Komünizmin insana "ekonomik hayvan" olarak baktığı pek doğru değil. Marks bunu çeşitli beyanlarında reddetmiştir. Ali Şeriati eksik okumaları olan bir düşünür.
Hangimiz eksik değiliz ki? Konu derin, çözüm neredeyse imkansız!
Marksist devrimin ilk yıllarında bütün devrimci güçleri “ağır sanayi” temeline oturtması ve Lenin' in şu üç ilkeye dayatması kapitalizmin arka bahçesi oldugu ekonomik degil idelojik bir sistem olduğu aşikardır. 1- Ağır sanayiye dayalı olarak hızla sanayileşmek.
2- “Kapitalizmi taklit etmeli” sözüne uygun olarak sıkı teknobürokrasi örgütü temelinde mümkün olduğu kadar çok toplum bireyini kapsayan bir proglamlama,
3- Üretim yarışını artırmak için maaş eşitsizliği yaratarak, teknik maharet ve idarî ehliyet sahiplerini teşvik edip Ödüllendirerek şahsî menfaat duygusunu kışkırtmak suretiyle rekabet oluşurmak ve bireysel ve grupsal çalışmaları motive etmek.
Zaten diyalektik materyalizm insanın çatışarak gelişebilen bir düşünceye sahip
Söylediklerinin tümü "emperyalizm" adlı rakibin teknik gücüne ulaşmak amacıyla yapılmıştır. Binlerce tonluk gemiler üreten teknolojiye karşı "Savaş Komünizmi" yıllarında teknik gelişimi sağlamayı düşünmemek zaten eksik olurdu. Ancak bu bir taktik kısımdır. İlke olarak ise esnemeyecek olan şey, ekonomi altyapısı başta gelmek üzere, tüm konularda toplumda alt-üstlük yaratmak ve değişimin önünü açmaktır. Yani insanı sadece ekonomik altyapının determine ettiği (belirlediği) bir hayvan olarak görmeye karşıdır. Çünkü o zaman değişim olmayacaktır.
Ali Şeriati burada Marksizmi tahrif etmiş oluyor böylece. Çünkü teoride de, pratikte de insana hayvan olarak bakılmıyor. Tam zıttı böyle bakan sadece ve sadece finans-kapitalizmdir.
Eğer savunduğunuz argüman tüm sınıflar için geçerliyse haklılık payı var diyeceğim ama kominizm yine zenginlere eşitlik özgürlük vs sağlamış bunun itirafını bizzat Kominizm içinden kopan insanlar ve yer altına inen yazarlar itiraf etmiştir. Hatta kominizm halkı kendine dahada bağımlı hale getirmek için tanrıyı unutturmak için yapay kıtlık çıkarmaktan zulm etmekten geri duymamış .fakirin elindeki soh mahsulü elinden almıştır. Maksim Gorki anlatıyor komünizmi acı yüzünü bide Hanbenneke ekonomik durumla ilgili yazısını Fransız Komünist “Andre Gid'in Sovyetler Birliği'nde uygulanan komünizm hakkındaki şu sözleriyle kapatıyor.
Yüksek düzeydeki görevlilerden ayrılıp da işçilerin arasına karıştığımda, her gece gösterişli yemek davetlerinde oturup, masanın çeşit çeşit hoş ve iştah kabartıcı yiyeceklerle dolu olduğunu görürken onların (işçilerin) çoğunun yoksulluğun en kötü düzeyinde yaşadıklarını gördüm.” Kapitalizmin Rusya'dan gidişi bu ülkenin çalışanlarına bir iyilik veya çıkar getirmedi. Aradıklar hürriyeti de bulamadılar. O halde Sovyetler Birliği dışındaki emekçi kesim bu gerçeği çok iyi anlasın.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.