"Mâh cemâl üstünde teli bilmeyen
Bal dudak altında dili bilmeyen
Garip'im gönülden yolu bilmeyen
Yürüse de yol kıymetin bilemez."
Ses ezgin. Ses saygılı. Ses büyük. Ses kahır.
Yüreğin bütün heyecanlarıyla çarpıyor ses.
Dile getirdiği yaşantıların bütün acılarıyla yaralı.
Bütün arzuların ürpertisiyle kanatlı.
Geri çekilirken susmuyor. İleri çıkarken bağırmıyor.
Bağırıyor da hiçbir acıyı incitmiyor. Hiçbir kalbi yormuyor.
Ses, insanın sustuğu ne varsa onların billurlaşmış hali.
Ev içlerinin haysiyeti, yoksulluğu ve yaşama gücü.
Bütün bir bozkırın kaderi, gurbeti, sılası.
Bütün yolların ayrılığı ve kavuşması. Kirpikten topuğa
insan bedeninin bütün güzelliklerine, arzularına,
yalnızlığına aynı içtenlikle, aynı hüzünle,
aynı umutla dokunuyor.
Sayfa 63 - Neşet Ertaş, Şükrü Erbaş