fukaralıktan tavukları birbirine karışan insanların
ekmeğe, aşka ve ömre küfeleriyle hükmeden nefesleri avuçlarına yetmeyen (ciğerleri küçük, elleri büyük) kenar mahalle çocuklarının
ayak bileğinde bir dizi boncuk, sol omzunda nazarlıkla dağ başında unutulmuş, üşümüş minicik bir aşiret kızının
dostuna yarasını gösterir gibi, bir salkım söğüde su