O kitabı okuduğumda banada şizofren bir bakış açısına dayatılarak yazıldığı yazıldığı hissini verdi.
Bir an şizofren oluyorum, olacağım oldum derken; olmuşum:
~
Yabancı insanlar bana nr kadarda samimi geliyorlar, daha sade ve daha içten; sevildiğini hissediyorum. Taa ki; gün bitip evime dönene kadar. Evimde bulamadığım huzuru, o boş sokakların arasında veyahutta, tıkabasa insan yığının arasında kendimi, bir martının çığlıklarıyla; kanat çırpıp havadan atilan bir simidin savaşıyla keyfleniyorum. Taa ki...
Eve varana kadar, selam verdiğim kahveninin kapıda yaktığı sigarayla, ona bakmıyormuş gibi davranıp yüzüme tiksintiyle bakarken; kafamı çevirip yüzünü görene kadar...
Ardından eve geciyorum. Bana, "nasılsın oğlum" diyen, tedirgin bir anne... buluyorum.:bir suç işlediğimi var sayarak, beni bir hayvan muamalesi ile sıkıştıran, emekli olmuş babanın, "yemek yemediysen otur da zıkkımlan..." -tıpkı ona muhtaç bir pislik bir yaratık gibi davrandığına göz yumarak- gibi gibi..
~ ~
Sonra bir böceğe benzetir oldum, anlık anlık duvara iz bıraktım.