Eline sağlık Medine, harika bir kitap okudun, harika bir kitabı bize de okuttuğun(hala okuyorum:))) yetmiyor ve de harika bir inceleme yazmışsın, öncelikle teşekkür ederim bunun için. Dediğinden konuların hemen hemen hepsinde seninle aynı fikirdeyim. Ama okurken beni en çok sinirlendiren masal kahramanlarındaki sözde prensesler oldu. Tepkisiz, öfkesiz, ılımlı, ne denirse yapan, hiçbir şekilde itiraz etmeyen, uysal uslu çizdikleri “prenses” modeli. Üstüne bir de dediğin gibi evlilik mevsuzu eklendiğinde delleniyorum haliyle. :)
Evlendirdikleri yetmiyormuş gibi düğün terörünü başımıza sarıyorlar, ne güzel demişsin 4000 fakiri doyur diye. Yeni teknoloji çağında daha da güzel uyutulan bizler umarım bunların farkına geç olmadan toplum olarak variriz.
Diziye de ayrıca bakacağım mutlaka..
Teşekkürler. Aslında bahsettiğin prenses sendromundan detaylı bahsedebilirdim ama genel hatlarıyla bu şekilde bir yazı oldu. Yoksa burada yazdıklarımı detaylandıracak olsam ohooo yaz yaz bitiremezdim.😄
Bak mutlaka o diziye. Klişeler yok değil ( anası kızını patronla evlendirmek için neler neler yapıyor), var ama dediğim gibi bazı noktalar da çok farklı. Bir de halterci kızla ilgili dizi varmış. Bunu da mutlaka izleyeceğim.
Alıntılarından yorumlarından da takip ettiğim kadarıyla çok güzel eleştiri getirmişsin 🙇🏼♀️ dediğin gibi konular o kadar uzun yorumlanacak gibi ki anlatmakla bitmez, ama bunları okuyor, tartışıyor olmamız çok güzel 🤗💗
Evet burada konuşuyor olmamız çok güzel. Bir ara buralar pek bir dutluktu, konuşacak kimse pek yoktu. Gerçi ben de aşırı yoğundum. Kore dizilerinin hastasıyım.❤
Vakit ayır mutlaka.
Bu gece buna başlayayım 🙇🏼♀️
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.