Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorum

K. isimli okurun asıl gönderisini gör
Serpil Ağ okurunun profil resmi
Öncelikle değerli okur arkadaşım Kübra Hanım, özgür hür iradeniz ve açık yüreklilikle esere farklı bir bakış açısı getirdiğiniz için sizi takdir ederim. Lâkin sizi takdir etmem, aynı düşüncede olduğumuzun bir göstergesi olmadığını da, açıkça beyan etmek isterim. Denis Diderot'un dediği gibi, düşünceme kılıf değiştirtmektense susmak kolay olsa da benim için, bazı istisnai durumlar mevzu bahis olduğunda düşüncelerin açık yüreklilikle ifade edilmesini ve hangi janrda olursa olsun şaşmaz bir ortahallikten sakınılması gerektiğini savunanlardanım. Özellikle düşüncelerimi kaleme almamda ki gayem, inceleme altında esere karşı yapılan yargısız infazlardır. Makul düşünmekle birlikte, taban tabana zıt olan bireylere de rastlamak imkân dahilinde olduğuna göre, nedir bu manasız öfke!... Meğerse bir çok okur, eser hakkında olumsuz bir yorum fırsatını kollarmış da, haberimiz yokmuş. Elbette ki, eser de göze çarpan Bedran isimli karakterimizin sergilediği davranışları ben de tasvip etmiyorum. Lâkin benim tasvip etmemiş olmam, çevremizde Bedran gibi insanların varlığını görmezden gelmemize etken midir? Her ne kadar kaleme alınanlar tiksindirici olsa da!... Yazılanların var olmadığını inkâr edebilir miyiz? Ya da bir okur arkadaşın yaptığı gibi, bu yazılanları yazara mal etmek ne kadar doğru? Zola " Rahibe " isimli eserinde, görünüşte efendi ve vakur sahibi olan insanların, özünde ne sapkınlıklar yaşadığını kaleme alırken boşuna mı, bu hususa değinmiştir. Görüşümde beni doğrulayan en önemli etken, daha iğrençlerini okuma zaafında bulunmuş olmam! " Gizli Anların Yolcu'su " isimli eseri okuduktan sonra, artık hiç bir şeye şaşırmamayı öğrendim. Her ne kadar çevremde ki insanlara acaba, demekten şahsımı alıkoyamasam da... Kabul ediyorum, hepimizin değer yargıları vardır. Ne yazık ki, bu değerler kişiye ya da vuku bulan olaylara karşı şekillenmez. Lâkin muğlak düşünceler kişiye özeldir ve hiç kimse bir başkasının düşüncesine sirayet etme hakkına sahip değildir. Şiddetli hazlarda, derin acılar gibidir. Dilsizdirler, onlar da... Bazı yazarlar aleni olarak dile dökse de!... Yazarın zengin bir muhayyile ve güçlü bir muhakeme yeteneğine sahip olduğunu ve ayrıca çevresinde ki insanlara bakarak eserlerini meydana getirdiğine eminim. Yazım dilinde ince bir dirayet var olduğu da aşikâre ortada. " En iyi kalite şarap bile fermantasyon sırasında ham ve kekredir. Ancak uzun bir süre fıçı da kaldıktan sonra tadına doyulmaz. " der, Denis Diderot. Her ne kadar sapkınlıklara karşı, her daim hakikatin savunucusu olsam da, yazarların bu sapkınlıkları kaleme aldıklarını inkâr edemeyiz. Hakkım değil belki ama bence yazara bir fırsat daha verin. Ki bunu size " Geçmiş Şimdi Gelecek " isimli eserden dolayı hüsrana uğramış bir okur arkadaşınız söylemekte!... Selâm eder ve sevgilerimi iletirim.
K. okurunun profil resmi
Değerli Serpil Hanım, her zamanki temiz Türkçe'nizle teşrif buyurmuşsunuz, size sizin gibi konuşmamayı, hadsizlik bilerek bir yanıt vermek isterim. Yorumunuzda ''Denis Diderot'un dediği gibi, düşünceme kılıf değiştirtmektense susmak kolay olsa da benim için, bazı istisnai durumlar mevzu bahis olduğunda düşüncelerin açık yüreklilikle ifade edilmesini ve hangi janrda olursa olsun şaşmaz bir ortahallikten sakınılması gerektiğini savunanlardanım.'' demişsiniz, ben de aynı düşüncelerle bu incelemeyi yazdım. Birçok okur kardeşimizin, arkadaşımızın edebi yönündeki yetenekten dolayı beğendiği, benim de içinde geçen tek bir nokta haricinde beğenmediğim bu esere fikrimi sunmak istedim. Bir sürü farklı insan yaşıyor dünyada. Bu farklılıklar içinde benzerlerimiz de var çok şükür. Bu husustan kaynaklı bir kitapla ilgili yorumlar okuduğumuzda, bu yorumlar ne kadar çeşitli olursa, benzerlerimize ulaşmak ve onların işlerini kolaylaştırmak o kadar mümkün olur. İncelemeleri okuduğumda, her arkadaşın kendine daha yakın gelen konuyu ele aldığını gördüm. Misal beğendiğim tek konu evin eşyalarla sıkıştırılıp, evde ruhumuza neredeyse yer kalmayacağı konusu. Bu birçok okur arkadaşın hoşuna gitmiş. İncelemeyi yazarken buna değinme gereği duymadım. Çünkü zaten kaleme alınmış. Burada daha ziyade bana değil, diğer arkadaşlara tepki geldi. Onların da kişisel kanaatleridir. Bir şey diyemem. Fakat benim hisseme düşen kısma değinmek zorundayım. Ben