Uğur şimdi Saadettin Merdin tasavvufu mu yok sayıyor yoksa tasavvufu kendi bireysel amaçlarına yönelik kullanan insanları mı reddediyor?Bunu iyi anlamak ve anlatmak lazım.Özellikle kitap eserleri açısından.
Tasavvuf nedir? Neye hizmet eder?Amacı , görüşü, insan ve Yaratan arasındaki görevi nedir? Bunları insanlarımızın iyi anlaması lazım.3 5 piksellik mantıksız video görüntüleri ile tasavvuf lekelenmemelidir.Sen, Saadettin veya başka birileri ahanda bakın tasavvuf bu ve buna benzer videolar, sözler dersen millet de hiçbir şeyi araştırmadan, nerede bir tasavvuf kelimesi geçerse derhal kötü sözlerde bulunur veya bilmeden bir girdabın içine düşer.
Şundan dolayı derim ki Vallahi de billahi de açın bakın ki hiçbir tasavvufi bir kitap yeminle Yüce Yaradan Allah'ın(c.c.) emirlerine karşı gelmemiştir gelemez.Ayetlerin aksini ispat edemez.Böyle bir hakkı yoktur.Yaparsa tasavvuf'tan çıkmış olur.
BURA ÖNEMLİ
Çünkü tasavvuf kişilere , sözlere, bitkilere , ağaçlara bakmaz.Sadece insanoğlunun Allah'a en layıkıyla, en edebiyle, gıybetsiz, dedikosuz ulaşmasını sağlar.Tasavvuf deyince herhangi bir alimin kitabı ile hareket etmez.Sabittir, salttır, değiştirilemez.Kitaplara gelince ise mutlaka insani bir ağızla yazıldığı için yanlış söylemler , eleştiriler vardır.Yıllarca alimler, ilim adamları doğrusuyla, yanlışıyla, ömürler boyu cilt cilt, mürekkep derya Kur'anın güzelliğini, mucizeliğini, onun karşısında acizliğini anlatmışlardır yinede bu okyanusta bir damla olmuştur.Ben Saadettin Merdin'e karşı değilim.Açın bakın eski alimlerden birinin kitaplarına Hep Besmele, bendeniz ayıplı kul, çaresiz bu eseri yazarken gibi kelimelerle gururunu kırmışlardır.Allah'ın bir ayeti dünyada ki bütün kitaplardan, insanlardan, kainattan daha değerlidir.İşte bu tasavvuftur.Ama ne yazık ki hep yanlış anlıyoruz.
Diğer bir konuda efendim bizim tarikatımız sizinkinden iyi, bizim hocamız uçar kaçar, yaf Allah aşkına bunlara tasavvuf pabuç bırakır mı?Allah'a giden yol tektir.Gerçek bir mürşid-i kamil olayı vardır onuda günümüzde yediler bitirdiler.Sohbet evlerinde en kral muzlar portakallar yenilir , sözde Allah zikredilir ama kalpler temiz mi?Helal harama dikkat etmiş mi bu insanlar?Komşusunun hakkına girmiş mi?Bunlar önemlidir?İnsan olarak Allah'a hepimizin iman mesafesi ayrıdır.İman herkeste aynıdır.LAkin azlık çokluk kavramı vardır.Tıpkı bir eserde belirtildiği gibi aynanın parlaklığı, sönüklüğü nispetinde.
Alaycı üslubu bendenizi sözkonusu yazardan fersah fersah uzaklaştırmıştır. İyi niyetli olduğunu da düşünmüyorum. yegane doğru kaynak ve inanılmaz tek otorite de değildirler. Hele de o üslup da seviyesinin de bilgisinin yüzeyselliğinin de göstergesi diye düşünüyorum..
