Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Cemil Meriç okuru isimli okurun asıl gönderisini gör
ups okurunun profil resmi
böyle bir algı olması bugün bu algının yanılgı olduğu gerçeğini değiştirmez. Türk, ismini yalnızca müslüman Türkler için kullanmış oluruz bu durumda. Türkler pek çok dini benimsedi ve benimsedikleri her din(aslında inandıkları, doğru bildikleri her şey adına) savaştı. bugün "türk demek müslüman demek" dersek hristiyan, Musevi, şaman, ateist, deist, agnostik, tengrici Türkler için başka bir ad bulmamız gerekir. ama bu görüş kısmen doğrudur, Türkler hiçbir zaman etkisiz müslüman olmamıştır. Türkler, İslam'ı da kendi hayat görüşlerine katıp, Araplar yaşadığı gibi katı bir şekilde yaşamak yerine daha hoşgörülü ve medeni yaşamıştır. ancak geldiğimiz bu günlerde Türkiye'de İslam, Türk Müslümanlığı şeklinde değil Arap Müslümanlığı şeklinde yaşanması yönünde diretilmekte bu yüzden Türkler İslam'ı bırakın kendine bile hayrı olmayan bir toplum kıvamına gelmektedir. hem türk hem müslüman olan Uygurlar için bile ağzını açıp tek kelime edememektedir. eski Türkler, eski Türk müslümanlar ya da eski Türk hristiyanlar bu zulme asla sessiz kalmazdı. bu bizim bu ülkede ciddi şekilde araplaştığımızı, tanrı için değil para için ağzını açan paraya tapan insanlara dönüştüğümüzü göstərir. ve Türkler Müslümanlığı asla asmak kesmekle yaymadı, misyonerlikle yaptı bunu bugün yine inanmayanı as kes mantığı var bu ülkede. o yüzden bu görüşün bir geçerliliği yok artık dünya değişti binbir çeşit inanca sahip insanla Türk çatısı altında yaşıyoruz biz. asıl olan bu gerçeğin kabullenilmesi.
Cemil Meriç okuru okurunun profil resmi
Şimdi, şöyle diyim baştaki cümle hariç, yazdığın şeylerin geri kalanı doğru. Fakat baştaki cümle yanlış. Türk eşittir Müslüman algısı, bir yanılgı değildi: 11. yy ile 21. yüzyılın başına kadar Anadolu Türkleri'nin kendine bakışı buydu. Bu bakış, küreselleşme ve sekülerleşme ile değişecek. Yani, 2000'li yıllardan itibaren yeni-nesiller; İslamcı politikaların rezilliğini gördüler (i), modernitenin etkisinde kaldılar (ii), kentleşme sürecinden geçtikleri için daha bireyci oldular, bireycilik yaygınlaşınca din gibi kolektivist kurumlar gözden düştü (iii), Cumhuriyet rejimi din-merkezli "millet" kavramı yerine modernite anlamında olan "ulus" kavramını yeni nesillere benimsetmeyi başardı (iv). Dolayısıyla, 1990-2005 arasında doğan nesil, Türkler deyince sadece Müslüman olanları kastetmiyorlar. Fakat sekülerleşen Türk neslinin de şöyle bir sıkıntısı var: Herkesin onaylacağı ortak bir "Türk" tanımında uzlaşmayı başaramadılar. Milliyetçi tanımlar yapanlar, biyolojik tanımlar yapanlar var, anayasal tanımlad yapanlar var. Türk=Müslüman tanımını sevmeyen yeni-nesil, ortak bir tanımda uzlaşmadı. Bundan dolayı, eski tanım olan "Türk=Müslüman" tanımı (algısı), statüsünü korumaya devam ediyor. Korunan bu statü, 21. yüzyılın ilk yarısına kadar süreceğini düşünüyorum.
