Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

Ferdinand Bardamu isimli okurun asıl gönderisini gör
Halil Korkmaz okurunun profil resmi
İnsanlık tarihine baktığımızda en az 150 bin yıldır akıllı, düşünebilen insan var. 1-Tanrı ilk defa Tevrat, İncil, Kuran ile insanlara mesaj vermek istemiş, ondan önceki dinlerin tümü batıl ise, Tanrı insanları hidayete erdirmek için neden 147,500 yıl beklemiş? 2-Tanrının insanlara doğru yolu göstermeye gerek görmediği bu 147,500 yıl boyunca hak yolu bilmeden ve Tanrıdan habersiz yaşayıp, 'Müslüman olma şerefine nail olamadan ölen' insanlara yazık değil mi! 3-Şayet Tevrat, İncil tahrifata uğramış ve bu sebeple Kuran indirilmişse, bu nasıl bir Tanrı’dır ki, kendi indirdiği kitabı koruyamıyor? Bu sorulara mantıklı ve kendi aklını, zekâsını kullanarak cevap veren olursa memnun olurum.
Muhayyîr ✓ okurunun profil resmi
İlk olarak 150 bin yıldır insanın düşündüğünü ama önceden hiç düşünmediğini söylemeniz için delil getirmelisiniz. Bunun varlığını ve yokluğunu ne siz ne de ben ispatlayabilirim. İlk sorunuza gelince; Allahu Teala insanlara ilk defa semavi kitaplar aracılığıyla hitap etmemiştir. Hz. Adem'den beri vahiy vardır. Hz. Muhammed'e(sas) kadar vahiy devam etmiştir. Allah, aynı bir tohumun köklenip, filizlenip çiçek vermesi ve de sonunda meyve vermesi gibi insanoğluna önce sahifeler ile hitap etmiştir. Daha sonra insanlık kemale erdikçe indirilen vahiyde o eksende kemale ermiş ve de kitap hüviyetine bürünmüştür. Yani yaratıcı dediğiniz o kadar yıl beklememiştir ve bu bilginiz doğru değildir. İlk sorunuzda ki diğer bir soru ise önceki dinler batılsa demişsiniz lakin yine İslam inancında ki bilgi eksikliğiniz olduğunu görüyorum. İslam Hz.Adem'den beri vardır. Yani Hz. Muhammed(sas) ile gelmemiştir. Tevhid dediğimiz akide her zaman sabit kalmıştır. Allahu Teala sadece durum yer ve zamana göre belli helal ve haramlar, ekstra ibadet vs koymuştur. Yoksa başka değişen bir şey yoktur. İkinci sorunuza gelince; ilk soruda dediğim gibi her kavme peygamber gönderilmiştir. Eğer tebliğ o kavme ulaşmamışsa veya peygamber hiç gönderilmemişse Allah Kuran'da peygamber gönderilmeyen topluluğa azap edilmeyeceğini açıkça söylemektedir. Yani o insanlara yazık olma durumu gibi bir durum yoktur. Üçüncü sorunuza gelince; Mülk sahibi mülkünde istediği gibi tasarruf edebilir. Misal olarak mavi gömlek bana aitse ben onu ister giyerim, ister giymem veya ister size veririm ya da başka birine hediye ederim. Yani bu gömlek benim olduğundan istediğim şeyi yapmakta özgürüm. Aynen bunun gibi de Allahu Teala bu kainatın sahibidir. Bu kâinat onun mülkü olduğundan mülkünde istediği gibi tasarruf edebilir. Göndermiş olduğu sahifeler ve kitapları isterse korur isterse korumaz ya da en son hüküm olan Kur'an'ı kıyamete de kadar korur. Nitekim Kuran'da Allah der ki: Bu Kur'an'ı biz indirdik yine biz onu koruyacağız. Yani yüce Allah'ın Kuran'dan öncekileri koruması veya korumaması Onun iznine ve korumasına tabidir. Sorularınıza cevap verdiğimi düşünüyorum. Selam ve dua ile..
