Merhaba, bu kitap kısmen biyografik sayılan bir roman özelliği taşıyor, bu yakınlarda okuduğum Peyami Safa biyografisinde bu romanda geçen olayların Peyami Safa ve arkadaşlarıyla yaşadığı bir olaydan sonra kaleme aldığını okudum.
Dil devrimi konusuna gelecek olursak, Peyami Safa dil devrimi yapıldığında bunu şiddetle eleştirenlerden biridir, ülkenin okuma oranı gerçekten bir gecede sıfıra inmiş, uzun süreli bir bocalama dönemi yaşanmıştır. Osmanlıca kaynaklar toplatılmış Latin alfabesine keskin bir geçiş yapılmıştır, bundan elbette ki en çok dönemin entelektüel çevresi etkilenmiştir. Empati yaptığımda bu geçişi çok katı bulmuştum, sonra o dönemle ilgili yetkin bilgisi olan arkadaşlarımın görüşünü aldım, bir çoğu bunun olması gerektiğini özellikle Farsça ve Osmanlıca alfabenin zorluğu göz önüne alındığında çok doğru bir karar olduğunu söyledi. Elbette ki bundan kültürümüz de etkilendi, o dönemde tefrika edilen birçok kaynağı şu an okuyamıyoruz.
Peyami Safa'nın fikri sonradan değişmiştir, hatta kendisi Atatürk'ü çok sevdiğini, devrimlerini başarılı bulduğunu bir çok yazısında kaleme almıştır.