Yahu ben bu kitabın altına yorum yapmışım ya! Ebru Hocam ben yaşlıyım, benimle oynama ayol :))) Eflak dediğimiz yer, şimdilerin Moldava'sıdır. Hani şu meşhur Dmitri Kantemir'in geldiği yer. Tepeş'in oğlu. Bizim Türk Sanat Müziğinin notaya dökücüsü. Hatta, Mevlit diyoruz ya, onun kaynağı. Bi dinle inanmazsan. youtube.com/watch?v=oGJcF7F...
Ben şöyle yazdım bir yerde. <<<<< “Burada da aynıymış. Bizde erkek yok diye böyle olmuş. Babam geldi o ara. Burada ne bekliyorsun. Hani şeker, şerbet servisi yapacaktın, dedi. Kadınlar matinesiymiş, bize yasak, diye güldüm. Ercan, yok beyefendi, dedi babama bakarak, ne matinesi, mevlithanlar kadın. Hem sizden hiç erkek yok ki, diye sürdürdü. Şaka yaptım, dedim. Şaka yaptı, dedi babam, tövbe tövbe, mevlidin matinesi mi olurmuş. Ercan da güldü. Mevlit dini bir emir değildir. Yani farz değil, sünnet değil, vacip değildir, dedi. Bilmem, öyle mi, dedim. Babam, doğrudur, dedi. İkimiz de umursamadık aslında. Yani, diye devam etti Ercan, mevlit okutan dini bir görev yapmış, dini bir sorumluluk yerine getirmiş olmaz. Öyle mi, anladım, dedim. Doğrudur, dedi babam yine. Sıcaktan bunalmıştık da biraz. >>>>>
Tarih karışıktır. Ama para atılmış, yazı mı tura mı bellidir artık.
Metin abi ne yaptın sen ya devrim sayılır bu mevlit-bizans ilişkisi yılın gazetecilik olayı gibi:) Zaten Nilüfer Hatun da Bizanstan gelin gelmedi mi asıl adı Holofira'dır. Aslında çok normal gibi bu işler bir bakıma :)
Öyledir hattı zatında. Ya da ben öyle algıladım. Allah herkesin gönlüne göre versin. :))))
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.