İşte yine ağaçlar, sertliklerini biliyorum, işte su, duyuyorum. Otların ve yıldızların bu kokuları, gece, yüreğin rahata erdiği kimi akşamlar; erkinliğini ve güçlerini duyduğum bu dünyayı nasıl yadsıyabilirim? Gene de bu yeryüzünün tüm bilimi beni bu dünyanın benim olduğuna inandırabilecek hiçbir şey vermeyecek. Onu bana betimliyorsunuz, bana onu
latifenin gıdası dünya metaları değildir! Arabanı istediğin kadar değiştir. İstediğin kadar ev yatırımı yap. Senin latifelerini açmaya yaramayacak. Aksine vermek senin latifeni açacak. Nasıl ki bir spor salonuna gittiğinizde o ağırlıkları kaldırırken bir sıkıntı çıkmaz ama sekizinci defa dokuzuncu defa iyice bir yanar o kas. İşte o yanma anlarına gelişme evresi diyoruz.
İşte yüreğinizdeki cömertliğe de bunu yapacaksınız. Bir gün bir hayır işinin altına elinizi koydunuz, 300 lira. Ama yürek yanmıyor? Neden? E Allah daha çok vermiş. O zaman 400 lira koyacaksın. Tık var mı kalpte? Yok. Koydun 500. Biraz kıpraşma var mı? Var. İşte orada 1000'i atıp kaçacaksın! İşte o zaman yürek yangın yeri...
Ne oldu? İşte o zaman damar açıldı. Cenab-ı Allah'ın yarattığı bu manevi organları, yani latifeleri dünya malıyla dolduramazsınız. Bakın çok tehlikeli sularda yüzüyorsunuz.
Yürek çarpıntısıyla beğenilen ne var ki ... " diye okudun,
yazdığın bir şeyden - ben de, işte, aramamız gereken hep
bu, diye düşündüm - ama o 'yürek çarpıntısı· gidip de
bulunabilecek bir şey değil ki ...
Kalp, ezelden beri sevginin en kuvvetli sembolü ve duygularımızın merkezi olarak kabul edilirdi. Ama sonra tıp ve modern bilim ortaya çıktı ve bize, kalbin sadece vücudumuzda kanın dolaşımını sağlayan bir pompa olduğunu yutturmaya çalıştı. Biz "normal insanlar" ise, elimizde hâlihazırda bunun aksini kanıtlayacak herhangi bir delilimiz olmamasına rağmen, kalbimizin duygularımızın merkezi olduğu inancımızı asla kaybetmedik. "Kalbi bu acıya daha fazla dayanamadığı için öldü." ya da "Çok yürekli bir çocuk." gibi kullandığımız birçok deyim bunu gözler önüne sermeye yeter. Burada "yürekli" sözcüğü, "cesur" anlamında kullanılır. "Cesur" kelimesinin Latince karşılığı, "yürek sahibi" olmaktır ve "yürek" kelimesi de yine "inanç" kelimesiyle anlam bakımından bağlantılıdır. Bu bağlantının ne kadar doğru olduğunu ve bilimin ne derece yaıldığını, ta 1993 yılında yapılan ama asla tam olarak kamuoyuna açıklanmayan şaşırtıcı buluşlar gösteriyor. Bilim, yanıldığını kabul etmekte bazen zorlanıyor işte. :)
Havanın yüzünde bir kırlangıç sürüsü
Ve yabanıl ak atlar doludizgin
Bu sabah, bu sabah öylesine güzel ki
Bu sabah yağmur yağacak
Bu sabah gün açacak
Bu sabah tekmil tornurcuklar patlayacak
Bahar patlayacak
Köpükler, bulutlar patlayacak
Özlemierin en güzeli, tozlu bir özlem
Topraktan yeni çıkarılmış
Üç bin yıllık yunan şarabı
Atların kara