Tasavvufa yok demiyor, olan bir şeye yok denemez tabii ki. Tasavvufun İslam'dan ortalama 3 asır sonra çıktığını ve hangi kültürlerden oluştuğunu anlatıyor. Mesela tasavvufu hepimizin bildiği gibi yüzeysel bakmayıp delilleri ile kökenine inanıyor ve karşımıza Yeni Eflatunculuk, Helenizm, Gnostisizm gibi görüşler çıkıyor ve bunlar Kur'an ışığı altında tamamen İslam ile uyuşmazlığını gösteriyor. Şimdi tasavvufta vahdet-i vücud diye bir şey var, bir müslüman böyle bir sapkınlığı kabul edebilir mi? Tasavvuf önderleri eserlerinde mesela Beyazıd Bestami miraca yükseldiğini söylüyor bunu bir müslüman kabul edebilir mi? Kur'an'da Allah kendisine "mevlana" derken müslümanların haşa mevlana dedikleri Celaledin-i Rumi kitabını aslında yazmadığını Allah tarafından yazdırıldığını söylüyor bunu bir müslüman kabul edebilir mi? Şems-i Tebrizi hâşâ ve kella Allah'ın eşinin görüntüsüne bürünüp Tebrizi'nin yatak odasına geldiğini söylüyor bunu bir müslüman kabul edebilir mi? Tasavvufta vahdet-i vücut eşliğinde denir ki her insanın içinde Allah'ın bir parçası vardır derler hâşâ! Allah'ın parçası var ise içimizde bu insanlar neden bu kadar kötüdür? Neden Allah inkar edilir? Hâşâ her şey Allah'tır felsefesi tasavvufta kabul ediliyorsa benim görüşüm de o zaman yerdeki pislik de mi Allah'tır demek geliyor. Tasavvuf Peygamberimiz'in ölümünden yüzlerce sene sonra çıkmıştır onun için İslam'la alakası yoktur.
Tasavvuf aklıma, mantığıma uymadığı için ben bu yazarları okuyorum yani direkt bu yazarları okuyup hemen bir karara varmıyorum. Konya'da mesela kendi etraflarında dönüyorlar ya, bir el yukarıda bir el de aşağıda, ne mesela bu Allah'tan alıp kula vermek di mi, düşününce ne kadar da güzel ve ne kadar da doğru; ama derinlemesine düşünürsek veren el aşağıda alan el de yukarıda peki ortada olan sen kimsin? Kuldan ne üstünlüğün var da Allah ile kulun arasındasın, Allah'tan alan el yukarıda kula veren aşağıda değil kendinle aynı hizada olmalıdır; çünkü tasavvufta o kişiler kendilerini özel ve seçilmiş görürler. Sadece bu durum beni tasavvuf hakkında araştırma yapmaya yönlendirdi ve anladım ki bildiğimden, düşündüğümden daha da vahimmiş. Tasavvufta geçen kişilerin türbelerinde her gün ne kadar şirk işleniyor farkındasındır. Said Nursi denilen herif cifr ilmi diye bir şey uydurmuş Kur'an'da kendisinin geleceğine dair işaretler bulmuş yahu böyle bir sapkınlık olabilir mi? Tasavvuf ayrı bir dindir ama bir şekilde İslam'ın içinde yer edinmiştir hatta tasavvuf Allah'ın dini karşısında şeytanın dinidir ve baştan sona şirktir sadece ama sadece derinlemesine araştırın ve diğer mitolojilere de bakın lütfen.
Sayın Şimal mesela Merdin'in bilgisinin yüzeyselliğine dem vurmuş, keşke bilgiye laf etmek yerine ön yargısını bir kenara atsa, biraz araştırsa, yazarın kitabını okusa sonra İslam tarihini ve diğer mitolojileri filan okuyup araştırıp en sonunda da Kur'an ışığı altında yorum yapsa tekrardan.
İsmail sen mesela çok güzel anlatmışsın keşke tasavvuf dediğin gibi olsa ama zaten o dediğin tasavvuf değil bizim dinimizdir. Maalesef tasavvufta ruhçuluk, gayb bilme ve kadercilik fazlasıyla vardır onun için de tasavvuf liderleri İslam'ın Pavluslarından bir kısmıdır. Dinimizi yaşamak için tasavvufa gerek yoktur, Kur'an ve Peygamberimiz'in örnek hayatı bize fazlasıyla yeter, hiçbir siyerde hatta uydurma hadislerde bile tasavvufun yakınından geçen bilgiler yoktur.
