Genelde İbrahim’i monoteistik dinlerin ataerkil yapısıyla ve İslam’da dinsel metinlerin kadını bir kişi olarak değil de erkek egemen topluma bağlı ve bağımlı ikinci bir sınıf olarak değerlendiren yaklaşımıyla çok ilgisi var bunun. İslamcılığın kadın hareketleri ve feminizm söz konusu olduğunda ortaya koyduğu hazımsızlık bu antik çağlardan gelen ataerkilliğin bir devamı.
Kişi olarak görmediğini neye dayanarak söyleyebilirsiniz? Hangi hazımsızlığı varmış? Bunları somut islami bilgi kaynakları üzerinden değinirseniz sevinirim. Bir dayanak oluşturmayan kişisel hayat bilgileri ve önkabuller bir anlam ifade etmiyor.
Haşiye; İslamcılık, 19yy.'da ortaya çıkmış İslamın içinde olmayan, siyasi ideolojik bir okumadır, altyapı olarak İslami değildir.
Saliha kadınlar, gönülden itaat edenler, Allah nasıl koruduysa görünmeyeni koruyanlardır. Nüşuzundan korktuğunuz kadınlara öğüt verin, yataklarda yalnız bırakın, vurun. Size itaat ederlerse aleyhlerinde bir yol aramayın.(Nisa Suresi :34) İtaatkar köleler.
Eğer yetimler konusunda adaleti yerine getiremeyeceğinizden korkarsanız, size helal olan kadınlardan ikişer, üçer, dörder olmak üzere nikahlayın. Şayet adaleti sağlayamayacağınızdan korkarsanız, o zaman bir, ya da sağ ellerinizin malik olduğu ile (cariye). (Nisa 3)
"Kadınlar hakkında hayır tavsiye ediniz. Çünkü kadın, eğri “kaburga kemiği”nden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri tarafı, en üst tarafıdır. Onu doğrultmaya çalışırsan kırarsın, hali üzerinde bırakırsan öyle kalır.” (Hadis)
Göğüsleri henüz tomurcuklanmış yaşıt kızlar. (Nebe 33) Cennette ganimet
Çok evlilik, kadının şahitliğinin yetersizliği, cariyelik, kölelik. Bunların hepsi tarihsel dinsel bir metin olan Kur’an’ın içindeki ataerkil öğeler. İslamcılığın ne olduğuna ne zaman ortaya çıktığına vakıfım. Bu ideolojinin İslam’la hiç ilişkisi olmadığı siyasi bir ideoloji olduğu da kısa yoldan günü kurtarmaktan başka bir şey değil.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.