Bir varoluş kıvılcımının ucunda, bir hayat girdabının ortasında, beynimizin kıvrımlarında dolaşan düşüncelerle, kalbimizin taraçalarına sarılıp duran aşklarla, varlık-yokluk arasında sarkaçlanan kaygılarımızla, ruhumuza üflenmiş sonsuzluk arzusunun sarmalında, suya eğilen bir nilüfer çiçeği gibi ölüme doğru eğilerek sonsuzluğun girdabına katışıyoruz.