Yaralı bir hayvan gibi saklanmak için kendime kuytular arayıp dururken acı gerçeği kabullenmek zorunda kaldım: Kayboldum. Kaybolmak ansızın başımıza gelen felaketlerden değil; bir zaman dilimine yayılarak, yavaş yavaş insana sezdirmeden gerçekleşiyor. Ancak son evrede kendini belli eden sinsi hastalıklar gibi iş işten geçtiği vakit anlıyorsun
Çok uzaklaşmadın biliyorum zira yüreğimdeki yerin hâlâ sıcacık…
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
M.MESUT RENCBER
O GECE Ben dün gece ilk defa ağladım. Basibos dolaştım şu tren Garinda Gözyaşımı karanlığa sakladım Ömrümün belkide ilk baharında Ne göz göze geldin,ne buse verdin Yüzüme bakmadan elveda dedin Eğer sevmek değil üzmekse derdin Ben severken ilk defa ağladım Ötünce son düdüğü Trenin kopuverdi yüreğimdeki yerin aşk ile ölçülmez senin değerin ben aşk için ilk defa ağladim Sen kaybolup gittin karanlıklara Bense issiz kalan boş sokaklara Sevdalara düşüp hiçkiriklara Kapilarak ben ilk defa ağladım
Çok uzaklaşmadın biliyorum zira yüreğimdeki yerin hala sıcak.
Sayfa 176Kitabı okudu
Çok uzaklaşmadı biliyorum zira yüreğimdeki yerin hâlâ sıcacık.
Sayfa 173Kitabı okudu
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Reklam
20 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.