Osman Sonant'ın ağzına sağlık!
Sait Faik ne kadar haklı!
-O güzel atlar gitti bari kuşlar gitmesin demekten başka ne gelir?
Şair: -''Ah, beni vursalar bir kuş yerine!'' Kendimizi vuralım kuşlar yerine.
Şair: -Çünkü ''Bu dünya, yoruldu mu kuşlar konsun diyedir.''
Sevgili Toptaş'ın da kuşlara ayrı bir bakışı var. Gölgesizler'deki güvercin, Yalnızlıklar'daki "kuşlarla taşınırdık düşten düşe, çünkü ağırdık ve ağırlık topraktı.." dizeleri, ve direk kitap ismi Kuşlar Yasına Gider. Ama en önemlisi Heba'nın baş kahramanı Ziya'nın bir kuş vurduğu için ne büyük iç çekişmeler yaşamasıydı. Bu durumun bir benzerini Ali Lidar şöyle ifade etmiş:
''Ben küçükken çok kuş vurdum iyi adam değilim.
Geliştirdiğim duyarlılıkların alayını toplasan kanadını kanattığım tek bir serçe yavrusunu iyi etmiyor.''
Uçan kuşlar konmasın mı göğümüze?