Halil Korkmaz okurunun profil resmi
Muhayyîr ✓
Muhayyîr ✓
A priori. Deneyle ispatlanamayacak olgular için kullanılır. Bunun en temel örnekleri din, ölüm sonrası, hayatın başlangıcı, tanrının varlığı, evrenin yapısı gibi metafiziksel savlardır... Bu konularda bilimsel açıdan hiçbir bilgi yoktur; dolayısıyla bilimsel metot, bu tip bilgileri reddeder. Herkesin inancına saygılı olmakla birlikte İlyada, Gılgamış, Tevrat, İncil, Kuran'ın sanki deney, bilgi ve akılla ulaşılmış bilgilermiş gibi sunulması ve söylenmesi benim alanımın dışındadır. Varlığı ispat edilemeyenin, yokluğunu tartışmak da anlamsız ve boştur. Dolayısıyla da yorumunuz benim sorduklarıma asla cevap niteliği taşımadığı gibi bir görüş ve fikir de değildir. Sadece duyduklarınızın tekrarıdır. Yorumuma de cevap verme nezaketinizden ötürü teşekkür ederim.
Muhayyîr ✓ okurunun profil resmi
Halil Korkmaz
Halil Korkmaz
bilimsel metod dediğiniz mantıkçı pozitivizmin ya da natüralizmin metodudur. Biz bu ideoloji ile bilim anlayışı kurmak zorunda değiliz. O sizin ancak bilim anlayışınız olabilir, bilimin kendisinin değil. Ayrıca deneyle din ispat edilir dediğimi nerden çıkardınız anlayamadım. Kuran'ın doğruluğunun ispatı için : Altay Cem Meriç'in Peygamberliğin İspatı kitabını okuyabilirsiniz, şüpheniz kalmayacaktır. Bilimsel metod hakkında da bilgi yanlışlarınızı düzeltmek için youtube üzerinden Kırmızı Asa adlı seriyi izleyebilirsiniz. Varlığının veya yokluğunun ispat edilmesini, laboratuvar ortamında ispat olarak anlıyor iseniz bu konuyu anlamamışsınız. Duyduklarınızın tekrarı sözünüzü iade ediyorum. Çuvaldızı kendinize batırmanızı dilerim.
Halil Korkmaz okurunun profil resmi
Muhayyîr ✓
Muhayyîr ✓
"Kısacası siz bana kendi fikrinizi söylemiyor, kopyala yapıştır yapıyorsunuz. Yani "Olympos Dağı'nda Olympos Tanrıları var ve dünyayı onlar yoktan var etti" demekle kutsal sayılan kitapların savlarını savunmak aynı şey. Ben bu tartışmayı gereksiz, saçma bulurum ve bunun tarafı olmak istemem. Zira benim sorularım akıl ile ilgili, siz ise inanç - iman ile ilgili savlar ileri sürüyorsunuz. Yani benim sorduğum sorular hakkında bir fikriniz, düşünceniz yok" demek istiyorum. Okumamı istediğiniz safsatalara gelince okuma listeme zahmet eder bakarsanız, okumalarımın %50'sinin bu tür kitaplar olduğunu zaten görürsünüz. Sorduğum sorular da zaten size değil, bu dinden geçinen zevata. Yoksa inançlar ve inananlarla bir meselem yok. Ölüme çare bulunmadıkça türümüz kendine tanrılar bulmak, masallar, mitler uydurmak zorunda. "Tevrat, incil değiştirildiği için Kur'an gönderildi" tezine, "Peki her şeyi yoktan var aden Allah neden gönderdiği kitapları korumak dururken, her seferinde yenisini gönderiyor? Tanrı kati söz verdiği halde öncekileri korumadığı gibi bunu da korumaz. Benim bu boş işlere vaktim yok" demeyen insana benim sözüm tesir etmez. Buyurun, yolunuz açık olsun.
Muhayyîr ✓ okurunun profil resmi
Halil Korkmaz
Halil Korkmaz
laftan anlamayan ya da anlamak istediğini anlayan ve inkârda direten insana benim yapabileceğim bir şey yok. Siz zaten bile isteye kararınızı vermişsiniz. Selamlar, saygılar.
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.