yazarı bir kez daha okumam demedim. Ki zaten sabah Uykuların Doğusu adlı kitaba başladım. Fakat öyle tepkiler geldi ki hayretler içerisindeyim. Bu konuyu her ne kadar uluorta konuşmak istemesem de konuşmak gerekliliği de ortada. İlk defa cinsellikle ilgili bir şeyler okuyor değilim. Belki biraz çirkin olacak bu, hele ki sizin gibi bir insanın karşısında ayrıyeten ar ederek söylüyorum ama herkesin kendi dünyası, istediği fanteziyi yaşar. İster kendini kırbaçlatır, ister iki kişi ister grupça takılır beni ilgilendirmez. Fakat ben edebiyatı, dilinin hüneri, bu kadar övülen yazarın, bu kitabında hayal kırıklığı yaşadım. Eminim böyle olacak en azından 3-5 kişi vardır. Çünkü dediğim gibi, farklıyız ve benzerlerimiz var. Herkese yakın gelecek yorumlar yazılmalı ki daha çok kişiye, daha çeşitli bakışlar sunulsun. Misal çilekli dondurma, karamelli dondurma, sade dondurma vs. İsteyen istediğini tercih eder, referans alır. Hani demişsiniz ya yazarın bunu kaleme alması, tasvip etmesem de, bu tür durumların olduğu gerçeğini değiştirmez. Evet. Öyle zaten. Fakat bu durum eleştiri niyetine kaleme alınmamış ki. Bu durum hayat akışı içerisinde bir olay olarak yer almış. Ben BUNU SEVMEDİM. Diğer bir konu, yazarın dilinden bahsetmişim, aktarma ve anlatma konusundaki başarısından bahsetmişim, Bedran karakterinin karakterini sevmediğimden, onun düşünce yapısından hoşlanmadığımı (sadece cinsel bakışını kastetmiyorum), böyle karanlık, insanlara karşı daha sessiz, iç dünyasında da renksiz olan tarafını sevmediğimi belirtmişim. Neden diğer konu bu kadar ele alınıyor, bu da beni kanıtlarcasına, insanların daha çok cinsellikle ilgilendiğini gösteriyor. Ben yazarın hakkını yemedim ki. Adamın benzetmelerdeki, betimlemelerdeki başarısı ortada. Eserin benim kalbimde bir yer bırakmadığını ifade ederek, cesur bir şekilde çıktım yazdım. Birkaç ukala dümbeleği çıkıp beni eleştiriyor. Hakaretlerle. Daha iyisini yazsınlar, meydan ortada :) Tutan mı var? :) Ben onların, sitede oluşturacakları etkiyi engelleyebilir miyim? :) Çıksınlar, yere göğe koymasınlar, bu site 200'ün üstünde beğenileri gören bir site. Ulaşsınlar, kendi benzer edebi zevkindeki insanlara :) Ama yok. Kalıplara girelim. Hepimiz, aynı düşünelim. Sonra çoksesliliğin faydalarına methiyeler düzelim. Bunlar insanın okumaya olan inancını azaltıyor. Herkesin aklı kendine yeter. Bizler sadece fikir sunabiliriz. Ben 80 kişiye ve okuyup beğenmeyen de hadi 10 kişi olsun, 90 kişiye ulaşacağını dahi düşünmedim. Çok sevdiğim ve değer verdiğim Murat Kardeşimin incelemesi 1. sıradaydı, onun altında da yaklaşık sayıda beğeni alıp öne çıkan incelemeler vardı. Kitabı merak edenler, kitabı incelemek istediklerinde geriye düşmemiş bu yorumu da görecekler. Ben diğer incelemelerin de okunması tarafıyım zaten. Böylece beklenti düzeyi makul bir düzeyde olur, tercih etme seçeneği de daha sağlıklı bir şekilde gerçekleşir. Uzun bir yorumla, değerli vaktinizden biraz çalmış bulunmaktayım. Umarım anlaşılabilmişimdir. İnşallah herkes kendisini en iyi şekilde ifade eder, herkes de görüşünü paylaşır. Burada bir kelimeyi doğru düzgün yazamayan, nokta-virgül bilmeyen adamlar bana laga luga yapmasın. Sizin gibi, Metin Bey gibi benimle aynı fikirde olmasa dahi düşünce özgürlüğünü savunan insanlar olsun, baş tacıdır böyle insanlar. Zaten geldiğimiz nokta ortada, susturula susturula millet pısırık oldu. Bari burada sindirilmeye çalışılmadan, özgürce beğeni ve beğenmeme durumumuzu ifade edebilelim. Sağlıcakla..
Anıl okurunun profil resmi
Laga luga yapıyorum sana Kübra.:)
K. okurunun profil resmi
Nokta koyduktan sonra boşluk bırak Anıl! :P O da sen yani tam laga lugalık insansın ya :)
Anıl okurunun profil resmi
Yahu süreci yaşamadan okumak çok sıkıyor bu sebeple hepsini okuyamadım.:)
K. okurunun profil resmi
Okuma zaten, ben sıkıldım bu incelemeden herkeşler sayesinde :) Ama herkeŞ bak. Herkes değil.
Anıl okurunun profil resmi
Ama bak eskiden az kisi okuyor diye kızıyordun. :) en az 123 kez okunmuş müthiş bir sayı :)
K. okurunun profil resmi
Anıl sitemizin güzide hassas konusuna parmak bastın, fakat bu yorum malum tartışmadan ötürü aldı yürüdü. İntihalciler ya da saçmalayıcı anlatım kullanan okurlar gibi a desek 100'ün üstüne çıkmıyoruz. Biz buranın mütevazi okurlarıyız. Adalet birkaç kişi için var. O kadar. Onların adına da mutluyum. Darısı diğer hak edenlere .
Yorum yapabilmek için giriş yapmanız gerekmektedir.