Mehmed Uzun anadilini konuşması, yazması yasaklanmış bir yazar, 80’li yıllarda cesurca bunun mücadelesini vermiş düşünceleri, romanları, yazıları nedeniyle tutuklanmış, yargılanmış, cezaevinde hapis yatmış, tüm baskıya, zulme boyun eğmektense çok sevdiği memleketini feda ederek dilini bile bilmediği bir ülkeye gidip ekmeğini kebapçılık, dönercilik gibi sanatsal faaliyetlerle uğraşmak(!) yerine edebiyatla uğraşıp Kürt Edebiyatına katkı sağlayan romanlar yazıp Kürtçe ile ilgili çalışmalar yapıp tüccarlık(!) yapmıştır. Türkiye’de, İsveç’te ödüller almıştır. Ölümünün ardından yakın arkadaşı Yaşar Kemal, “O büyük yazarların geçtiği kapıdan geçen büyük bir yazardı. Kendi kültürünü, yazdıklarıyla, bütün dünyaya ve kendi milletine anlattı ve görevini en iyi biçimde yaptı” diye konuşmuştur.
Kendisi sürgünde olmasına rağmen kitapları hakkında açılan davaları sonucunda kitapları yasaklandı, satılmasına izin verilmedi “Klasik tüccar” di mi Mehmed Uzun? Kitaplarını okumadan, yazarı tanımadan sırf “gibi geldi” diye de klasik tüccar karalaması yapmayın.