Bu bölüme kısa ve basit bir mühendislik tanımıyla başlamak iyi olurdu belki. Ama ne yazık ki böyle bir tanım yok elimizde. İki küçük sınav yaparak mühendisliğin karmaşık bir konu olduğunu söyleyebilirsiniz. İlkin sözlüğe bakacak olursanız, ilk bakışta akla yatkın görülen ama üzerinde biraz düşününce aslında size hiçbir şey söylemeyen tanımlar
ben ona sıkıntılı güz günlerinde yedi renkli yaz yağmurları dilemiştim kırmak istememiştim duygu filizlerini büyük bir ustalıkla susturup içimdeki uğultuyu rüzgarımı olanca yumuşaklığıyla salmıştım üzerine incinmesin diye tek acıyı bile ters yüz eden incelikli bir gülümsemeyle yüzümde ben ona gittikçe soğuyan zamanlarda sıcacık bir
Reklam
Aşk kelimesi ne kadar çok kullanılırsa, anlam yükü o kadar azalır.
Ne tuhaf bir ikilemdi: Yaşadıkça unutmak mümkün değildi, ama unutmak için de yaşamak gerekiyordu. Bildiğin bir sırrı taşımak, bilmediğin sırların peşinden koşmaktan daha zordur. Ağırdır yükü.
"Eğer hatıralarının yükü omuzlanma binmeseydi, burada yaşamaktan nasıl zevk alabilirim, ruhum nasıl esnek olabilir bilmiyorum. Bana böyle mani olacak kadar, özgürlüğümü böyle yok edecek kadar acımasız olup olmadığını kendine bir sor aşkım. ...En mutsuz günlerimin ve gecelerimin , bütün düşüncelerimin, Güzel'e olan aşkımı tedavi etmediğini fark ettim, fakat sen benimle olmadığında ne kadar sefil olduğumu yoğun hale getirdi... Sana olan aşkımın güzellikten başka bir başlangıcı olduğunu düşünemiyorum." Keats
Sevgimin yükü öylesine ağır geliyor ki bana, Kendi aşkımın gücü karşısında eziliyorum sanki... O halde, ne demek istediğimi bakışlarım anlatsın, Konuşan gönlümün sessiz sözcüsü olsun onlar... Aşkımı onlar açığa vursun, derdime çare arasın, Öyle ki, hiç kalsın yanında, durmadan konuşanlar... Ah, sessiz aşk neler yazmış, öğren artık okumayı, Aşkın sırrına ermişler bilir gözleriyle duymayı...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.