16.05.2024
Bugün yolda yürürken sendeledim. Bir elim sürekli göğsümde, tetikte bekliyordu. Sanki her an duracak olursa kendisine masaj yapmak için. Normalde de öyleyimdir ama bugün biraz daha fazlaydı. Bugün içime ağır gelen bir şeyler vardı. Mesela sen. Mesela seninle tanıştığım insanlar ve mekanlar. Fatma’yı gördüm bugün. Aklıma hemen sen geldin. Acaba o
Allah'ım! bana sâdeliğin saadetini ver. gönlümdeki fazlalıkları sadeleştir, tezkiye et. tevazunun inceliğini ver. sadelik en güzel nezafettir, tevazuya meyletmektir.sâde hayat sürmek imandandır. "rabbim doğruyu seçebilmeyi bana ilham et ve beni nefsimin şerrinden koru." sadrımı şükrünle genişlet. (امين) bazı zamanlar oluyor bir şeylere çok gıbta ediyor, esefleniyoruz. bize verilse şükrünü eda ederiz derken bize verilen diğer nimetleri kaçırıyoruz. ama unutmamalıyız ki: (ثُمَّ لَتُسْـَٔلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّع۪يمِ)o gün, bütün nimetlerden kesinlikle hesâba çekileceksiniz. belki de bu hayatta en çok istediğimiz şeylerin bize nasip olmaması Allah'ın omzumuza fazla yük yüklememesi ile ilgilidir/ ya unutur ve yüz çevirirsek. rabbimiz! eğer unutacak veya yanılacak olursak bizi sorumlu tutma. rabbimiz bizden öncekilere yüklediğin gibi, bize de ağır yük yükleme. âmin ecamin.
Reklam
Ey Rabb-i Rahîm'im ve ey Hâlık-ı Kerîm'im! Benim sû-i ihtiyarımla ömrüm ve gençliğim zayi olup gitti. Ve o ömür ve gençliğin meyvelerinden elimde kalan, elem verici günahlar, zillet verici elemler, dalalet verici vesveseler kalmıştır. Ve bu ağır yük ve hastalıklı kalp ve hacaletli yüzümle kabre yakınlaşıyorum. Bilmüşahede göre göre gayet süratle, sağa ve sola inhiraf etmeyerek ihtiyarsız bir tarzda, vefat eden ahbap ve akran ve akaribim gibi kabir kapısına yanaşıyorum. O kabir, bu dâr-ı fâniden firak-ı ebedî ile ebedü'l-âbâd yolunda kurulmuş, açılmış evvelki menzil ve birinci kapıdır. Ve bu bağlandığım ve meftun olduğum şu dâr-ı dünyayı, kat'î bir yakîn ile anladım ki hēliktir gider ve fânidir ölür. Ve bilmüşahede içindeki mevcudat dahi birbiri arkasından kafile kafile göçüp gider, kaybolur. Hususan benim gibi nefs-i emmareyi taşıyanlara şu dünya çok gaddardır, mekkârdır. Bir lezzet verse bin elem takar, çektirir. Bir üzüm yedirse yüz tokat vurur. (Mesnevî-i Nuriye 169.sh - Risale-i Nur)
Mesnevi-i Nuriye
Mesnevi-i Nuriye
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
Alıntı
Şöyle bir cümle okudum; "Mücadele ediyorum, çırpınıyorum, deniyorum ama böyle kelebeğin ayağına taş bağlamış uç demişler gibiyim. Kanat var ama yük çok ağır."
Savrulup duruyorsun. Önemsiz, istenmeyen. Belki kapı arkalarında beklenmeyen. Önemli odalara alınmayan, Önemli paraların sahibi olmayan, önemli makamların da şahsında kalan, güzel yerlere sokulmayan, kıyıda köşede bekletilen önemsiz biri diye görüyorsun kendini. Korkulu sınavlardan geçiyorsun, sırada bekletiliyorsun, şefkâtsiz görüyorsun dünyayı,
10 - 16 MAYIS ENGELLİLER HAFTASI ■■■ TOPLUMUN YARALARINI EN İYİ YARALI İNSANLAR SARAR! Ahlaklı olduğu müddetçe her birey mutlaka topluma değer katar. Gerçek mana da ahlakı yaşantısına dökmüş insanlar da yaraları sarar hataya düşmüş insanları kazanmaya çalışır kınamaz çözüm getirir. Engelli diye adlandırdığımız insanlara bende dahilim
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.