Yücelik istiyorsan, kibirli olma.
Sayfa 145Kitabı okudu
İman
İman çekirdeğini sulayan/besleyen kaynaklardan biri ayetler üzerinde tefekkür etmektir. İnsan, ayetlerden yüz çevirdiğinde iman çekirdeği ihtiyaç duyduğu besini alamaz. Günbegün solan bir çiçek gibi solar, kurur ve dökülür; işte bu, imanın felaketi, ona şirk bulaşmasıdır. Ayetler üzerinde tefekkür etmek ise insanın imanını güçlendirir. Rububiyetle uluhiyet, şeriatla kader, gayb ile şehadet arasında bağ kurmasını sağlar. O'nun (cc) ayetleri, O'nun yücelik ve azametine götürür. Kişi O'nun azamet ve yü- celiğine imanını arttırdıkça kulluğu güzelleşir, salih amelleri çoğalır. Yani tevhid ağacı dal budak salar. Aksi hâlde kulluk, tam zıttı bir seyir izler. Manevi hastalıklara açık hâle gelir ve bir noktadan sonra -iman giderek azaldığı için-şirke düşer. Kur'ân ayetlerini okuyan bir insan Allah'ın (cc) ayetlerini tefekkür etmek ile tevhid, onun ayetlerinden yüz çevirme ile şirk arasındaki bağı görür:
Reklam
İnsan aklının hastalıkları asla iyileşmediğinden, Hristiyanlarda paganizmle birlikte yok olan, kurbanların bağırsaklarına veya kuşların uçuşuna bakarak kehanette bulunma âdetinin yerini, yargısal astroloji ile içi su dolu bir havzada görülen nesnelerden yola çıkılarak kehanette bulunma âdeti almıştır. İçi boş vaatler, şahısların çoğu pervasız girişiminin saiki olduğu gibi, prenslerin aldığı tavsiyelerin de kaynağı olmuştur.
Sayfa 162Kitabı okudu
O hâlde ey Mevlâ'm! İsteklerimi diğerlerinden değil, yalnızca senden istiyorum; ihtiyaçlarımı diğerlerinden değil, yalnızca senden talep ediyorum. Herkesten önce çağıracağım, yalnızca sensin. Ümidimde kimse sana ortak değil. Duamda seninle birlikte olan biri yok. Çağrımda sana ortak koşacağım biri bulunmamakta. Sayı birliği, zevali olmayan eksiksiz kudret sıfatı, güç ve kuvvet üstünlüğü, yücelik ve yükseklik derecesi sana mahsustur, ey Tanrım! Senin dışındakiler ise, hayatlarında rahmet ve merhamete muhtaç, işlerinde başarısızlığa mahkûm, içinde bulundukları şartlara yenik, durumları değişken ve nitelikleri sabit olmayan zayıf varlıklardır. O hâlde, benzerlerin ve zıtların olmaktan çok yücesin! Misillerin ve denklerin bulunmaktan çok büyüksün! Sen (her eksiklikten) münezzehsin! Senden başka ilâh yoktur.
İnsanlar hakikatin uzakta olduğu kanısındadır, evrenin dışında, en uzak yıldızın dahi ötesinde, Adem’den önce ve ölümden sonra... Ebediyette gerçekten de hakikat ve yücelik vardır, ancak tüm bu zamanla mekanlar şimdi ve burasıdır. Tanrının kendisi şimdiki zamanın doruklarındadır ve çağların geçmesi onu hiçbir zaman daha ilahi kılmayacaktır.
Sayfa 110
Yücelik,kendini güçsüz kişilere sadece bir saniyeliğine bırakır ve bu fırsatı değerlendiremeyenlere de asla ikinci bir şans tanımaz.
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.