İnanılmazsın...
Gelecekte olabilecekler üzerine konuşmak giriştiğimiz gerçek ve maddi savaşa boş hayaller niteliği verebilirdi, dış tehlikenin yakın etkileri karşısında üzüntü duyanlar arasında ise geleneklerine, düşünce yeteneklerine,ruhsal durumlarına aykırı olası değişikliklerden ürkeceklerin ilk anda direnmelerine yol açabilirdi. Bașarı için kullanışIı ve güvenilir yol her safhayı zamanı geldikçe uygulamaktı.
"Açık yürekli ol, yalan üzerine kurulu hiçbir şeyin ömrü uzun olamaz."
Sayfa 206 - İthaki Yayınları - 1. Baskı - 2017Kitabı okudu
Reklam
Narsistik Çift : Tolstoy ve Sonya [okumak isterseniz diye bırakıyorum]
1862 yılında otuz iki yaşındaki Lev Tols­toy, henüz on sekizindeki Sonya Behrs ile evlenmeden birkaç gün önce aralarında hiçbir sır olmaması gerektiğine karar verdi. Bu kararın bir parçası olarak günlüklerini ona okuttu ve genç kızın hem ağlaması hem de oldukça kızması onu çok şaşırttı. Günlük­lerine eski aşk ilişkilerini yazarken yakında yaşayan
Sayfa 85 - Altın Kitaplar Yayınevi 1. BasımKitabı okudu
Zayıf bir ruh üzerine inşa edilen kibir her türlü kötülüğe yol açar..
Seni terk edenin üzerine düşme, hem düş kırıklığına uğrar hem de rezil olursun !
Ulemâ & Akademisyenler!..
İlga edilen medreseler yerine kurulan ilahiyat fakültelerinin ümmetin hayatında ancak üçüncü ya da dördüncü derecede önem arz eden konuları müzakere etmesi, onlar üzerine tezler hazırlaması, İslâmî eğitimin siyasî ve ictimâî alanı bütünüyle terk etmesine yol açtı. Ulemânın medreseye çekilmesi ile ortaya çıkan boşluğu; İslâmı yaşanan bir din olmaktan ziyade üzerinde konuşulan siyasî bir tasavvur olarak gören, sosyal bilimler okuyup ilmihâl düzeyindeki malumatla İslâm'a dair katî hükümler serdeden İslâmcılar taifesi doldurmaya çalıştı. Aşırı tedbirin İslâm'ı anlama ve yaşamalarını olumsuz yönde etkilediği akademisyenler, Mekke'deki emperyalist yapıya meydan okuyan kitabı, 28 Şubat sürecinde kısık sesle okudu. Ebû Hanîfe'yi eleştirirken aslan görüntüsü verenler, süreç içinde başörtüsü mağduru kız öğrencileri teskin etmekle meşguldü. Evet, süreç İslâm'a yönelikti; fakat ilahiyatçılar ortak bir deklarasyon düzeyinde dahi bir tepki gösteremedi. Somali'de insanlar açlıktan ölürken ya da Arakanda ve Suriyede katliam yaşanırken, ekran ekran dolaşıp imsak ve benzeri mevzularda mülahazalar serdeden muhalif ilahiyatçılar bu süreçte ortalıkta yoktu. Meşhur televizyon vaizi ile farklı açılardan aynı kareye giren akademisyenlerin tez, makale, tebliğ ya da konuşmalarının yüzde kaçı ümmetin gerçek gündemiyle alakalıdır? Ulemâ ile akademisyenler arasındaki en temel fark işte burada zahir olmaktadır. İlki, bütün ilmî ve fikri istidadını ümmetin ihtiyacı çerçevesinde bezletmiş; ikincisi ise ısmarlama gündemlerle meşgul olmuştur.
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
Kimin üzerine düşsek, kimi kendimizden çok düşünsek, önemsesek hep değiştiler... Hiç gitme diyenler kendileri gitti. Benden başkasını sevme diyenler yüzümüze bakmaz oldu. Kolum kanadım dediklerimiz çaldı gökyüzümüzü. Ama ben inanıyorum ki birilerinin maviliğini çalanların gökyüzünde bir daha kuşlar uçmaz. Uçmasın da zaten...Velhasıl bir zamanlar çok sevdiğim ve bir gün gideceğini adım gibi bildiğim birinin yasını tutuyorum. Güvenmiştim, ne olursa olsun bir yol bulacağımıza inandım...Çünkü seviyor sandım...
Bir gün, hayatındaki engelleri aşamamaktan yakınan bir adam dostlarının da tavsiyesi üzerine kulübesinde yalnız başına yaşayan bir bilgenin yanına gelir ve “Efendim ben, önüme çıkan engellerin hiçbirini aşamıyorum. Ne yapmam gerekiyor?” diye sorar. Bunun üzerine bilge, adamı da yanına alarak pencerenin önüne kadar gelir. Camda kanatlarını açmış ve dışarı çıkmak için çırpınan bir kelebek vardır. Kelebek yorulmaksızın dışarıya çıkmaya çalışmakta, devamlı olarak cama çarparak yere düşmektedir. Bilge yavaşça, kelebeğin çıkışını kolaylaştırmak için camı açar. Ama bu da işe yaramaz. Kelebek çırpındıkça çırpınıyor ve her defasında cama çarpmaya devam ediyordur. Bunun üzerine bilge, yanındaki adama döner ve şunları söyler: “Kelebek dışarı çıkması için gerekli olan tek yolun, şeffaf oldukları için dışarıyı gösteren, ama gerçekte kapalı olan camlar olduğunu sanıyor. Oysa birazcık geri çekilip şöyle genel bir bakış açısıyla baksa, onun dışarı çıkması için kocaman bir açık pencerenin olduğunu görecektir. Ne var ki, bütünü göremeyip sadece bir noktaya odaklandığı için, kendisini odanın içinde tutsak kalmaya mahkûm ediyor. İşte hayat da bazen önümüze aşılmayacak engeller çıkarır ve yaşamı adeta bize dar eder. Bu durumda yapılması gereken tek şey, bir iki adım geri çekilmek ve sakin bir kafa ile düşünerek, genel bir kavrama becerisi ve bakış açısıyla yeniden hareket ederek çıkış yolunu tekrar aramak ve bulmaktır.”
Biz adaleti bile sağlıyoruz, o da birşey mi?
2010 yılının iletişim ağlarıyla örülü dünyası, yapılan işleri izlemek ve üzerine yorum yapmak için onlarca yeni yol sunuyordu.
Sayfa 13 - HİTKİTAP - MAYIS 2011 - Çeviren: Nuray ÖnoğluKitabı okudu
Duygular zihnimizi daraltır, güç ya da ilgi arzumuzu tatmin eden bir ya da iki fikir üzerine odaklanmamıza yol açar ve bu fikirler genellikle geri teper.
Sayfa 35 - Altın Kitaplar Yayınevi 1. BasımKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.