Uğur bey öncelikle belirteyim ki bu yüzeysellik lafı ön yargıdan kaynaklı filan değil..bu başka kaynakları da devamlı okuyup hala da okumaya devam ettiğim müktesebatım ile alakalı..burda açık ve net anlıyorum ki aslında sen tek kaynaktan beslenir durumdasın..birşey mantığına ters gelmiş ve tek doğru bu dercesine bir kanı oluşmuş.. ben de yobazcasına bazı şeylerin yıpratılmasına kötü kullanılmasına karşıyım bu din olunca çok sırıtıyor zaten toplumda. ama bazı mevzuular konusunda çok rahat yok!! diyorsun!!!
birşey in mantığına oturmaması o şey in bir mantığı olmadığı anlamına yada yok olduğu anlamına gelmiyor.!!! çok yaşadığım birşey olduğu için bunu çok net ifade ediyorum. Eğer kişi iyi niyetle öğrenmek isterse Rabbim bunu birşekilde öğretiyor..bu kişinin gelişimine bağlı..ruhen ve idraken gelişimi..
Benim çok oluyor yıllar önce" bu da neymiş" dediğim saçma gelen şeyi şimdi "aaaa bu da bu muymuş" hayreti ile öğrendiğim..izlersen ve yok demezsen iyi niyetle anlamaya çalışırsan çok kapının açıldığını göreceksin görüyoruz göreceğiz .
araştırmak herşeye kanmamak güzel ama her mantığımıza yatmayan şeye yok demek çok yanlış.
bi kaç birşey var kısa kısa onları da söylemek istiyorum.
1.cibir değil cifr yani Ebced de deniyor bir sayı ilmi.ilk Nursi icad etmemiş Arabi nin de bazı kitap ları var ve bu ilim var. Keşke bilseydim dediğim bir ilim dir hatta. harf ilmi ile sayı ilmi birbiri içine geçmiş iki ilimdir.
kelamın tesiri hafife alınamaz.!!
2.gökten alıp yere mevzuusu ve mevlevi dönmesi konusunda literatürlere bakmanı tavsiye ediyorum her zerrenin döndüğü bilimsel bir gerçek iken bu dönüş boş bir dönüş değildir keza..
3.tasavvuf ayrı bir dindir şeytanın dinidir vs laflar çok boş laflar. kökeni Platon muş Sokrat mış vs vs. Hikaye :) onların kategori çok farklı..
4 . Miraç mevzusu hala havada kalmış onu görüyorum..bu konu ile alakalı herkesin kişisel miracını yani yükselişini ve kişilere ilham mevzusunda yok demeden yada saçma demeden önce araştırmanı tavsiye ederim.bilimsel kaynaklı biyoenerjisel beden mevzularına bir bakmalısın.
5.hakikate gözlerini kapatanlar ancak kendilerine gece yaparlar..tıpkı kafasını kuma gömen devekuşu misali..Rabbim bu duruma düşmekten hepimizi korusun ve sonsuz ilmi ile bizi donatsın.
1. Klavye hatası, senin bu Arabi dediğin adam Peygamber öldükten sonra gelip onunla konuşuyormuş doğru mu? Sizler de inanıyor musunuz?
2.Kendi etrafınızda dönerek din yaşamaya devam edin, bana secde yeter ama yavaş dönün başınız dönmesin.
3.Muş muşla konuşuyorsun, sana delil verdik, çok araştırıyorsun ya işte bunları da araştır. Hikâyeymiş, bu nasıl mantıktır ya? Tarihi bir gerçek söylüyorum mış mış, hikâye, boş laflar bunlar. Cevabın bu mu senin?
4. Yuh diyorum yuh, peygamberi geçtin artık herkese mi mirac verdin? Senin de miracın var mı? Bilimsel kaynaklı biyoenerjisel beden kavramı :)) :)) nedir bu komedi acaba? Nereden buluyorsun bu delilleri, kimler bulmuş mesela bu sonuçları? Hem bilimsel hem de biyoenerji çok ilginç ya, harika bir şey bu :))
Verdiğin cevaplar sadece zihnindeki duvarın arkasından verilmiş cevaplardır. Ben delil yazdıkça mış mışlarla cevap veriyorsun, hikâye diyorsun bu şekilde tartışma olmaz farklı kategorilerdeyiz ve çok ama çok kaçak dövüşüyorsun, yazdıklarımda her zaman bir sürü soru işareti olmasına rağmen onları görmezden gelip işine gelenden, konuşabileceğinden cevap veriyorsun. Artık olması gerekeni yapıp hiçbir yazdığını ciddiye almayacağım.
Eyvallah. Çok saminane yazmıştım ama bu tarz cevaba ancak yolun açık olsun denir.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.