Hayır, bildiğim kadarıyla öyle değil. Osmanlı'da Türk" kelimesini hor görüldüğü şeklindeki ifadeye şunu eklemek isterim. Bunun tam olarak böyle olmadığını gösteren karşı-tezler yazıldı. Osmanlı bürokrasisinde Türk kelimesini hor gören yüksek-memurlar vardı. Fakat yine aynı Osmanlı bürokrasisinde Türk kelimesinin övüldüğü sayısız kaynak da var. Bunlar niye atlanıyor? Bu da bize şunu gösteriyor: Aslında Türk'ün hor görülmesi, merkezi-otoritenin nimetlerinden faydalanmak için, çevre'yi merkezden uzak tutmak için yaratılan devşirme bürokratların bir "söylemi"dir. Yani, kaynaklarını dağılımında (statü, imaj, para ve servetin dağılımında vs) söz sahibi olmak için, avamı bunlardan uzak tutacak söylemlerin icat edilmesi doğaldır. Çünkü imparatorluğun yönetimini kolaylaştırmak için bu tür söylemler pratik ihtiyaçtan doğmuştu. Tarihçileri yanıltan şey şudur: Türk ifadesini kötüleyen Osmanlı bürokratlarının yazdıkları eserlerden yola çıkarak, Osmanlı'nın genel politikasının Türk'ü aşağılamak olduğunu zannettiler. Fakat, yanıldılar. Türk ifadesini kötüleyen eserlerin yazıldığı dönemde, Türk ifadesini öven eserler de vardır. Mesela Fatih dönemi böyledir. Bunların yanında, sadrazamların modernleşme dönemine yaklaştıkça, tekrar Türk kökenli ailelerden geldiğini göreceksiniz. Bu da bize gösterirki, imparatorluk modernleşmeye yakın bir dönemde, milliyetçi kodlara geri dönmeye çalışmıştır. Beşir Ayvazoğlu'nun "Tanrı Dağından Hira Dağı"na adlı eserini okursanız, Osmanlı'nın genel zihniyetinin Türklüğün olumlanması üzerine olduğunu göreceksiniz. Beşir Ayvazoğlu'nun eseri dışında, Türk ifadesini aşağılamak amaçlı kullanan Osmanlı bürokratlarının, Osmanlı'nın genel zihniyetini yansıtmadığını gösteren sayısız akademik eser vardır. Bunları Google'dan ulaşmak mümkün. Bunların bir kısmını okumuştum, ama arşivlemedim. Dolayısıyla, kaynak gösteremeyeceğim. Ama siz araştırın, çünkü zannedildiğinin aksine, Osmanlı'nın kültür yaklaşımı, Türklüğün aşağılanması söz konusu değildi. Hele ki Türklük, alevilikle ilişkilendirilen bir şey değildi. Sünni olan Osmanlı devleti, her uluslararası anlaşmada, padişahlar kendilerini "Türkistan hakanı" olarak tanıtırdı. Padişahlar, alevilikle ilişkilendirilen bir terimi neden kendi unvanı olarak kullansınlar? Türk'ü aşağılayan kaynaklar incelendiğinde, ekseriyetle, siyasal ve ekonomik kaynakları ele geçirmek için çalışan Osmanlı'nın devşirme bürokratları olduğunu görürsünüz. Osmanlı uleması ve Osmanlı'nın askeri yöneticileri, -istisnalar olmakla birlikte- Türklüğünden gurur duyan insanlardı. Vesselam.