Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kalbim Senin Odan Olsun.
Hayat bu işte, Her seferinde doğruyu aratmak. Sarmak kollarından sıkıca kapatıp omuzlarını, Gözlerinden öpmekti bu kanayan yaralarını. İçmek belki de, yüreğinden akan eskimiş ayrılıklarını, Duymaktı kısmen seninle sensiz tüm taraflarını. Ver elini haydi, bu yürek senin dünyan olsun, Nerede istersen orada yat, kalbim senin odan olsun.
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
63 günde okudu
BENDEN SELAM SÖYLE ANADOLU 'YA Yazar: Dido Sotiriyu "On kere dünyaya gelsem, on keresinde de hürriyet için canımı verirdim." ✧ "Savaşın getirdiği kinle vahşet, daha güçlü çıktı dostluk ve arkadaşlıktan.. Temiz yürekler, düşman toprakları üzerinde unutulmuş bayraklar gibi kaldı." ♡ Herkese Merhaba Ben ne okudum böyle
Benden Selam Söyle Anadolu'ya
Benden Selam Söyle Anadolu'yaDido Sotiriyu · Can Yayınları · 20211,008 okunma
Reklam
Büsbütün yabancı ve küçültücü bir hayatın yerini, acılarıyla onun gibi benim de ruhumu kuşatıp yücelten yürek parçalayıcı hatıraların tırmanışı almışken onu daha iyi anlayacaktım. Ben öyle zannediyordum, ama aslında, anneminki gibi –sevilen varlığı kaybeden insanın çok uzun zaman boyunca, bazen hayatı boyunca yaşamasına resmen engel olan– gerçek kederlerle herhalde benimki gibi her şeye rağmen geçici olan, geç geldikleri gibi çabuk da giden, hissetmemiz için "anlamamız" gerektiğinden, ancak olaydan uzun süre sonra yaşanan öteki türden kederler arasında sonsuz bir mesafe vardır; işte benim şu anda çektiğim ıstırabın da onca insanın kederinden tek farkı, özel şartlara, iradedışı bir hatıraya tabi olmasıydı.
Sayfa 158 - Gönül TutukluklarıKitabı okuyor
Benim gerekenleri söylemem için ortam hazırlıyor adeta. Konuşmayı sürdürüyor: “Herkesin, ‘Hayatım beklentilerimle tam olarak uyuşmuyor,' dediği günler vardır. Ama hayat sana kendisi için ne yaptığını sorsa ne cevap verirsin?” Bu soru bana mı? “Hayır. Kendimi sorguluyorum. Hayatta her şey emek ister. İnanmaktan vazgeçmemek gerekir. İşte bunun için önyargının duvarlarını yıkmalıyız ve bu yürek ister. Yürek sahibi olabilmek için korkuya hâkim olmak gerekir. Böyle uzar gider. Hayatımızla barışık olmalıyız. Hayatla aynı tarafta olduğumuzu unutmamalıyız. Hayat da iyileşmek ister. Ona yardım etmeliyiz!”
Felsefe
İşte yine ağaçlar, sertliklerini biliyorum, işte su, duyuyorum. Otların ve yıldızların bu kokuları, gece, yüreğin rahata erdiği kimi akşamlar; erkinliğini ve güçlerini duyduğum bu dünyayı nasıl yadsıyabilirim? Gene de bu yeryüzünün tüm bilimi beni bu dünyanın benim olduğuna inandırabilecek hiçbir şey vermeyecek. Onu bana betimliyorsunuz, bana onu
Sayfa 37 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Bütün trenleri kaçırdın. Acıklı bir roman gibisin şimdi. İşte milyon insanda milyon yürek Senin için çarpar mı biri?
Reklam
latifenin gıdası dünya metaları değildir! Arabanı istediğin kadar değiştir. İstediğin kadar ev yatırımı yap. Senin latifelerini açmaya yaramayacak. Aksine vermek senin latifeni açacak. Nasıl ki bir spor salonuna gittiğinizde o ağırlıkları kaldırırken bir sıkıntı çıkmaz ama sekizinci defa dokuzuncu defa iyice bir yanar o kas. İşte o yanma anlarına gelişme evresi diyoruz. İşte yüreğinizdeki cömertliğe de bunu yapacaksınız. Bir gün bir hayır işinin altına elinizi koydunuz, 300 lira. Ama yürek yanmıyor? Neden? E Allah daha çok vermiş. O zaman 400 lira koyacaksın. Tık var mı kalpte? Yok. Koydun 500. Biraz kıpraşma var mı? Var. İşte orada 1000'i atıp kaçacaksın! İşte o zaman yürek yangın yeri... Ne oldu? İşte o zaman damar açıldı. Cenab-ı Allah'ın yarattığı bu manevi organları, yani latifeleri dünya malıyla dolduramazsınız. Bakın çok tehlikeli sularda yüzüyorsunuz.
Bulununca da, canlı tutması öyle zor ki ...
Yürek çarpıntısıyla beğenilen ne var ki ... " diye okudun, yazdığın bir şeyden - ben de, işte, aramamız gereken hep bu, diye düşündüm - ama o 'yürek çarpıntısı· gidip de bulunabilecek bir şey değil ki ...
Sayfa 145 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Kalp...
Kalp, ezelden beri sevginin en kuvvetli sembolü ve duygularımızın merkezi olarak kabul edilirdi. Ama sonra tıp ve modern bilim ortaya çıktı ve bize, kalbin sadece vücudumuzda kanın dolaşımını sağlayan bir pompa olduğunu yutturmaya çalıştı. Biz "normal insanlar" ise, elimizde hâlihazırda bunun aksini kanıtlayacak herhangi bir delilimiz olmamasına rağmen, kalbimizin duygularımızın merkezi olduğu inancımızı asla kaybetmedik. "Kalbi bu acıya daha fazla dayanamadığı için öldü." ya da "Çok yürekli bir çocuk." gibi kullandığımız birçok deyim bunu gözler önüne sermeye yeter. Burada "yürekli" sözcüğü, "cesur" anlamında kullanılır. "Cesur" kelimesinin Latince karşılığı, "yürek sahibi" olmaktır ve "yürek" kelimesi de yine "inanç" kelimesiyle anlam bakımından bağlantılıdır. Bu bağlantının ne kadar doğru olduğunu ve bilimin ne derece yaıldığını, ta 1993 yılında yapılan ama asla tam olarak kamuoyuna açıklanmayan şaşırtıcı buluşlar gösteriyor. Bilim, yanıldığını kabul etmekte bazen zorlanıyor işte. :)
Sayfa 23 - Elips KitapKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.