palermo okurunun profil resmi
Avrupada müslüman Türk , müslüman olma Türkleşmek demek iken, bir Arnavut'a 'Türk müsün?' diye sorulduğunda 'elhamdürillah' diye yanıt verdiği zamanlarda , Aynı sorunun Anadolu'daki cevabı 'estağfurillah' idi, Türk demek kaba, saba, köylü, inancı bozuk (alevi ve türevleri) gibi bir anlama geliyordu, gayri-resmi ulusal mottomuz olan 'ne mutlu Türk'üm diyene' nin altında bu durumu değiştirmeye yönelik bir maksat vardı. Yani dedeleri Türk denilince estağfurullah çeken adamların torunları kafirle savaşana Türk denir diye kışkırtıcı çıkışlar yapıyor, neden ? , çünkü Avrupalı öyle diyormuş, peh peh peh.. Bugün artık tanım basit, Türkçe konuşana Türk denir, kafirle savaşma şartı yok
Cemil Meriç okuru okurunun profil resmi
Hayır, bildiğim kadarıyla öyle değil. Osmanlı'da Türk" kelimesini hor görüldüğü şeklindeki ifadeye şunu eklemek isterim. Bunun tam olarak böyle olmadığını gösteren karşı-tezler yazıldı. Osmanlı bürokrasisinde Türk kelimesini hor gören yüksek-memurlar vardı. Fakat yine aynı Osmanlı bürokrasisinde Türk kelimesinin övüldüğü sayısız kaynak da var. Bunlar niye atlanıyor? Bu da bize şunu gösteriyor: Aslında Türk'ün hor görülmesi, merkezi-otoritenin nimetlerinden faydalanmak için, çevre'yi merkezden uzak tutmak için yaratılan devşirme bürokratların bir "söylemi"dir. Yani, kaynaklarını dağılımında (statü, imaj, para ve servetin dağılımında vs) söz sahibi olmak için, avamı bunlardan uzak tutacak söylemlerin icat edilmesi doğaldır. Çünkü imparatorluğun yönetimini kolaylaştırmak için bu tür söylemler pratik ihtiyaçtan doğmuştu. Tarihçileri yanıltan şey şudur: Türk ifadesini kötüleyen Osmanlı bürokratlarının yazdıkları eserlerden yola çıkarak, Osmanlı'nın genel politikasının Türk'ü aşağılamak olduğunu zannettiler. Fakat, yanıldılar. Türk ifadesini kötüleyen eserlerin yazıldığı dönemde, Türk ifadesini öven eserler de vardır. Mesela Fatih dönemi böyledir. Bunların yanında, sadrazamların modernleşme dönemine yaklaştıkça, tekrar Türk kökenli ailelerden geldiğini göreceksiniz. Bu da bize gösterirki, imparatorluk modernleşmeye yakın bir dönemde, milliyetçi kodlara geri dönmeye çalışmıştır. Beşir Ayvazoğlu'nun "Tanrı Dağından Hira Dağı"na adlı eserini okursanız, Osmanlı'nın genel zihniyetinin Türklüğün olumlanması üzerine olduğunu göreceksiniz. Beşir Ayvazoğlu'nun eseri dışında, Türk ifadesini aşağılamak amaçlı kullanan Osmanlı bürokratlarının, Osmanlı'nın genel zihniyetini yansıtmadığını gösteren sayısız akademik eser vardır. Bunları Google'dan ulaşmak mümkün. Bunların bir kısmını okumuştum, ama arşivlemedim. Dolayısıyla, kaynak gösteremeyeceğim. Ama siz araştırın, çünkü zannedildiğinin aksine, Osmanlı'nın kültür yaklaşımı, Türklüğün aşağılanması söz konusu değildi. Hele ki Türklük, alevilikle ilişkilendirilen bir şey değildi. Sünni olan Osmanlı devleti, her uluslararası anlaşmada, padişahlar kendilerini "Türkistan hakanı" olarak tanıtırdı. Padişahlar, alevilikle ilişkilendirilen bir terimi neden kendi unvanı olarak kullansınlar? Türk'ü aşağılayan kaynaklar incelendiğinde, ekseriyetle, siyasal ve ekonomik kaynakları ele geçirmek için çalışan Osmanlı'nın devşirme bürokratları olduğunu görürsünüz. Osmanlı uleması ve Osmanlı'nın askeri yöneticileri, -istisnalar olmakla birlikte- Türklüğünden gurur duyan insanlardı. Vesselam.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.