsıyor. Ve sürekli yolculuğa davet ediyor beni. Başka kitap ve başka film ve yönetmenlere yani.
Şunu anlatmakta fayda var, sinema üzerine yazılan kitaplar bizimle ancak iki yönlü bir diyalog kurabilirler, çünkü sadece kitap konuşmaz, kitaptan önce kameralar, oyuncular, sekanslar ve oralardaki hikayeler, teknikler, mitler dahası evrenler bizimle konuşurlar. Yani kitaptan önce filmleri izlememiz gerekir ki neyi ve kimi dinlediğimizi bilelim.
En beğendiğim ikinci bir kitap oldu diyebilirim. Neyse ki bu sefer üç yıl değil üç gün sürdü çünkü resim sanatında olduğu gibi sıfırdan başlamamıştımm,
Neyse inceleme yazacak kadar ya da bu yazdıklarımı düzenleyecek kadar halim yok, artık başka zamana
İyi okumalar..
Selamlar,
430 sayfayı yutmuş olabilirim.. Herkes benden heyecanlı bir yorum bekliyor ama ben bildiklerimi kendime saklamak istiyorum…
Ervin, En alt tabaka olan Koza halkını Cennet kadar iyi korunaklı olan Sığınaka yerleştirip güvenceye aldıktan sonra şifrelere kendini yönetici olarak tanıtıp sistem tarafından yakalanır bütün bunlar ilk kitabın
