Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Metin T. isimli okurun asıl gönderisini gör
K. okurunun profil resmi
Neden bu başlık bana Hüseyin Rahmi Gürpınar'ı çağrıştırdı, bilmem. Değişim biraz sürrealist gibi gelse de hatırlarsın Metin Amca, burada bir okur, şizofrenik bir özellik olabileceğini ve Kafka'nın bunu yansıtmak isteyebileceğini söylemişti. O gün bugündür, Samsa benim için bu ruhi sıkıntıya yakalanmış bir hastadır. Bu bakış açısını çok beğenmiştim.
Metin T. okurunun profil resmi
Hmm, tam da bu kim diyordum, ama bu kez Zerdali'yi kaçırmadım. Hey, Kübra gelmiş dedim. Bir de Metin amca demenin güzel melodisi vardı. :)))
Metin T. okurunun profil resmi
Eğer sonuçtan sebebe gidersek her daim aynı sebeplere ya da aynı sebeplerden aynı sonuçlara varmamız icap eder. Bu dediğim hele de sanat ve edebiyat içinse eğer, yerinden kaldıramayacağımız büyük kayalar gibidir. Üstelik yazarın şizofren, alkolik, gey, faşist vb. olması sonucu değiştirmiyor. Kabul edelim ki Kafka şizofrendi. Bu Sürrealizmin şizofrenik bir şey olduğuna mı delalet olacak? Ya da, neyi değişitirecek ki? Herkes bir şeydir. Bana öyle geliyor ki insan dediğimiz şey oldukça amorftur. Herkes her şeyi bir parça içinde barındırmaz mı? Ne istediğimiz değil ne yaptığımız önemlidir. Ne istediğimizi Allah hariç hiç kimse bilemez. Ne yaptığımızı ama...
K. okurunun profil resmi
Kafka şizofren mi bilmiyorum ama kitaptaki karakter bir şizofren olarak düşünüldüğünde bana çok mantıklı gelmişti. Kendisini böcek gibi görmesi, bütün uzuvlarını eksiksiz ve hissederek tarifi çok iyiydi. Sürrealizmi elbette başlı başına şizofrenik sancılar olarak ele almak sığlık olur. :) Fakat bu kitap özelinde her türlü şey düşünülebilir Metin Amca. :) İletini ve ismini gördüğüme sevindim. :)
Metin T. okurunun profil resmi
Var ol Kübracık.
Sükûnet okurunun profil resmi
O kitabı okuduğumda banada şizofren bir bakış açısına dayatılarak yazıldığı yazıldığı hissini verdi. Bir an şizofren oluyorum, olacağım oldum derken; olmuşum: ~ Yabancı insanlar bana nr kadarda samimi geliyorlar, daha sade ve daha içten; sevildiğini hissediyorum. Taa ki; gün bitip evime dönene kadar. Evimde bulamadığım huzuru, o boş sokakların arasında veyahutta, tıkabasa insan yığının arasında kendimi, bir martının çığlıklarıyla; kanat çırpıp havadan atilan bir simidin savaşıyla keyfleniyorum. Taa ki... Eve varana kadar, selam verdiğim kahveninin kapıda yaktığı sigarayla, ona bakmıyormuş gibi davranıp yüzüme tiksintiyle bakarken; kafamı çevirip yüzünü görene kadar... Ardından eve geciyorum. Bana, "nasılsın oğlum" diyen, tedirgin bir anne... buluyorum.:bir suç işlediğimi var sayarak, beni bir hayvan muamalesi ile sıkıştıran, emekli olmuş babanın, "yemek yemediysen otur da zıkkımlan..." -tıpkı ona muhtaç bir pislik bir yaratık gibi davrandığına göz yumarak- gibi gibi.. ~ ~ Sonra bir böceğe benzetir oldum, anlık anlık duvara iz bıraktım.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.