ای دل تونه اى زر ازهستى آگاه
بنشين و مكن هرزهدر آيى هر گاه
هر جا كه رسى اول منزل آنست
راهيست بسى در از و عمر ى كوتاه
Ey gönül! Sen varlık sırrını bilmiyorsun;
Otur ve sürekli saçmalayıp durma.
Vardığın yer, ilk menzil orasıdır;
Çok uzun bir yol; fakat ömür kısa.
Mevlana Celaleddin-i Rumi
Ya Rab bu hasrete can dayanmıyor
Zaman kısa ben yorgunum yol uzun
Her adımda bir engel var salmıyor
Zaman kısa ben yorgunum yol uzun 
Abdurrahim Karakoç
YAZARLIK VE ŞAİRLİK ÜZERİNE
Yazar kimdir? Şair kime denir? Yazarlık ile şairlik aynı kefeye konulabilir mi? Odak noktaları yazmak olan bu iki kalemin benzer ve farklı yanlarına değineceğim bu yazıda.
Yazarlık ile şairlik aynı meslekler değildir. Her şair yazar kabul edilirken her yazar şair sıfatında değildir.Tamam ikisi de yazın dünyasına hitap eder ancak mecraları, kalem oynattıkları meseleler farklıdır. Tamam ikisinde de genel olarak duygu ve düşünceler ön plandadır fakat üslupları ayrıdır. Yazarlık başka bir şey, şairlik bambaşka bir şeydir. Yazarken her şeyi yazabilirsin ancak şairlik yürek ve emek işidir.
Yazarın kulaç attığı okyanussa şairin mahiyeti o okyanus dibindeki incileri ortaya çıkarmaktır. Yazar olayı aktarır, şair ise imgeye önem verir. Yazar ana fikre dikkat eder, şair duyguyu verme telaşında olur. Yazar uzun soluklu romanlara imza atar şair bir tema üzerinde yoğunlaşır. Yazar süreci yönetir, şair ise sürecin kendisine kendini verir. Yazar tasvir yapar, şair ise ilhamı yüreğinde eritir.
Yazarın konu sıkıntısı yokken şairin derdi en güzel olanda yol almaya devam etmektir. Yazar adrese varmak için her yolu kendine mübah görürken şair menzile doğru ve kısa bir zamanda varmayı hedefler.
Yazarın meşguliyeti kelimeden kelimeye atlamaktan geçerken şairin sınavı kullandığı sözcüklerin hakkını vermekten geçer.
Dolayısıyla bu iki meslek aynı denizde ve aynı gemi üzerinde olsalar da amaçları ve kaygılarıyla birbirinden ayrılır.
✓Meselci
Bilmiyorum ne kadar oldu tam olarak; uzun veya derin diyebilirim aradan geçen zamana. Zamanı tam olarak ölçmek mümkün değil biliyorum! Yatay değil, dikey olarak geçti dakikalar ve saatler. Kaç saatten örülü, günler ne sıklıkla dokunmuş? Zaman gerçekten bir yumak mı? Bazen iplik gibi sarılıp insanın avuçlarına sığabiliyor!
Yoldayım yine.
“İnsanlar hem kendilerine, hem de başkalarına durmadan güçlük çıkarırlar ama…” dedi, “asla yılmamalı. Yolunun üstüne bir dağ çıkan yolcu gibi olmalı. Şüphesiz, bu dağ olmasaydı yol daha rahat, daha kısa olurdu ama mademki dağ vardır, onu aşmak gerek.”
🕯Goethe
📚Genç wertherin acıları
🫧