İnsanı bilinmez yerlere gitmeye ikna eden şey nedir? Gittiğin yerde seni daha iyi hayatın beklediğine dair çocuksu bir hikâyeye inanç mı? Gidenlerden geriye kalan karanlık ve hüzünlü hikâyelerinin bile sarsamadığı çocuksu bir inanç.
Sayfa 58 - Doğan KitapKitabı okuyor
Erkekler ağlamaz” diyorlar; bunu dediklerine göre ağlamak doğru değil. Peki ama ağlamak iyi bir şey değilse neden kızlara yasak değil? Acaba kızların kötü şey yapmaları doğru da erkeklerinki mi değil? Ya da kızlar için ayrı erkekler için ayrı kötü şeyler mi var? Ama bu olamaz, kötü kötüdür, bazıları için iyi olan, bazıları için kötü olabilir mi?
Reklam
Bir çocuğun “iyi” ve “kötü” dokunuş arasındaki farkı bilmesi yeterli değildir; çocukların, birisi kendilerine dokunmaya başlamadan çok daha önce, bir durumda yanlış ya da sıkıntı verici bir şeyler olduğunu hissedecek kadar bir özbilince ihtiyacı vardır. Sadece özbilinç değil, yeterli bir özgüven duygusu ve “yok bir şey” diye emniyet telkin etmeye çalışan bir yetişkin karşısında bile içindeki hislere güvenip harekete geçebilme iradesi de gereklidir.
Çünkü ben sevdim mi herşeyi ağlatmak isterim en başta da anlamlı nesneleri. Telaffuzu zor bir kelime gibi unutacağım seni. Çünkü telafisi yok insanın ve insan bir insanla yenileyemez kendini.
Bir hapishane … Ama kapıları ardına kadar açık.
başkaları için, her şeyden önce birer bedeniz. Şeffaf olamayacağımıza ya da ıssız bir adada tek başına yaşayamayacağııza göre, yapacak bir şey yok. Tıpkı nesneler ve şeyler gibi, biz de bakılan, yargılanan, sınıflandırılan bedenleriz.
Sayfa 24 - Günışığı Kitaplığı
Sakın bir şey bırakma yarına. Yarın yok ki.
Reklam
içimde bir din kurucusuna dair hiçbir şey yok; dinler ayaktakımı içindir.
Sayfa 132
“Böyle bir şey yok değil mi? Ben yanılıyorum; bana yanıldığımı söyle… Bana her şeyin eskisi gibi, her şeyin yerli yerinde olduğunu söyle…”
"Beni bir gün sokakta vuracaklar. Alnımdan kan akarak yere serileceğim. Yatakta ölmek nasip olmayacak. Ziyanı yok, varsın vursunlar, vatan benim ölümümle bir şey kaybedecek değildir. Bir Talât gider, bin Talât yetişir."
"Geçici düzenler köpükler gibi uçar gider." Aynen öyle , köpükler gibi , geçici. İnsanın bu dünyadaki bütün çalışması köpükten öte bir şey değil. İnsan kendine faydası olacak hayvanları evcilleştirip düşmanca davrananları yok etti, toprağın yabani bitki örtüsünü temizledi. Ama sonra insan yok oldu ve ilkel hayat geri dönüp onun elleriyle yaptığı her şeyi silip süpürdü. Arazileri orman oldu, tarlaları yabani otlarla doldu, sürülerini yırtıcı hayvanlar yedi .
Sayfa 10
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.