Fatmagül Berktay kitabında toplumsal cinsiyeti şu şekilde tanımlıyor “belirli bir zamanda belirli bir toplumda cinsler için uygun olduğu varsayılan davranışların kültürel tanımı.”
Bugün aile, gelenek ve dinsel tabular yoluyla sürdürülen anti-feminist söylemin ana hedefi de aslında bu toplumsal cinsiyeti sorgulayan kadınlar, kadın hakları örgütleri ve bu konuda bilinçlenen bir kuşak. Bu kuşak artık toplumsal cinsiyeti sorguluyor ve kendisine giydirilmiş cinsiyetçi kalıpları reddediyor.
"Kadınlar hakkında hayır tavsiye ediniz. Çünkü kadın, eğri “kaburga kemiği”nden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri tarafı, en üst tarafıdır. Onu doğrultmaya çalışırsan kırarsın, hali üzerinde bırakırsan öyle kalır.” (Hadis)